Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1310 E. 2020/1143 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1310
KARAR NO : 2020/1143
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2019
NUMARASI : 2017/416 Esas-2019/460 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Davanın reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili ile davalının gerçek sahibi olduğu fakat başka biri adına olan …Limited Şirketi’yle şahıs olarak anlaşma yaptığını, bu şirketin araçlarını kiraya verdiğini, şirketin görülen sahibi olan bir Afgan asıllı Türk vatandaşına ayda 15.000-16.000-TL para teslim etmesine rağmen bu paraların asıl işveren olan … ayda en fazla 3.000-TL ödendiğini gören davacının rahatsızlık duyarak durumu kendisine bildirdiğini, bunun üzerine Türkiye’ye gelen davalının, …Limited Şirketi üzerine kayıtlı olan 10 kadar binek aracını … Limited Şirketine aktardığını ,bir kaç da yeni araç alarak teslim ettiğini ,kendisini beklemesini birlikte iş yapacaklarını beyan ederek ayrıldığını ,ancak bir daha gelmediğini,başkalarıyla iş yaptığını öğrendiğini ,beyanla davalılarının davacının güvenini kötüye kullanarak geliri oldukça iyi sayılan … şirketindeki işinin sonlandırılarak prestij ve iş kaybetmesine ,aylarca kira ödemesine ve gelir kaybına neden olduğundan 40.000-TL manevi tazminata, 1.000-TL ise maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, davacının müvekkilinin … Ticaret Limited Şirketi’nin gerçek sahibi olduğu iddiasının doğru olmadığını,anılan şirkette ortak iken ortaklıktan ayrıldığını ,doğal olarak şirkette bulunan araçlarını da aldığını , müvekkili … tarafından mezkur şirkette çalıştırmak üzere verilen on adet binek aracın müvekkilinin sahibi olduğu diğer davalı … Ticaret Limited Şirketi’ne devrinin davacı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davacının iddialarını ispata yarar herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davanın konusu ve miktarı dikkate alındığında iddiaların tanıkla ispatının da mümkün olmadığı, bu haliyle davacı tarafın iddialarının ispata muhtaç olduğu, davalı …’ın davacı tarafın teklif ettiği konularda yemini eda ettiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalının yeminine sık sık müdahale eden davalı vekilinin kendi müvekkilinin beyanlarına itirazlarda bulunduğu ve yemine etki ederek çevirmeye çalışmasının da iddialarını doğruladığını,davacının yer kiralaması bastırdığı sözleşmelerde davacının telefon numarasının yazılı bulunmasının iddialarının kanıtı olduğunu ,30 koçan sevk irsaliyesi bastırıldığını,buna rağmen davalının herşeyi inkar ederek bir bakıma beyanlarının mefhum-u muhalifiyle iddialarını doğruladığını, yemin beyanı verilirken davalı vekilinin müdahale edip beyanları düzelttirmesinin de hafızalarda yer ettiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Somut olayda ; kendi adına ticari işletmesi bulunmayan davacının davalının ortağı olduğu … şirketiyle anlaşarak şirketin araçlarını kiraya vererek %25 komisyon aldığı , şirketin ortaklarından birinin durumunun bozulduğunu,durumu gerçek kişi davalıya bildirdiği,davalının … ayrılmasını birlikte iş yapmayı teklif ettiği ,araçların kiralanması konusunda vekaletname verdiği ,ancak sonuçta araç kiralama işini birlikte yapmadığı,%20 komisyonla başkası ile çalıştığını duyduğunu,şirket adına sözleşme bastırıldığını bu sözleşmelerde kendi telefonunun yazılı bulunduğu,davalının sözünde durmaması nedeniyle daha evvel komisyon işi yaptığı müşteri çevresini kaybettiğinden ve davalının birlikte iş yapma vaadi nedeniyle 8 ay boş yere kira verdiğini, her iki nedenle maddi zarara uğradığını ileri sürmektedir.Gerçek kişi davalı ise davacıyı tanımadığını şirket adına bir vaadi de olmadığını savunmuştur. Davalı şirketin 9 şubat 2016 tarihli ticaret sicil gazetesinden anasözleşmesinin 3.2.2016 tarihinde tescil ve ilan edildiği anlaşılmaktadır.Davacı vekilleri ise adı geçen şahsın davalı şirket adına kendilerine geniş yetkiler içeren vekaletname verdiklerini ve davalı şirket adına bastırılmış olan araç kira sözleşmeleri ve tahsilat makbuzları örneğini sunmakta ise de bu basılı sözleşmelerin davalıların talimatı ve isteği ile bastırıldığı ispatlanamamıştır. Aynı şekilde davacı vekilleri ve davacı adına vekaletname verilmesi ancak adı geçenlerin vekil olarak atandıklarını belirler.Davacı tarafça ibraz edilen … ile davacının akdettiği komisyon sözleşmesine ilişkin 1.6.2016 tarihli fesih tutanağı rızaen taraflarca imzalanmış olup , davalıların talimatı ile gerçekleştiği davacı tarafından kanıtlanamamıştır.Sözleşme vaadinde bulunulduğuna dair yazılı bir delil sunulmamış ,davalı da kendisine teklif edilen yemini eda etmiştir…. ile komisyon sözleşmesinin 1.6.2016 tarihinde feshedildiği ,bu tarihde davalı şirketinde ticaret sicilinde tescilli bulunduğu gözetildiğinde, mevcut olan bir şirket ile sözleşme yapmak mümkün iken yapılmadığı ,davacının iddialarının ispatlanamadığı ,davacının bastırdığı sözleşmelerinde davalılardan sadır olan bir belge olmadığından davalıları bağladığı kabul edilemez.Davacının iddialarını ispata yarar herhangi bir delilin bulunmadığı, iddiaların tanıkla ispatının da mümkün olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 10/11/2020