Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1339 E. 2020/1184 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1339
KARAR NO: 2020/1184
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI: 2019/502 Esas-2019/1235 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Davanın kabulüne yönelik hükmün davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile … Ltd. Şti. arasında görülmekte olan Bakırköy 2. ATM’nin 2019/8 esas sayılı davası sonuçlanmadan 27/02/2019 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, …’in tasfiye memurluğuna atandığını, tasfiye edilen … Limited Şirketine karşı açmış oldukları itirazın iptali davasının derdest olduğunu, mahkemece ihya davası açmaları için süre verildiğini, mahkeme ara kararı gereği süreleri içinde haklı alacaklarının tahsili için bu dava dilekçesi ile ihya davasını açtıklarını, tasfiye memurunun davanın ve icra takibinin bilindiğini, buna rağmen dava ve icra takibi yokmuş gibi tasfiye işlemlerine devam edildiğini ve … Limited Şirketi’ni hukuka aykırı bir biçimde tasfiye edildiğini,bu nedenle … Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili; müvekkilinin T.T.K.’nın madde 32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını açılan davanın reddini talep etmiştir. 2-Davalı tasfiye memuru vekili; davacının ihyasını talep ettiği şirketten hiçbir alacağının olmadığını, iddia ettiği alacağa ilişkin olarak öncelikle dava dilekçesinde bahsettiği davayı ikame etmeden önce yasal olarak arabuluculuk müessesine başvurma zorunluluğunu dahi yerine getirmeyen davacının beyanlarına itibar edilmemesini, ihyası talep edilen şirketin herhangi bir malvarlığının olmadığını,tasfiye memurunun üstüne düşen tüm sorumluğu tasfiye süresince eksiksiz yerine getirdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan şirketin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği,davacının açtığı davanın takibi için terkin edilen şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/8 esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, …’in şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; müvekkilinin mazeret dilekçesi ile beyanlarının gözardı edilerek hüküm verilmesinin hatalı olduğunu, davacının yasal süreler içinde yapılan usulüne uygun hiçbir alacak çağrısına talepte bulunmayıp, dava açtığını, mevcut olmayan bir alacağın varlığı iddiası ile ihya talep ettiğini, Bakırköy 2. ATM’nin 2019/3 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının 01.01.2019 tarihinden sonra ikame edilmiş olduğunu, zorunlu arabuluculuğa tabi ticari davalardan olduğunu belirterek,ihya kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp, bu durumda bundan zarar görenler şirketin ihyasını talep etme hakkına sahip bulunmaktadır. Ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin 8.6.2018 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye girdiği ,20.6.2018 tarihinde tescil edildiği,tasfiye sonunun 27/02/2019 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin Bakırköy 2. ATM’nin 2019/8 Esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunduğu ve dosyanın sonlandırılabilmesi için davacının ihya talebinde hukuki yararı bulunmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, dava dışı şirketin davacı taleplerinden sorumlu olup olmadığının görülmekte olan derdest dava da inceleneceği, bu davanın konusunu teşkil etmediği, derdest itirazın iptali davasının Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına dayalı olduğu ve 27.12.2017 tarihinde icra takibi başlatıldığı ,alacağın tasfiyeden evvel ki zamana ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle tüzel kişiliğin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına, HMK 326. madde uyarınca aleyhine yargı giderine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Davalı vekilince karar oturumunda mazaret bildirildiği anlaşılmakta ise de ,somut durumda ön inceleme duruşmasına katılmayan davalının ,karar oturumuna vekilince mazeret bildirdiği anlaşılmakla vekilin mazereti nedeniyle duruşmanın ertelenmesi talebinin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık yoktur.Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 35,50-TL posta masrafının davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/11/2020