Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1417 E. 2021/861 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1417
KARAR NO: 2021/861
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2017
NUMARASI: 2016/1236 Esas 2017/828 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/06/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin 25/01/2016 tarihinde davalı … Motorlu Araçlar’dan … marka bir minibüs satın aldığını ve aracı diğer davalı …’ın ithal ettiğini, aracın alınmasından kısa bir süre sonra emniyet kemeri ve klima tahliye borusunda arıza oluştuğunu ve ayıpların yetkili serviste onarımının yapıldığını, 22.08.2016 tarihinde bu kez motor arızası tespit edildiğini ve motorda rektifiye yönteminin uygulanması gerektiğinin söylendiğini, ancak davalı genel merkezinin motor bloğu değişimin kabul etmediğini, 16.09.2016 tarihinde bu kez direksiyon pompasının arızalandığını, ayrıca aracın silecek motoru ve cam yıkama motorunun da arızalanarak değiştirildiğini, 14.10.2016 tarihinde aracın amortisör takozlarının değiştirildiğini, arızalar nedeniyle müvekkilinin araçtan beklediği menfaati sağlayamadığını, aracın 24 gün serviste kalması nedeniyle müvekkilinin başka araç kiralayarak masraf yaptığını, davalıya çekilen ihtarnameden de sonuç alınamadığını belirterek, aracın davalılara iadesi ile fatura bedeline karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL’nin reeskont faiziyle, aracın çalışmadığı dönemlerde oluşan maddi kayıp ve ticari itibar kaybı için de şimdilik 5.000-TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 26.12.2016 tarihli dilekçesiyle, dava değerini 86.800-TL aracın satış bedeli ve 6.700-TL aracın çalışmadığı dönemdeki kayıpları olmak üzere 93.500-TL olarak açıklayarak, eksik harcı ikmal etmiştir.
CEVAP: Davalı … Motorlu Araçlar vekili, tacir olan davacının süresinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, araçta teknik veya hukuki ayıbın söz konusu olmadığını, bu nedenle iade ve zarar talebi koşullarının oluşmadığını, onarım yönünden seçimlik hakkını kullanan davacının bundan dönerek diğer seçimlik haklarını kullanmasının mümkün olmadığını, ayrıca davaya konu aracın halen davacı tarafça kullanılmakta olması nedeniyle faiz talebinin de yersiz olduğunu, aracın ticari olması nedeniyle alıcının elde ettiği menfaati de iadesinin gerektiğini, aracın ayıplı olduğunu kabul etmemekle birlikte aksi düşünülse dahi semenin tenzili gerektiğini, ayrıca talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili; davacı tarafın süresinde ayıp ihbarı yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davaya konu aracın ayıplı olmadığını, araçta şikayet konusu olan arızaların yetkili servis tarafından onarıldığını, davacının şikayeti doğrultusunda gerekli onarımın yapıldığını ve sorunun giderildiğini, ayıplı parçanın değiştirilmesinin de bir anlamda ayıplı malın değiştirilmesi mahiyetinde olduğunu, buna rağmen aracın değiştirilmesinin talep edilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini,aracın onarımı için makul bir süre serviste kalması nedeniyle maddi ve ticari itibar kaybının talep edilmesinin mümkün olmadığını,davacının fatura tarihinden itibaren faiz talebinin yerinde olmadığını, aksi düşünülse dahi davacının araçtan elde ettiği faydanın da mahsubunun gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı … tarafından ithal edilen ve diğer davalının satışa arz ettiği, davacı tarafça satın alınan … marka minibüsün, davalılara ait serviste arıza nedeniyle işlem gördüğü, mübrez raporla, dava konusu araçta tespit edilen arızanın kullanım hatası olmayıp üretim hatası olduğu, ancak arızanın onarım suretiyle giderildiği, bu sebeple araçta 4.000-TL değer kaybı meydana geldiği, çalışamamaktan kaynaklı zararın ise 2.800-TL olduğunun belirlendiği, davacının bildirimi üzerine serviste gerekli onarım hizmeti sunduğundan ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü gerektiği,davacı onarım hakkını kullandığından ve araç serviste onarılmak sureti ile arıza giderildiğinden,değişim talebinin yerinde olmadığı, ancak araçta meydana gelen 4.000-TL değer kaybının semende tenzil kapsamında talep edilebileceği, yine aracın çalışamamasından kaynaklı 2.800-TL zararın da davacı tarafça talep edilebileceği, davalıların meydana gelen zarardan müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 6.800-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:1- Davacı vekili; mahkemenin ayıptan kaynaklanan zararı hesaplarken sadece motorda rektifiye uygulamasını baz alarak diğer ayıpları göz önünde bulundurmadığını, araç tamir edilmeye çalışılsa da aracın sürekli arızalanmaya devam ettiğini, 4.000-TL semen tenzilinin yetersiz olduğunu, yine aracın 24 gün serviste kalmasına rağmen 14 günlük zarar hesaplanmasının da hukuka aykırı olduğunu, ayrıca günlük 200-TL zarar miktarının da yeterli olmadığını, bunların yanında müvekkili aleyhine 9.686-TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kanunda kendilerine tanınan seçimlik haklar arasında semende indirimin de bulunduğunu, bu kapsamda talepleri gibi karar verilmesine rağmen aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin ayrıca belirsiz alacak davası olarak açılan davada yargılamanın başında harç tamamlatılmasının hukuksuz olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … vekili; davacının onarım hakkını kullanması nedeniyle motor revizyonunun orijinal parçalar kullanılarak giderildiğini, bu nedenle araçta değer kaybı oluşmadığını,davacı tüketici olmayıp aracın da ticari olması nedeniyle onarın için gerekli sürenin belirlenmesinde tüketici için öngörülen sürenin birebir uygulanmasının yerinde olmadığını, onarımın makul süre içerisinde gerçekleştirildiğini, bu nedenle araç mahrumiyet zararına yönelik hüküm kurulmasının da hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 3-Davalı … Motorlu Araçlar vekili; davacının 4.000-TL değer kaybı ve 2.800-TL zarar talebini haklı gösterecek teknik bir ayıp bulunmadığını, davacının onarım hakkını kullanması neticesinde yetkili servisçe arızanın orijinal parçalar kullanılarak giderildiğini, bu nedenle bir değer kaybı oluşmayacağını,davacı onarım hakkını seçtiği için aracın yetkili serviste makul süre içinde motor rektifiyesi yapılarak kendisine teslim edildiğini, araç mahrumiyetine ilişkin istemin de reddi gerektiğini belirterek, kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ile aracın çalışamadığı döneme ilişkin zararın tazmini istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK’nun 223/2. maddesi uygulanır. TBK’nın 223. maddesine göre; alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Somut olayda; dava konusu aracın 25.01.2016 tarihinde davalı … Motorlu Araçlar tarafından 86.800-TL bedelle davacıya satışının yapıldığı, 01.04.2016 tarihinde motor yağı kontrolu için servise giren araca 1 litre motor yağı konulduğu, 05.05.2016 tarihinde bakım için aracın servise girdiği, motor yağı değiştirilip 3,2 litre motor yağı konulduğu, 22.08.2016 tarihinde 39.762 km’d, motordan ses gelmesi şikayeti ile servise giren aracın motorunun rektifiye edilerek pistonların, piston kollarının, kol yataklarının, supapların, fren balataları ve filtrelerin değiştirildiği, ayrıca aracın emniyet kemeri arızası ile klima suyu kaçağı gibi basit arızaların da yetkili servisçe garanti kapsamında onarımının yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça ayıp olarak ileri sürülen basit arızalar, aracın kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek ve yetkili servisçe yapılacak basit onarımlar ile giderilebilecek arızalar olup, dava konusu aracın emniyet kemeri ve klima suyu dökülmesi gibi basit arızaları, bu kapsamda yetkili servis tarafından garanti kapsamında giderilmiştir. Ancak henüz 39.763 km’de rektifiye edilerek bir çok motor parçası değiştirilen aracın, kullanım kaynaklı yağsız ya da susuz kaldığı konusunda da herhangi bir iddia ve delil bulunmadığına göre, garanti kapsamında onarımı yapılan bu ayıbın, üretim hatasından kaynaklandığı, ancak aracın kullanım süresi ve yapılan onarım şekli gereği, araçta değer kaybı oluştuğu,sözleşmeden dönme haklı olmasa da araçta oluşan değer kaybına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.Ayrıca aracın onarım için yetkili serviste kaldığı süre boyunca davacının dava konusu aracı kullanamamasından oluşan zararını davalılardan talep edebileceği açıktır. Bu kapsamda mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, aracın motor revizyonu sırasında serviste 24 gün kaldığı, dava konusu arızanın makul onarım süresinin garanti şartları kapsamında 10 gün olduğu, bu süreyi aşan 14 günlük sürede davacının talep edebileceği araç mahrumiyeti zararının, günlüğü 200-TL olmak üzere toplam 2.800-TL olduğu; araçtaki motor arızasının ise komple motor değişimi yerine motor revizyonu ile giderilmesi nedeniyle araçta 4.000-TL değer kaybı oluştuğu tespit edilmiş olup, bilirkişi kurulunun bu tespitleri dosya kapsamına ve araç ile tespit edilen ayıpların niteliğine uygun görülmüştür. Bu kapsamda davalı satıcı … Motorlu Araçlar’ın satıcının ayıba karşı tekeffülü, diğer davalı üretici-ithalatçı Tofaş ise garanti taahhüdü kapsamında davacıya karşı müteselsilen sorumlu olup, davacı ile davalılar vekillerinin bu yönlere ilişkin ileri sürdükleri istinaf gerekçeleri yerinde görülmemiştir. Öte yandan araç revizyon işlemi sırasında 24 gün serviste kalmış olup, mahkemece garanti şartlarında belirtilen 10 günlük makul onarım süresini aşan 14 günlük süre için günlük 200-TL üzerinden hesaplanan 2.800-TL araç mahrumiyet zararına hükmedilmiştir. Ancak aracın onarımı tamamen araçta mevcut ayıplardan kaynaklanmış olmakla, davacının 24 günlük onarım süresinin tamamı için günlük 200-TL üzerinden hesaplanan 4.800-TL mahrumiyet zararı talep edebileceği kabul edilmelidir. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle; davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden,kararın kaldırılarak davanın kısmen kabulüne, 4.000-TL değer kaybı ve 4.800-TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere 8.800-TL nin davalılardan tahsiline , araç bedeli yerine değer kaybına hükmedildiğinden davanın tazminata ilişkin olduğunun kabulüyle tarifenin 13.3.maddesi uyarınca davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmesine ,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2017 Tarih 2016/1236 Esas 2017/828 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne; 4.000-TL değer kaybı, 4.800-TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere toplam 8.800-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 601,12-TL harcın, peşin ve ıslah harcı olmak üzere yatırılan toplam 1.596,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 995,63‬‬‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafça yatırılan 634,62-TL peşin harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından ödenen 158,50-TL tebligat ve posta gideri, 1.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.658,50-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 157-TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı … A.Ş. tarafından ödenen 22-TL posta masrafının davanın reddi oranında hesaplanan 20-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, Davalılar vekili için AAÜT 13.3 maddesi uyarınca takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davalılardan alınması gereken 601,12 TL istinaf karar harcından davalılar tarafından yatırılan 232,25-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 368,87-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 93,50-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 10-TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 03/06/2021