Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1410 E. 2023/302 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1410
KARAR NO: 2023/302
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI: 2017/52 Esas – 2019/881 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2023
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı şirketin en son düzenlenen 14/12/2015 tarihli bayilik sözleşmesi ile müvekkili şirketin bayisi olduğunu, davalı … tarafından davalı şirketin borçlu bulunduğu ve ileride borçlanacağı meblağların azami 100.000-TL’sinin teminatını teşkil etmek üzere adına kayıtlı bahçeli kerpiç ev nitelikli taşınmazın tamamı üzerinde 07/09/2010 tarih-… yevmiye numarası ile 1.derecede 100.000-TL’lik ipotek verildiği, …’ın aynı zamanda müşterek borçlu, müteselsil kefil olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketten satın aldığı akaryakıt ürünleri ile sözleşmeye dayalı diğer alacak bedellerini ödememesi nedeni ile Bakırköy …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlandığını, davalıların borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların itirazının iptaline, takibin devamına, müvekkili lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı tarafça sözleşmede belirtilen edimlerin yerine getirilmediğini, çevre düzenlemesi ve iyileştirmelerin yapılacağının taahhüt edilmesine rağmen yerine getirilmediğini, müvekkili tarafından akaryakıt alımı talebinde bulunulmasına rağmen tedarik edilmediğini, müvekkilinin ciddi anlamda mağdur olduğunu, cezai şart faturasının neye göre düzenlendiğinin belli olmadığını, müvekkilinin davacıdan aldığı tüm mallarının bedelini ödediğini, borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, taraflar arasında 18/09/2010 ve devamında son olarak 14/12/2015 tarihli bayilik sözleşmesi kapsamında bayilik ilişkisi bulunduğu ve davalı şirketin davacıdan aldığı petrol ürünlerine ve aradaki sözleşmeye bağlı olarak cezai şart ve alacaklara istinaden davalı … adına kayıtlı taşınmazın üzerine 100.000-TL bedel ile ipotek tesis edildiği, davalı şirketin davacıdan satın aldığı akaryakıt bedellerini ödemediğinden bahisle davacı tarafça ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davalılar hakkında takip yapıldığı, bilirkişi tarafından yapılan incelemede sözleşme gereği cezai şart olarak kesilen 2 adet toplamda 477.451,49-TL faturaların sözleşmeye uygun olduğu ve davacı ticari defterlerine göre, davalıdan 520.557,68-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, sözleşmenin 8.maddesinde şirketin kayıt ve defterlerinin delil teşkil ettiğinin düzenlendiği, davacı şirketin usulüne uygun tutulan defterleri kapsamında taraflar arasındaki sözleşmenin 11.maddesi ile düzenlenen cezai şart hükmü dikkate alındığında, davalı tarafça sözleşmede kusurun davacıya ait olduğu ve borçların ödendiği belirtilmiş ise de bu hususun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 100.000-TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına, icra inkar tazminatı talebinin alacak likit bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili ; davacının şartları bulunmamasına rağmen cezai şart faturası kestiğini, alışveriş gereği teslim edilen ürünlerle ilgili bir borç bulunmadığı hususunun bilirkişi tarafından tespit edildiğini, cezai şart faturası olarak kesilen 2 adet toplamda 477.451,49-TL bedelli faturanın sözleşmeye uygun olduğuna dair bir açıklık bulunmadığını, cezai şart miktarını hakimin durum ve koşullara göre tamamen kaldırabileceğini veya miktarını düşürebileceğini, bu hususta hiç bir inceleme yapılmadan doğrudan fatura bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı davalıdan olan cari hesap alacağının tahsilini talep etmekte olup bilirkişi tarafından davacının 2015 yılı öncesi faturalardan kaynaklanan 43.263,24-TL alacağı ile alım taahhüdünü ihlal nedeniyle düzenlenen 2 adet toplamda 477.451,49-TL bedelli cezai şart faturalarından dolayı alacaklı olduğu tespit edilmiş olup mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak alacağın dayanağı olan faturaların dosyaya ibrazı sağlanmadığı gibi alacağın dayanağı açıklığa kavuşturulmamıştır. Bunun dışında davacı tarafından asgari mal alım taahhütnamesinde belirtilen şartların yerine getirilmediği ileri sürülmesine rağmen dosyada bahsi geçen taahhütnameye rastlanmamıştır. Bilirkişiler tarafından 477.451,49-TL bedelli 2 adet cezai şart faturasının sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği belirtilmesine rağmen bu faturaların haklılığı yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır.Her ne kadar taraflar arasında delil sözleşmesi bulunmakta ise de HMK m.193/2 hükmü gözetildiğinde, davacının ticari defterlerinde yer alan kayıtların davalı tarafından mutlak olarak benimsendiği şeklinde sonuca varılması mümkün olmayıp, davalının davacının kayıtlarına ters düşen iddiaların ispatına dair delil ikamesi mümkündür.Bu durumda bahsi geçen taahhütnamenin dosyaya ibrazı sağlanarak, davacının alım taahhüdünde bulunup bulunmadığının, bulunması halinde taahhütte bulunulan ve alım yapılan ürün miktarının, buna göre eksik alım nedeniyle cezai şart talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşması halinde miktarı üzerinde durulup, yine davacının 2015 yılı öncesi faturalardan kaynaklandığı belirtilen alacakları da belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken sözleşmede davacının defterlerinin delil niteliğinde kabul edildiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi karar tarihinden sonra vefat eden davalı …’ın mirasçılarının da yargılamaya katılması sağlanarak açıklanan hususlarda inceleme ve değerlendirme yapılarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/10/2019 Tarih 2017/52 Esas 2019/881 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davalılar tarafından yatırılan 1.707,75‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/03/2023