Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1313 E. 2020/1206 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1313
KARAR NO : 2020/1206
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2020
NUMARASI : 2019/561 Esas-2020/309 Karar
DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Davanın kısmen kabulüne yönelik hükmün davacılar vekilince dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkillerinin dava konusu 18/08/2018 tarih, … sayılı 07:20 sefer saatli İstanbul-Barcelona seferi için bilet satın aldığını, uçak kalkış saatine 25 dk. kala uçak kapısında hazır bulunmalarına rağmen hiçbir sebep gösterilmeksizin uçağa alınmadıklarını, davalı şirketin kurallara aykırı olarak uçağa biniş süresini erkene çektiğini, bu nedenle müvekkillerinin ikinci kez bilet almak suretiyle aktarmalı uçuşla yolculuk etmelerine sebebiyet verdiğini, müvekkillerinin, havalimanında sebepsizce beklemeleri, programlarını değiştirmeleri nedeniyle manevi zarara uğradıklarını belirterek müvekkili şirket yönünden 18.697,31-TL maddi tazminatın 7.611- TL’sinin ihtarın tebliğ tarihinden, kalanına arabulucuya başvuru tarihinden itibaren faiz işletilerek davalıdan tahsiline, diğer davacılar yönünden her biri için 500-er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; uçağın kalkış saatinin 07:20 olduğunu, yolcuların uçağa biniş işlemlerinin kalkış saatinden 20 dakika önce sona erdiğini, check-in yaptıran, biniş kartını almış olan davacı yolcuların boarding kapısına zamanında müracaat etmemeleri nedeniyle uçuşlarının gerçekleştirilmediğini, uçağa en son 07:03’de yolcu alındığını, davacıların uçuş saatinden 25 dakika öncesinde kapıda olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını,davacıların pasaport kontrolünden saat kaçta geçtiklerinin bir önemi olmadığını, davacıların aynı gün 14:50’de gerçekleşen sefere bilet kuralları uyarınca ceza ve ücret farkı hesaplanarak transferlerinin sağlandığını, yapılan incelemede 3.178-TL ücret alınması gerekirken sehven 5.376-TL ücret alındığının tespit edildiğini, sehven fazla alınan 2.198,-TL dışındaki davacı taleplerinin reddi gerektiğini, davacıların gecikmesi nedeniyle uğradıkları zararlardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, uyuşmazlığın Uluslararası Hava Yolu ile yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanmasına rağmen taşıma süreci henüz başlamadığından talebin dolaylı zararlara dönük olduğu da gözetilerek , 1999 Montreal Konvansiyonunun somut olayda uygulanmayacağı, davacıların iddia ettiği maddi zararların 6098 sayılı TBK da ön görülen hüküm ve koşullarda değerlendirilmesi gerektiği, davaya konu olan tazminat talebinin TBK 112 vd. hükümleri karşısında taşımayı hiç veya gereği gibi yapmayan davalının sorumlu tutulabilmesi için, davacıların davalının sözleşmeye aykırı davranışından kaynaklandığını ispat etmesi gerektiği, davalının davacıların uçağa kabul etmediğini belirtilen saatte kapıda oldukları davacı tarafça ispat edilemediğinden ihmalli davranışlarından dolayı uğradıklarını iddia ettikleri zararlardan dolayı tazminat talep edemeyecekleri kanaatine varılmışsa da; davalı vekilinin beyan dilekçesi ile sehven alındığı belirtilen 2.198-TL yönünden davanın kabulüne, fazla istemin ispatlanamadığından reddine karar verilmişti.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili;bizzat davalının da ikrar ettiği ve bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, davalı havayolu şirketinin uçağın kapılarını 20 dakikadan önce kapattığını beyan ettiğini, dolayısıyla davalının havayolu uçuş kurallarına aykırı hareket ettiği,uçuşun durumu ile ilgili yolcuları bilgilendirme yükümlüğünü de yerine getirmediğini, uçağa yolcu alınmaya başlandığı zaman bilgilendirme ekranında “boarding” uyarısı çıktığını ve yolcuların ekranda numarası belirtilen kapıdan uçağa geçiş yaptıklarını, uçak kalkış saatine 25 dakika kala uçak kapısında olmasına rağmen uçağa alınmadıklarını,davacıların Havalimanında uçak kalkış saatinden 3 saat önce hazır bulunduğunu ve pasaport kontrolünden geçtiği durumda uçağı kaçırmalarının mümkün olmadığını, davalının kurala aykırı olarak keyfi bir biçimde uçağa biniş süresini daha erkene çektiğini ve bu suretle müvekkillerinin ikinci kez bilet almalarına sebebiyet vererek maddi ve manevi zarara uğramalarına neden olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hava yolu yolcu taşıma hizmet sözleşmesinden kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda ,hava taşıma sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zarar talep edildiğinden TBK hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik yoktur. TBK 112.maddesi “Borç hiç veya gereği gibi yerine getirilmezse ,borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe ,alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.”hükmünü haizdir.Davalı THY kayıtların da uçuş bilgileri mahkemece istenilmiş, ilgili sefer kayıtlarında son yolcu kabulünün 6.59 da yapıldığı, davacı yolcuların saat 7.01 de uçaktan indirildiği bilgisi verilmiştir.Buna göre davacıların 25 dakika önceden kapıda oldukları iddialarının doğru olmadığı ,belki saniye fark ile uçağa girişi kaçırdıkları anlaşılmaktadır.Davalı şirketin uçağın kapısının erken kapattığına ilişkin iddianın sübut bulmadığı ,uçuş kurallarına davalı gibi davacıların da uyma yükümlülüğü bulunduğu gözetildiğin de davacıların fark ödemelerinden kaynaklanan zararlarının ve havaalanında bekleme ,rezervasyonların değişmesi sebebleriyle uğradıkları manevi zararın davalıdan tazminin talep edemeyecekleri sonucuna varılmasında isabetsizlik görülmemiştir.Davacıların ,her türlü riski düşünerek makul bir süre evvel kapıda olmaları gerekmektedir. Davalının kusuru ispatlanamadığından ,istinaf nedenleri yerinde olmayan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 19/11/2020