Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1345 E. 2021/705 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1345
KARAR NO: 2021/705
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/09/2020
NUMARASI: 2020/186 Esas-2020/381 Karar
DAVA: Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/05/2021
Davanın kabulüne dair kararın davalı … Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı, müvekkilinin sicilden terkin edilen … A.Ş.’ne tasfiye memuru olarak atandığını, şirketin mahkeme kararıyla ihya edildiğini, müvekkilinin mernis adresinin değişmesi üzerine tasfiye işlemlerinin yerleşim yeri olan … Mah. … Sok. No:… Kağıthane, İstanbul adresinden yürütülmesi amacıyla İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yapılan başvurunun reddedildiğini, oysa ortakların kararıyla iradi veya mahkeme kararıyla hükmen sona erme ve tasfiyeye girme gibi bir hal olmadığını,olaya uygulanacak hükümlerin ‘Ek Tasfiye’ başlıklı 89.maddenin (ç) ve (d) bentleri olduğunu, bu kapsamda Yönetmeliğin 89/1.fıkrası ve TTK’nın 547.maddesi gereği mahkemenin, şirketin yeniden tescili ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atanmasına karar verebileceğini, buna göre mahkemenin, şirketin ek tasfiye halinde olduğuna, ek tasfiye işlemlerinin yürütüleceği adresin neresi olacağına, şirketin unvanına “Tasfiye Halinde” ibaresi eklenmesine ayrıca hükmetmesi gerekmediğini, bu hususların, işin niteliğinden kaynaklandığını, Yönetmeliğin bu görevi ticaret siciline yüklediğini, bu nedenle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün red gerekçesinin TTK ve Ticaret Sicil Yönetmeliği hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek tasfiye işlemlerinin yürütüleceği adresin tesciline yönelik talebin reddine dair 24/02/2020 tarihli ret kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK’nın 547.maddesi gereği mahkemece şirketin yeniden tescili ve tescil işlemlerinin yürütülmesi amacıyla tasfiye memuru atanmasına karar verilebileceği, bunun dışında tasfiye adresinin belirlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, davalı tarafın kararına dayanak yaptığı düzenlemenin, TTK’nın 547.maddesi gereğince verilen ek tasfiye kararında uygulanmasının gerekmeyeceği, dolayısı ile adres değişikliği talebinin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce talep doğrultusunda yapılması gerektiği gerekçesi ile davacının itirazının kabulüyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 24/02/2020 tarih ve … sayılı kararındaki “tasfiye işlemlerini yürüteceği adresin tesciline yönelik talebin reddi” yönündeki kararın iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; dava konusu şirketin tasfiye işlemlerinin yürütüleceği merkezi değiştirme yetkisinin, tasfiye kararını veren mahkemeye ait olduğunu, davacının bu yöndeki talebini tasfiye kararını veren mahkemeye yöneltmesi gerektiğini, çünkü, ek tasfiye kararında tescil edilecek hususlar arasında, şirket tasfiye işlemlerinin yürütüleceği adresin de bulunduğunu, davacı tasfiye memurunun şirket tasfiye işlemlerinin yürütüleceği adresi, ihya kararını veren mahkemeden farklı şekilde değiştirmesinin, mevzuat gereğince mümkün olmadığını, bu bakımdan müvekkillinin mevzuata uygun işlem yaptığını, ayrıca yargı gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; ticaret sicil memurluğu kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı şirketin tasfiye memuru …’un yerleşim yeri değişikliğinin ve şirketin tasfiye adresi olarak tasfiye memurunun yeni yerleşim yeri adresinin tescil ve ilanına ilişkin yapmış olduğu 19/02/2020 tarihli başvurusu sonucunda İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 24/02/2020 tarih ve … sayılı kararıyla tasfiye memurunun adres değişikliği ile ilgili talebi kabul edilerek gerekli tescil işlemi yapılmış, fakat şirketin tasfiye adresinin değiştirilmesine ilişkin talep reddedilmiştir. Davacı tarafından iptali talep edilen kararda aynen;”…Ticaret Sicil Yönetmeliğinin “Sona Erme, Tasfiye, Tasfiyeden Dönme ve Ek Tasfiye” başlıklı Beşinci Ayrımında yer alan tescile ilişkin 87.maddesinin (c) fıkrasında “Sona erme genel kurul kararına dayanıyorsa bu kararın tarihi”, (ç) fıkrasında “Sona erme mahkeme kararına dayanıyorsa bu karar tarihi”, (f) fıkrasında ise “Tasfiye işlemlerinin şirket merkezi dışında başka bir adreste yürütülmesi durumunda bu adres” denilerek şirketin sona erme kararının ancak genel kurul veya mahkemece verilebileceği ve tasfiye işlemlerinin şirket merkezinin dışında yürütülmesi halinde kararda bu hususa da yer verilerek tescil edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, aynı yönetmeliğin ek tasfiye başlıklı 89.maddesinin (a) bendinde “Şirketin ek tasfiyeye girmesine ilişkin kararı veren mahkeme ile kararın tarihi ve sayısı”, (d) bendinde ise “Ek tasfiye işlemlerinin yürütüleceği adres” denilerek ek tasfiye kararının mahkemece verilebileceği ve tasfiye adresinin mahkeme kararında yer alması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, şirketin tasfiye memuru …’un vekili olarak imzaladığınız 19/02/2020 tarihli yazınızda belirtilen tasfiye memurunun yerleşim yeri değişikliği talebi tescil edilmiş, tasfiye işlemlerinin şirket merkezi dışında yürütülmesine mahkemece karar verilmesi gerektiğinden, bu hususa ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.” şeklinde açıklamaya yer verilmiştir. Şirketin ihyasına ilişkin olaya uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK’nun 547.maddesi “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunuğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü içermektedir. Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin Ek tasfiye başlıklı 89’uncu maddesi; “(1) Daha önce sicilden kaydı silinmiş olan bir şirketin, mahkemece Kanunun 547 nci maddesine göre ek tasfiye sürecine girmesine karar verilmesi halinde aşağıdaki olgular tescil edilir: a) Şirketin ek tasfiyeye girmesine ilişkin kararı veren mahkeme ile kararın tarihi ve sayısı. b) Şirketin ek tasfiye halinde olduğu. c) Şirketin unvanına “Tasfiye halinde” ibaresi eklenmek suretiyle yeniden tescil edilmiş bulunduğu. ç) Ek tasfiye ile görevlendirilen tasfiye memurlarının adı ve soyadı, kimlik numarası ve yerleşim yeri. d) Ek tasfiye işlemlerinin yürütüleceği adres. (2) Ek tasfiyenin tescili üzerine şirket, tüzel kişiliğini yeniden kazanır ve organlar kendiliğinden çalışmaya başlar. Bu durumun ayrıca tesciline gerek yoktur.” şeklindedir. Davalı tarafça, tasfiye işlemlerinin şirket merkezi dışında yürütülmesine mahkemece karar verilmesi gerektiğinden bahisle davacı tarafın talebinin reddine karar verilmiş ise de; TTK’nın 547.maddesi gereği mahkemece şirketin yeniden tescili ve tescil işlemlerinin yürütülmesi amacıyla tasfiye memuru atanmasına karar verilebileceği, bunun dışında mahkemenin kararında tasfiye adresinin belirlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, Yönetmeliğin bahsi geçen hükmünün, TTK’nın 547.maddesi gereğince verilen ek tasfiye kararında uygulanmasının gerekmeyeceği, davacının şirketin merkezinin değiştirilmesine yönelik bir talebinin bulunmadığı, dolayısıyla tasfiye adresinin değiştirilmesine ilişkin talebin kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca yapılan istinaf incelemesi sonucunda, hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL nin mahsubuna bakiye 4,90-TL harcın davalı … Sicil Müdürlüğünden tahsiliyle hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2021