Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/135 E. 2020/183 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/135
KARAR NO : 2020/183
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2019 (Ek Karar)
NUMARASI: 2019/1411 D. İş-2019/1411 Karar
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/02/2020
İhtiyati hacze itirazın reddine yönelik olarak verilen ek kararın ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili; müvekkili bankanın Esenyurt Ticari Şubesi kredi müşterisi olan … A.Ş’ye, …, … A.Ş. …, müteveffa …’un müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını, müteselsil kefillerin ve mirasçısı …’un imzalnan genel kredi ve teminat sözleşmeleri gereğince hesap kat ihtarına konu borçtan sorumlu olduğunu, kredi borçlusu … A.Ş ve müteselsil kefiller yönünden herhangi bir teminat bulunmadığını, hesap kat tarihinden sonra tahsil edilen 1.797.357,42- TL alacağın mahsubu ile, kredi borçlusu ile müteselsil kefiller yönünden ihtiyati haciz tarihi itibari ile şimdilik 196.457.486,45- TL nakit ve 313.080,50- TL gayri nakit alacak olmak üzere toplam 196.770.566,95- TL alacak üzerinden, müteselsil kefil mirasçısı … yönünden şimdilik 17.802.212,35- TL nakit ve 293.080,50- TL olmak üzere toplam 18.095.292,85- TL alacak üzerinden İİK.’nın 257 maddeleri ve Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmeleri gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz kararına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İİK nun 257. maddesinin 1. fıkrası ve müteakip maddeleri gereğince aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçluların, …, … A.Ş., …’un 196.457.486,45-TL ,…’un 17.802.212,35-TL kadar borcuna yetecek miktarda, yedlerinde bulunan menkul ile gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının haczi caiz olan kısmının ihtiyaten haczine, borç miktarının %15 oranında teminat alınmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili; Anayasanın amir hükmü gereğince bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği, kararda ihtiyati haciz gerekçelerine yer verilmediği, kredi sözleşmesi kat ihtarı ve kat ihtarında verilen sürede müvekkilinin adına gönderilen cevabı ihtarname, rehin ve ipotek sözleşmeleri incelenmeksizin karar verildiği, müvekkil … Grup Şirketleri uluslararası medikal sektöründe faaliyet gösterdiği, müvekkilleri hakkında genel kredi sözleşmesinin kefili oldukları için haklarında ihtiyati haciz kararı verildiği, kefile ödeme süresi tanınmadığı, kefalet sözleşmesinin geçerliliği araştırılmadan ihtiyati haciz kararının verildiği, rehin temin edilmiş alacak yönünden ihtiyati haciz kararının verilemeyeceği, alacağın rehini aşan kısmı için ihtiyati hiaciz talebinde bulunulabileceği, mahkememizin alacak ve rehin tespit etmeden, alacaklı bankanın ise buna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmadan kötü niyetli ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, kredi sözleşmelerinin yapıldığı dönemde müvekkili … Grup Şirketleri hissedarı ve genel müdürü ve bağlı olduğu ekip hakkında nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendiğinden bahisle İstanbul C.başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosunda düzenelenen iddianame İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek 2019/218 E. sayılı dosyası ile haklarında kovuşturma başlatıldığını belirterek ihtiyati haciz kararınının kaldırılmasına karar verilmesine talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece, davalı taraf kredi sözleşmelerindeki imzaların kendilerine ait olup olmadığının belli olup olmadığını yine şirketin hissedarı ve genel müdürü ve bu müdürün bağlı olduğu ekip hakkında dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı nedenleriyle ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini yine rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden de hem asıl borçlu hem kefiller yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini ileri sürmüş ise de borçlular vekilinin bu itirazları İİK’nin 265/1. maddesindeki sebeplere dayanmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili; banka tarafından borcun zamanında ödenmemesi talebine dayalı olarak talepde bulunulmuş ise de banka ihtarnamelerinde sözleşmenin ne surette ve ne şekilde ihlal edildiğine dair herhangi bir açıklama yahut hiçbir gerekçe ve borcun ödenmediği sebebine dayanılmaksızın sadece hesabın kat edildiği belirtildiğinden ve bu ihtarnamelere itiraz edilmiş olduğundan muaccel bir alacaktan bahsedilemeyeceği gibi alacağın yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, müvekkillerinin herhangi bir surette adres değiştirme ve mal kaçırma riski bulunmadığı için vadesi gelmemiş borçları yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, hesap kat ihtarnamesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararında, İİK’nın 260 madde uyarınca ihtiyati haczin sebeplerinin, talebi konu edilen belgeler ile haczin ne gibi belgelere müsteniden konulduğu hususuna yer verilmediğini, ihtiyati haciz talep eden banka alacağının varlığı ve muacceliyeti konusuna ispata elverişli hiçbir belge ya da bilgi sunmadığını,rehinle temin edilmiş alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini müteselsil kefiller yönünden alacak rehinle temin edildiğinden ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, İİK 265 vd. maddeleri kapsamında ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İhtiyati haciz isteyebilmek için İİK’nun 257/1. maddesine göre, alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre ise ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. Bunun yanında TBK nun 586/1. maddesi; ”Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkca ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir ” düzenlemesini içermektedir. Davacı alacaklı banka ile asıl borçlu … AŞ’ye diğer borçluların müteselsil kefaletleri ile genel kredi ve teminat sözleşmeleri çerçevesinde krediler kullandırıldığı daha sonra bu kredilerin ödenmesi için Gebze … Noterliği’nin 11/10/2019 tarih … yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesi tebliğ edildiği, müteselsil kefil …’un ölümü nedeniyle … ve … ile …’un mirasçı kaldığı ,ayrıca … ve …’un müteveffadan sonra talep olunan borcu aşan miktarlarda (220.milyon-usd) sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı , davacı bankanın talebi genel kredi hesabının katı sebebine dayalı olduğu ,ihtarnamenin asıl borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Genel kredi sözleşmesine ilişkin hesabın kat edilerek borçlulardan ödeme talep edildiği anlaşılmakla alacaklı bankanın alacağı muaccel hale gelmiştir.Kat ihtarı tebliğine rağmen borçların ödenmediği anlaşıldığından yaklaşık ispat kuralı göz önüne alındığından genel kredi ve teminat sözleşmeleri, veraset ilamı, kat ihtarnamesi ve tebliğ evrakları yeterli görüldüğünden verilen ihtiyati haciz kararınde isabetsizlik yoktur. Her ne kadar itiraz eden borçlular kredi sözleşmelerindeki imzaların kendilerine ait olup olmadığının belli olup olmadığını yine şirketin hissedarı ve genel müdürü ve bu müdürün bağlı olduğu ekip hakkında dolandırılıcılık suçunu işlediğinden bahisle İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını bu nedenlerle ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini yine rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden de hem asıl borçlu hem kefiller yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini ileri sürmüş ise de borçlular vekilinin bu itirazları İİK’nin 265/1. maddesindeki sebeplere dayanmamaktadır. İmzaya itiraz , asıl borçlu çalışanlarının yargılanması hususları ancak açılacak bir menfi tesbit davasının konusunu teşkil edebilecektir.Asıl borçlu hakkındaki borç ipotek ile teminat altında olduğundan ihtiyati haciz istemi reddedilmiş,red kararına karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulmamıştır. Dosyaya sunulan ipoteklerin de … AŞ tarafından verilmiştir.İhtiyati haciz kararı verilen borçluların kefalet borcunu teminat alan ipotek bulunmadığı,… AŞ hakkında de ihtiyati haciz talep edilmediği görüldüğünden müteselsil kefillerin alacağın muaccel hale gelmediği ,kat ihtarına itiraz edildiği ,borcun rehinle temin edildiği itirazları ve istinaf nedenleri yerinde bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin verilen ek kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, itiraz eden karşı taraflar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Borçlular vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10,- TL harcın borçlulardan alınarak hazineye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 13/02/2020