Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1383 E. 2020/1308 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1383
KARAR NO : 2020/1308
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2020
NUMARASI : 2019/252 Esas 2020/615 Karar
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; … A.Ş. Kapaklı şubesine ait … çek seri nolu 42.000-TL bedelli, … seri numaralı ve 31.02.2019 tarihli çekin iradeleri dışında kaybolduğunu, aramalarına rağmen bulamadığını belirterek çek hakkında öncelikle tedbiren ödemeden men kararı verilmesini sonrasında ise çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, banka yazı cevabında dava konusu çekin 28.02.2019 tarihinde … A.Ş. tarafından takasa sunulduğu, imza ile keşidecisinin uyuşmaması nedeniyle çek tutarının ödenmediğinin bildirildiği, davacı tarafa çek hakkında dava açmak üzere 20.09.2019 tarihindeki duruşmada ve 15.01.2020 tarihindeki duruşmada iki hafta kesin süre verildiği, ancak davacı taraf kendisine verilen süre içinde dava açtığına ilişkin mahkememize bildirimde bulunmamıştır. Bu nedenle davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, kabul anlamına gelmemek üzere mahkemece 2 haftalık değil 1 aylık süre verildiğini, senet sahte olduğundan savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, sahtecilik davasıyla ilgili bilgi verebilmek için süre talep edilmesine rağmen bu talebin reddedilerek, davanın reddedildiğini, çekteki imzanın keşideci imzası ile uyuşmamasının ayrı bir dava konusu olduğunu, huzurdaki davanın karara bağlanması için mutlaka bir sahtecilik davası açılmasının zorunlu olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak ödemeden men yasağının devamına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/s madde hükmü delaletiyle, aynı kanunun 757.madde hükümlerinde belirtilen zayi nedeniyle bono ve çek iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır.(Y11.H.D nin 17/06/2019tarih ve 2018/2811 E- 2019/4422 K)Zayii talep olunan çekin arka yüzünün incelenmesinde ; davacı tarafından 28.2.2019 tarihinde ibraz edildiği ve … AŞ tarafından verilen ibraz şerhinde keşideci imzası tutmadığından işlem yapılmadığı şerhinin düşüldüğü anlaşılmaktadır. Muhatap banka tarafından verilen cevabi yazıda da çekin 28.2.2019 tarihinde … AŞ tarafından elektronik takas ortamında ibraz edildiği hamil bilgilerinin karşı bankadan talep edilmesi gerektiği bildirilmiştir.Somut olayda ,hamil davacıya niteleme yapılmadan dava açmak üzere süre ve kesin süreler verildiği anlaşılmakta ise de ;üçüncü şahıs tarafından yapılan bir ibraz sözkonusu olmadığı ,bu durumda dava açılacak bir üçüncü şahsın da mevcut olmadığı ,çeki eline geçirenin bilinmediği ,davaya konu çekin davacının iradesi dışında elinden çıktığının kabulü gerekmektedir. Yasal ilanların yapıldığı,ilanlarda gösterilen süre içerisinde çekin mahkemeye sunulmadığı ,bu konuda beyanda bulunan veya hak iddia eden olmadığı ve ilk ilanın 16/05/2019 tarihinde yapıldığı , çeklerin zayii edildiği konusunda yasal koşullarının oluştuğu gözetilerek mahkemece davanın kabulü yerine yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bununla birlikte dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davaya konu çekin iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 Tarih 2019/252 Esas 2020/615 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Dava konusu … A.Ş. Kapaklı Şubesine ait Keşidecisi …Ticaret Limited Şirketi olan … seri numaralı 31/02/2019 keşide tarihli 42.000-TL bedelli çekin zayi nedeniyle İPTALİNE” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 717,26-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 662,86‬-TL harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Talep halinde kullanılmayan gider avansının davacı tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/12/2020