Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1292 E. 2020/1134 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1292
KARAR NO: 2020/1134
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/07/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/349 Esas
DAVA: Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2020
İlk derece mahkemesince verilen 27/07/2020 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbir talep eden/davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, 06/12/2000 tarihinde yönetimi ve denetimi müvekkiline devredilen eski … A.Ş. Zeytinburnu Şubesi müşterisi … firmasının banka hesabındaki 802.313,00 USD’nin davalı … A.Ş. çalışanı … tarafından usulsüz olarak çekilerek bu şirketin hesabına yatırılması nedeniyle açılan tazminat davasında kısmen kabul kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, icra dosyasına 19/07/2019 tarihinde 4.015.434,52-TL’nin ödendiğini, fotokopi tarzındaki çoğaltılmış sahte imzalar ile üretilmiş talimatlarla usulsüz para çekildiğini, müvekkili kurumun zarara uğradığını, şube müdürü ve personelinde zarardan sorumlu olduğunu, alacağın zayi olmaması için davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller ile hisse senetleri ve bankalardaki hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın maddi tazminat talebine ilişkin ikame edilmiş olup davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller, hisse senetleri ile banka hesapları dava ve uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; ihtiyati tedbirin hukuki koruma olduğunu, HMK 389 maddesindeki mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimalinin varlığı ve gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinin ihtiyati tedbir verilmesi için varlığı gereken şartlardan olduğunu, HMK 389/1 maddesinin mahkemece dar yoruma tabi tutularak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: 6100 sayılı HMK’nın onuncu kısmı “Geçici Hukuki Korumalar” başlığı altında ihtiyati tedbir müessesini düzenlemiştir. Aynı Yasa’nın “İhtiyati Tedbirin Şartları” başlıklı 389. maddesinin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmü düzenlendikten sonra 391. maddesinde İhtiyati Tedbir kararının hem maddi hem şekli içereceği düzenlenmiştir. Madde gerekçesinde “İhtiyatî Tedbirde asıl olan, ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir.” açıklaması yer almaktadır. İhtiyati tedbir kararı, yasal düzenlemeye göre “uyuşmazlık konusu hakkında” verilebilecektir. HMK’nun 390/3. maddede, tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde korunması gereken hakkın veya malın varlığını ve bulunduğu yeri, ihtiyatî tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmesi aranmıştır. Bu aynı zamanda, talep edenin talepten önce, talebinin konusu, dayanakları, tedbirin türü üzerinde düşünmesini ve talebini somutlaştırmasını sağlayacaktır. Eldeki dava banka hesaplarındaki usulsüz işlemler nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tazminine ilişkin olup; davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller ile hisse senetleri ve bankalardaki hesapları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş; HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği, ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı talep edilebileceği, somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı, yargı kararları ile sabittir. İhtiyati tedbir isteyen vekilince ara kararına yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmeyip ilk derece mahkemesinin dosya mevcudu delilleri yasal düzenlemeleri yerinde takdir ederek verdiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/11/2020