Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1307 E. 2020/1129 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1307
KARAR NO : 2020/1129
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 21/08/2020
NUMARASI : 2020/342 Esas – 2020/418 Karar
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili lehine keşide edilen 36.770-TL meblağlı; … Bankası İmes Şubesi, 05/11/2020 vade tarihli, ve … nolu çekin müvekkili firmaya gönderilmek üzere … vasıtası ile gönderilmiş ise de müvekkil firmaya ulaşmamış olduğunu belirterek; çekin kargoda iken zayi olduğunu, zayi olan çekin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, zayi nedeniyle açılan iptal davasında, zayi edildiği bildirilen evrakın kıymetli evrak niteliğini taşıması, kıymetli evrakın davacının kendi iradesi dışında elinden çıkması ve zayi edilen kıymetli evrakın kimin elinde olduğunun bilinmemesi ve zayi edildiği bildirilen kıymetli evrakta haklı hamil olması gerektiği, davacı vekili zayi olduğunu bildirdiği çekte her ne kadar müvekkili davacının çek lehtarı olduğunu bildirmiş olmasına rağmen, sunulu çek fotokopisinde davacının çekte keşideci sıfatıyla yer aldığı anlaşılmakla; keşidecinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkının olmadığı değerlendirilerek; davacının davasının aktif husumet yokluğu sebebi ile reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; Yargıtay’ın yerleşik kararlarında gözettiği hususun “hukuki yarar yokluğu nedeniyle keşidecinin dava açamayacağı”, dava açan tarafın hukuki yararının varlığının-yokluğunun incelenmesi gerektiğini, açılan davada, davacının açıkça hukuki yararının bulunduğu olayda davacının davasının reddedilmesinin yanlış olduğunu, hukuki yarar araştırması yapılmadığı ve davacının bu çeklerin kaybolması nedeniyle yaşayabileceği zorluklar değerlendirilmeden karar verildiğini, keşidecinin temelde çekin asıl borçlusu ve çek üzerinde hak sahibi olduğunu, hamiline düzenlenen çekleri ele geçiren kimse ibraz halinde herhangi bir zorlukla karşılaşmadan bedeli tahsil etme imkanına sahip olduğunu, böyle bir durumda esasen borç ilişkisi içerisinde bulunmadığı halde üçüncü kişiye ödeme yapmak durumunda kalan ve çekten doğan alacağını tahsil edemeyen hamilin genel hükümlere göre açacağı davalara katlanacak olanın keşideci olacağı bu nedenle keşidecinin iptal davası açma hakkına sahip olduğunu, çekin keşideci tarafından imzalanması ve keşidecinin elinden çıkmış olması halinde, keşideci tarafından da iptal davası açılabileceğini, bu halde keşidecinin hem bir anlamda çekin hamili olduğu hem de çeke varlık kazandıran iradenin çekte yer aldığı konusunda doktrinde de görüşler hakim olduğundan ve bu nedenle, davacı keşidecinin özellikle çek üzerinde imzası ve kaşesi bulunduğundan hukuki yararının olması nedeniyle davasının kabulüne karar verilmesini yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, TTK.nun 818/s atfıyla uygulanması gereken , 757- 764. madde hükümlerine göre zayi nedeniyle çek iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile müşteri … Motor Piston arasında ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından 05/11/2020 vade tarihli, 0009397 çek nolu 36.770- TL bedelli çek keşide edildiğini belirtmiştir. Dava dilekçesinde davacının lehdar olduğu belirtilmesine rağmen ekli çek fotokopisi incelendiğinde keşidecinin davacı şirket olduğu anlaşılmaktadır.TTK.757-764.maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere göre çek keşidecisinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı TTK.651/2.maddesi uyarınca senet üzerinde hak sahibi bulunan hamile aittir. Kıymetli evrakta hakkın senede bağlı olması nedeniyle, senedin zayi olması halinde hak sahibi hamile iptal kararı alarak, hakkını senetsiz olarak ileri sürme, ya da yeni bir kıymetli evrak tanzimini isteme olanağı tanınmak istenmiştir.(TTK.652.m)Keşidecinin, muhatap bankayı ödemeden men yetkisi bulunmamaktadır. Çek ibraz edildiği takdirde, hak talep eden hamile karşı İİK.72.maddesi uyarınca olumsuz tespit davası açma imkanları mevcut bulunmaktadır. HMK.114/h maddesi uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır.Yine TTK.651/2. maddesi uyarınca iptal davasını açmakta hukuki menfaati olan kişi senede bağlı alacak hakkı olan hamildir. Keşidecinin iptal kararı almakta hiç bir hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacı keşidecinin, hamil adına bu davayı açma yetkisi, yani davayı takip yetkisi de yoktur.Bu kapsamda davacının haklı hamil olduğu iddiasıyla iptal davası açma hakkının bulunmadığının kabulü gerektiğinden aktif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin hükümde isabetsizlik yoktur.Davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Davacı tarafça yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 10/11/2020