Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1376 E. 2023/644 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1376
KARAR NO: 2023/644
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/09/2020
NUMARASI: 2019/407 Esas – 2020/485 Karar
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/05/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalının 29/06/2018 günlü genel kurul toplantısında şirketin azlık oyu sahibi müvekkilinin temsilcisinin talebi üzerine gündemin finansal tabloların müzakeresiyle ilişkili olan 3, 4, 5, 6, 8 ve 9. maddelerinin müzakere edilmeksizin TTK’nın 420. maddesi uyarınca ertelendiğini, ertelenen toplantının 06/11/2018 günü yapıldığını, müvekkilinin karşı oylarıyla yıllık finansal raporun tasdik edilmesine, bilanço ve kar-zarar hesaplarının tasdik edilmesine, özel denetçi tayini taleplerinin reddine, kar dağıtılmamasına, yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine, yönetim kurulu üyelerine 6102 sayılı TTK’nın 395 ve 396. maddelerinde belirtilen işleri ifa edebilmeleri hususunda gerekli yetkinin verilmesine karar verildiğini, yönetim kurulu faaliyet raporunun gerçeğe ve şirket kayıtlarına aykırı olduğunu, alınan kararların kanuna, esas mukaveleye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davalı şirketin 06/11/2018 günlü 2017 faaliyet yılı ertelenen olağan genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 6, 7 ve 8 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; genel kurul toplantısından alınan kararların hukuka ve kanuna uygun olduğunu, davacının beyanlarında ileri sürdüğü eksikliğin ve hatanın hangi noktalarda oluştuğu konusunda herhangi bir açıklamada bulunmadığını, davacının iddialarını gerekçelendiremediğini, 7 nolu gündem maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin her birine aylık 8.000-TL huzur hakkı ödenmesinin kararlaştırıldığını, şirketin sermayesi, hacmi ve faaliyetleri düşünüldüğünde takdir olunan huzur hakkının olağan olduğunu, benzer hacimdeki bir şirketin yöneticilerin alacağı ortalama bir ödemenin önemli ölçüde altında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin her birine aylık 8.000-TL net huzur hakkı ödenmesine karar verildiği, şirketin 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında 306.497,52-TL faaliyet zararı bulunduğu, faaliyet zararının şirketin genel yönetim giderlerinden kaynaklandığı, yönetim kurulu üyelerine ödenen ücretin genel yönetim giderlerindeki payının %41,82 olduğu, ortakların taahhüt etmiş oldukları sermaye payını ödemedikleri, aynı genel kurulda kar dağıtımı yapılmaması yolunda karar alınmış olmasının şirketin dağıtılabilir kar elde edememiş olması ile birlikte değerlendirildiğinde yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı adı altında verilmesi kararlaştırılan ücretin şirketin geliri, yapılacak işler ve yönetim kurulunun görevleriyle orantılı olmadığı, aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan diğer ortaklar için örtülü kar dağıtımı mahiyetinde olduğu, TTK’nın 445. maddesine, esas sözleşmeye ve özellikle de dürüstlük kuralına uygun olmadığı gerekçesiyle davalı … A.Ş.’ nin 06/11/2018 tarihinde yapılan 2017 faaliyet yılı ertelenen olağan genel kurul toplantısında 7 nolu gündem maddesiyle ile alınan yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin kararın iptaline, davacının diğer maddelere ilişkin iptal taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; genel kurulda huzur hakkında ilişkin alınan kararın esas sözleşme ve dürüstlük kuralına uygun olduğunu, yönetim kurulu üyelerine verilen huzur hakkının tespitine ilişkin kararın müvekkili şirketin bilanço büyüklüğüyle, finansal imkanlarıyla ve işlem hacmiyle uyumlu olduğunu, müvekkili şirketle benzer durumda buluna şirket yöneticilerin aldığı emsal ücretlerle karşılaştırıldığında düşük dahi kaldığını, bilirkişi raporlarında aynı ve benzer şirketlerde uygulanan emsal ücretlerin dikkate alınmadığını, huzur hakkı ücretinin örtülü kar dağıtımı mahiyetinde olamayacağını, kendisine huzur hakkı verilen yönetim kurulu üyelerinden …’ın pay sahibi olmadığını, huzur hakkının örtülü kar aktarımı olarak kabul edilebilmesi için huzur hakkı ücretlerinin fahiş olması gerektiğini, bilirkişi raporlarında müvekkili şirketin hacmi ve faaliyetlerinin dikkate alınmadığını, gelirinin saptanmadığını, yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin incelenmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 06/11/2018 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, mahkemece 7 no’lu gündem maddesi ile alınan huzur hakkına ilişkin kararın; yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı adı altında verilmesi kararlaştırılan ücretin şirketin geliri, yapılacak işler ve yönetim kurulunun görevleriyle orantılı olmadığı aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan diğer ortaklar için örtülü kar dağıtımı mahiyetinde olduğu gerekçesiyle iptaline, diğer kararların iptali talebinin reddine karar verilmiştir. TTK’nın 408/2-b maddesine göre, yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları genel kurulun münhasır yetkilerindendir. TTK’nın 394/1. maddesinde, yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebileceği düzenlenmiştir. Yönetim kurulu üyeleri için belirlenen ücretin miktarı şirketin mali yapısı, şirketin bu yöndeki uygulaması, yönetim kurulunun bu iş için harcadığı emek ve mesai ile orantılı olmalıdır. Yönetim kurulu üyeleri için belirlenen ücretlerin fahiş olup olmadığı değerlendirilirken genel kurulun yapıldığı dönemde şirketin ortaklık yapısı, finansal durumu, şirketin geçmiş uygulamaları, ortaklık yapısı ve mali durum açısından davacı şirketle aynı-benzer durumda bulunan şirketlerin yöneticilerinin aldığı emsal ücretler göz önünde bulundurulup karşılaştırılmak suretiyle yönetim kurulunun harcadığı emek ve mesai ile orantılı, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki kârdan pay alma haklarını da ihlal etmeyecek şekilde tespiti gerekmektedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/12/2019 tarih, 2019/336 Esas 2019/8055 Karar Sayılı kararı) Bilirkişi raporunda; şirketin 2017 yılında 306.497,52-TL faaliyet zararı bulunduğu, faaliyet zararının şirketin genel yönetim giderlerinden (602.582-TL) kaynaklandığı, 2017 yılında yönetim kurulu üyelerine ödenen ücretin genel yönetim giderlerindeki payının %41,82 olduğu, ortakların şirketin taahhüt edilen 277.150-TL sermaye payını ödemedikleri tespit edilmiş, mahkemece de rapor doğrultusunda huzur hakkının fahiş olduğuna kanaat getirilmiştir. Ancak, bahsi geçen hususlar genel kurulca belirlenen huzur hakkının fahiş olup olmadığının tespitinde tek başına yeterli değildir. Huzur hakkının fahiş olup olmadığının; şirketin faaliyet alanı, işlem hacmi, şirketin yönetimi için harcanması gereken emek ve mesai de araştırılıp, şirketin geçmiş genel kurul toplantısında belirlenen huzur hakkı ücretleri de dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekirken bu hususta inceleme yapılmadan sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri haklı bulunduğundan istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/407 Esas – 2020/485 Karar sayılı 09/09/2020 tarihli kararının, HMK’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının davalıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/05/2023