Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1335 E. 2020/1207 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1335
KARAR NO: 2020/1207
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2020
NUMARASI: 2020/479 D. İş 2020/486 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik 16/09/2020 tarihli kararın ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili; borçlu tarafından verilen sipariş nedeniyle müvekkili tarafından sipariş formu düzenlenerek borçlu yana gönderildiğini ve borçlu tarafından da kaşe imza yapılarak müvekkili şirkete tekrar gönderildiğini, borçlu tarafından sipariş onayı verildikten sonra, sipariş edilen malların … ve … numaralı sevk irsaliyeleri düzenlenerek borçlu yana sevk edildiğini, sevk irsaliyelerinde malların teslim adresi olarak borçlu şirket ismi ve adresinin belirtildiğini, alacağa ve ticari ilişkiye konu olan bu malların 3. şahıs nakliye firması tarafından … ve … plakalı araçları ile borçlu şirketin Çekmeköy adresine teslim edildiğini, teslim sonucunda nakliye firması tarafından müvekkili şirkete kesilen nakliye faturasının ödemesini müvekkili şirket tarafından yapıldığını, borçlu tarafından kaşe ve imza altına alınan sipariş onay formunda siparişe konu alacağın 10.000- euroluk kısmının peşin olarak ödeneceği ve geri kalan kısmının da 20.03.2020 tarihine kadar 6 eşit vadede ödeneceğinin belirtildiğini, bu sipariş onayına da uyumlu olarak borçlu tarafından 9.990- euro müvekkili şirketin banka hesabına ödendiğini, borçludan alacaklarını gösteren cari hesap ekstresinde de … numaralı faturanın borçlu tarafından yapılan kısmi ödeme ve bakiye alacakları olan 29.941,95- euro göründüğünü, bu hususun da siparişin, sipariş onay formunun, faturanın ve en geniş anlamda alacağın varlığının borçlu tarafından da kabul edildiğini gösterdiğini, alacağın varlığını yaklaşık ispat kuralı uyarınca gösterildiğini, zaman kaybına da yol açıp borçlu tarafından mal kaçırma riski ile de karşılaşmamak için 259.917,08-TL alacak karşılığında borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, talep edenin karşı taraf borçludan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği ve ihtiyati haciz şartları oluşmadığı gerekçeleriyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen vekili; borçlunun müvekkili şirkete sipariş verdiğini, bu siparişe istinaden müvekkilinin sipariş formu düzenleyerek borçluya gönderdiğini ve borçlunun da bu sipariş formunu kabul ederek kaşe ve imza atarak tekrar müvekkiline gönderdiğini, sipariş onayından sonra siparişe konu malların … ve … numaralı sevk irsaliyeleri ile borçlunun adresine sevk edildiğini, siparişe konu mallar ile 3. şahıs nakliye firmasının araçları ile borçlu şirketin adresine teslim edildiğini, nakliye için de müvekkili tarafından nakliye firmasına ödeme yapıldığını, borçlu şirkete müvekkili tarafından 50.459,16-euro bedelli, ihtiyati hacze konu fatura kesildiğini, bu faturada da malların sevk irsaliyeleri ile bağlantılı olduğunun belirtildiğini, borçlu tarafından kaşe ve imza altına alınan sipariş onay formunun da belirtildiği gibi siparişe konu alacağın 10.000-eurosunun peşin ve geri kalan kısmının ise 20/03/2020 tarihine kadar 6 eşit taksitte ödeneceğinin belirtildiğini, borçlu tarafından sözleşmeye uygun olarak 9.990- Euro ödeme müvekkili hesabına yapıldığını, bu sebeple borçlunun borcu kabul ettiği ve kısmi bir ödeme yaptığının aşikar olduğunu, müvekkili alacağını kesin ve tam şekilde ispatlaması gerekmeyip yaklaşık olarak ispat etmesinin dahi yeterli olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda; talep edenin borçludan alacaklı olup olmadığı,karşı yan tarafından gönderilen ödemenin yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle avans olarak gönderilip gönderilmediğinin belirlenmediği ve alacağın varlığı ve miktarı konusu yargılamayı gerektirdiği vadesi gelmiş bir alacak bulunduğuna dair yaklaşık ispatın mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteyen tarafça sunulan delillerin bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat/kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Davacı iddialarının doğruluğu yapılacak yargılama neticesinde belirlenecektir. İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı/ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 19/11/2020