Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1392 E. 2021/656 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1392
KARAR NO: 2021/656
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2019/414 Esas-2020/110 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Davanın usulden reddine yönelik kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; İzmir’de yerleşik … tarafından Erzurum’da yerleşik … firmasına satılan emtianın İzmir’den Erzurum’a taşınması işini dava dışı …’in üstlendiği, ancak nakliye işini bu kişiden müvekkili şirket sigortalısı olan …’in devraldığı, sigortalının işi …’a ait araçlar ile gerçekleştirilmek üzere devrettiğini, dava konusu taşımanın 24.01.2018 taihinde davalı sürücü … idaresindeki ve davalı …’a ait araça yüklendiğini ,malların teslim edilmesi gereken tarihte teslim edilmediğini, davalı sürücüden de haber alınamadığını,sigortalının başvurusu üzerine eksper incelemesi yapılarak müvekkili tarafından satıcı … firmasına 15.5.2018 tarihinde 120.000-TL ödeme yapıldığını, davalı …’ın zarardan işleten sıfatıyla, davalı …’in ise araç sürücüsü olarak ve haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğunu, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının yerinde olmadığını belirterek, davalıların İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine yönelik itirazlarının iptali ile davalılar aleyhine icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkemece davalı … aleyhine açılan dava tefrik edilerek, yargılama davalı … hakkında sürdürülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, geçerli bir icra takibinin yapılmış olmasının dava şartı olduğu, TTK’nın 1472 maddesine göre sigortacının hasar bedelini ödedikten sonra sigortalının hak ve yetkilerine sahip olacağı, sigortalının zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, sigortacının da rücu davasını o yer mahkemesinde, icra takibini de aynı şekilde o yer icra müdürlüğünde başlatması gerektiği, İİK’nın 50. maddesinde, HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağının belirtildiği,davacının talebinin haksız fiile dayandığı,sigortalının adresinin İzmir, davalı …’ın adresinin Şanlıurfa, davalı …’in adresinin ise Acıgöl/Nevşehir olduğu, olayın gerçekleştiği yerin Gebze/Kocaeli olduğu, haksız fiilden doğan davalarda yetkinin düzenlendiği HMK 16. maddesinin kıyasen uygulanmasıyla; icra takibinin, haksız fiilin işlendiği, zararın meydana geldiği veya zarar görenin adresinin bulunduğu yer icra müdürlüklerinden birinde de açılabileceği, ancak icra takibinin yetkisiz İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünde açıldığı, takip yetkili yerde yapılmadığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili; dava konusu borç TBK’nın 89. maddesi uyarınca para borcu olup,müvekkili tarafından sigortalıya ödeme yapıldığından, bahsi geçen borcun para dışında başka şekilde (örneğin aynen ifa)ifa edilebilmesinin mümkün olmadığını, TBK md. 89/1 uyarınca, para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma konusu emtianın zayi edilmesi nedeniyle sigortalıya ödenen emtia bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafından yurt içi taşıyıcı mali mesuliyet sigortası ile sigortalanan dava dışı sigortalı tarafından üstlenilen taşıma işinin, taşıyıcı/araç maliki/işleten sıfatıyla davalı …’a ait araçla diğer davalı sürücü … tarafından gerçekleştirildiği, ancak emtianın alıcısına teslim edilmediği, davacı … tarafından emtia bedelinin satıcı-gönderici firmaya ödendiği anlaşılmaktadır. Başlatılan takibe karşı davalı … tarafından, borçlunun yerleşim yeri olan Şanlıurfa icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. TTK’nın 1472 maddesine göre, sigortacı hasar bedelini ödedikten sonra sigorta ettiren yerine geçerek sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise sigortacı da rücu davasını o yer mahkemesinde, icra takibini de aynı şekilde o yer icra müdürlüğünde başlatmak zorundadır. Yetkili icra dairesi; İİK’nın 50/1 maddesi yollamasıyla, HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine göre belirlenir.Somut olayda icra takibi, taşıma sözleşmesine dayalı olarak, taşıma sırasında emtianın zayi edilmesi sonucu oluşan zarara dayanmakta olup, TBK’nın 89. maddesi kapsamındaki para borcu niteliğinde değildir.Davalı ise, fiili-alt taşıyıcı konumundadır. Bu durumda yetkili icra dairesinin tayininde taşıma sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. TTK’nın 890. maddesi hükmüne göre, “birinci ve ikinci kısım hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda, malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi de yetkilidir.” Somut olayda malın teslim alındığı yer İzmir, teslim edilecek yer ise Erzurum’dur. Bu durumda davalının yerleşim yeri,malın teslim alındığı ve teslim edileceği yer dışındaki İstanbul Anadolu İcra Dairesi yetkisizdir. Bu nedenle davacının yetkisiz yerde takip başlattığı anlaşılmakla, davanın bu nedenle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.29/04/2021