Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1269 E. 2020/1076 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1269
KARAR NO: 2020/1076
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2019/644 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2020
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, müvekkilinin oğlu …’a ait firmanın, davalı şirket ile cari hesap ilişkisi bulunduğunu, şirketin işlerindeki bozulma nedeniyle davalının teminat talebinde bulunduğunu, müvekkilinin 1.000.000-TL bedelli senet ile İst. GOP İlçesi,.. … parseldeki taşınmazı davalı şirketin mali işlerin bakan ve … A.Ş.’nin yetkilisi … isimli kişiye devir ettiğini,taşınmazdaki kiracıları ile hukuki ilişkilerine devam ettiğini, ancak … isimli kişinin taşınmazı 21/04/2017 tarihinde satın aldığını ve kira bedellerinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, senedin ve taşınmazın teminat için verildiğini, alacaklı olduğunu davalı şirketin ispat etmesi gerektiğini belirterek İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmazın devrinin önlenmesi bakımından tapu kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 03/12/2019 tarihli ara karar ile; talep edilen ihtiyati tedbir ile ilgili olarak yaklaşık ispat koşulu da dikkate alınarak teminat karşılığında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine; HMK 389 maddesi uyarınca, tapu iptal tescil davası nedeniyle 68.310-TL nispi harcın, 150.000-TL teminatın yatırılması halinde taşınmazın 3.kişilere devrinin önlenmesi bakımından tedbir kararı verilmesine,taşınmazın kiraları için koşulları olmayan tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı … vekili ;iyiniyetli tapu malikinin kazanımının MK nun 1023. maddesi gereğince korunması gerektiğini,davacı tarafça Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/723 Esas nolu dosya ile dava açtığını, mahkemece davanın reddine karar verildiğini, red gerekçesinin ise davanın yöneltildiği kişilerin orayı kullanmıyor olması olarak gösterildiğini, söz konusu yargılama sırasında emniyet araştırması neticesinde kullananların tespit edildiğini ve davacının 5 yıl sonra muvazaa iddiasına dayalı dava açtığını belirterek taşınmazın tapu kaydı üzerine konulan tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 21/02/2020 tarihli ara karar ile; yaklaşık ispat koşulu da dikkate alınarak HMK 389. Maddesine göre teminat karşılığında dava konusu taşınmazın devrinin önlenmesi bakımından tapu kaydına tedbir konulması usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; davacı tarafın verilen sürede eksik harcı tamamlamadığını, 1 haftalık süre içerisinde ihtiyati tedbir de talep edilmediğinden ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden ortadan kalktığını, davacı beyanlarına göre …’un da taraf olarak gösterilmesi gerektiğini, müvekkilinin taşınmazın son maliki olup, iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, müvekkilinin tapu devrini almasının ardından … isimli şahsa tahliye davası açıldığını, tespit edilen ismin zilyet olmadığının anlaşılması üzerine mahkemece kimler olduğunun tespiti için hukuki işlemlere girişildiğini, haksız yere kira toplayan davacıya karşı eski kiraların ödenmesi için icra takibine girişildiğini, davacının iddiasını ispat edecek hiçbir belge sunamadığını, taşınmazın teminat olarak verildiğine dair hiçbir yazılı belge bulunmadığını,ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: H.M.K.’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Davacı tarafça ; tapu iptali istemine ilişkin eksik peşin harcın ikmal edildikten sonra ,yatırılan teminat ile birlikte yeniden ihtiyati tedbir talep edilmiş,yeniden verilen ihtiyati tedbire itirazın reddi üzerine bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren sözleşmedir. Somut olayda ki istemlerden biri teminat olarak devredildiği ileri sürülen taşınmazın tapusunun iptaline ilişkin olup, taşınmazın dava konusunu teşkil ettiğinden dava konusu taşınmazın davalı tarafından elden çıkarılması halinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinin mevcut olduğunun kabulü gerektiği ,ilk derece mahkemesinin itirazın reddine ilişkin ara kararında isabetsizlik olmadığı ,delillerin takdirinin dosya kapsamına uygun yapıldığından davalı/ihtiyati tedbire itiraz eden … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı/ihtiyati tedbire itiraz eden … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2020