Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1248 E. 2023/402 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1248
KARAR NO: 2023/402
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2020
NUMARASI: 2014/889 Esas – 2020/98 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin Portekiz bandıralı … isimli yelkenli teknenin donatanı olduğunu, 07/09/2012 tarihinde davalılardan … Turzim’in donatanı olduğu ve kaptanı …’nun yönetimi altında Kuruçeşme rıhtımına yanaşmakta olan “…” adlı servis motorunun rıhtımda demirli halde beklemekte olan müvekkiline ait yata çatması sonucunda yatın hasara uğradığını, çatma sonucunda … isimli gemisinin kaptanı tarafından tutanak tanzim edildiğini, müvekkiline ait yatta meydana gelen hasar üzerinde tamir görmek için hazır bulunan tersanede sörvey incelemesi yapıldığını, müvekkili tarafından geminin tamir ettirildiğini ve tamirin müvekkiline 62.900-Euro’ya mal olduğunu, zararın tazmini amacıyla davalılar ile yapılan görüşmelerin herhangi bir sonuca ulaşamadığını, davalılar aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takibinin başlatıldığını, icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiğini, davalı … Turizme ait ve çatma hadisesine sebebiyet veren … gemisinin çatma sırasında geçerli sigorta poliçesi kapsamında davalı … şirketinin sorumlu olduğunu, bu kapsamda davalı …’nın müvekkilinin uğradığı zararın 100.000-TL kısmını gidermekle yükümlü olduğunu belirterek borçluların İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası kapsamındaki itirazların iptaline ve takibin (davalı … bakımından 100.000-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) devamına, davalıların alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, … adlı gemi üzerinde kanunu rehin hakkı tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Turizm …Ltd Şti vekili; İtalya’da mukim davacının sigortacısının dava dışı … ünvanlı sigorta şirketi olduğunu, bu nedenle … tarafından davacıya tazminat ödenmiş olması halinde TTK 1472. Maddesi gereğince davacının aktif husumetinin bulunmayacağını, zararın sigorta poliçesi limitleri dahilinde diğer davalı … şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin TTK’nın 1287. maddesi gereğince gemi donatanı olarak sorumlu olmadığını, davacının tazminat talebinin fahiş olduğunu, müvekkili şirketin sigortacısının yaptırdığı ekspertiz raporuna ve bu rapora esas olan … ünvanlı firma teklifine göre zararın 5.000-Euro olduğunu, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili; müvekkilinin sorumluluğunun sigorta poliçesinde öngörülen limit ve muafiyet uyarınca 98.000-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sigorta sözleşmesinden doğan borcun muaccel olmadığını, huzurdaki davanın bir eda davası olduğunu, davacının talebinin haksız, ispatsız ve fahiş olduğunu, TTK’nın 1287. maddesi gereğince sigortalı gemi donatanı dolayısıyla müvekkili sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, davacının iddia ettiği hasar ve alacak sabit ve likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, ayrıca kısmi dava açılamayacağını, tazminat borcunun muaccel olmadığını belirterek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini, aksinin kabulü halinde de davacı zararının 5.000-Euro olduğunu ve müvekkilinin ödemekle sorumlu tutulacağı tazminattan poliçede yazılı %2 oranında muafiyet tenzili yapılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davaya konu hasarın, davacıya ait … isimli tekne ile davalılardan … Turizm Şirketine ait … adlı servis motorunun Kuruçeşme rıhtımda çatmasından kaynaklandığı, buna ilişkin taraf vekillerince … Raporu alınmasının talep edilmediği, kazaya ilişkin olarak dosyada yalnızca 07/09/2012 tarihli davalıya ait servis motoru kaptanı tarafından imza edilmiş bir tutanak bulunduğu, bu tutanak içeriğine göre davalıya ait tekne kaptanı ve ihbar olunan …’nun davalıya ait teknenin Kuruçeşme rıhtıma yanaşma manevrası yaptığı esnada hava muhalefeti ve dalgalardan dolayı rıhtımda bağlı bulunan davacıya ait teknenin arka köşe kısmına çarptığına ilişkin beyanının bulunduğu, bunun dışında kaza anına ve hasara ilişkin bir delil bulunmadığı, her 3 bilirkişi raporunda hava muhalefeti ile dalgaların, celp edilen Meteoroloji kayıtlarına göre mücbir sebep oluşturmayacağının belirtildiği, fiili karineden hareket edildiğinde hareket halinde bulunan davalı teknenin asli ve tam kusurlu olduğu, her ne kadar çatma hadisesi ve çatmada davalı teknenin tam kusurlu olduğu ve çatma sonrası davacıya ait teknenin kıç ayna kısmının hasarlandığı dosyada sabit olsa da, davacı tarafça hasarı net olarak gösterir delillerin dosyaya ibraz edilmememesi, dosyadaki eksper raporlarının hasarı görmeksizin düzenlenmiş olması, hasar sonrası davacı teknenin 3 ay daha sefere devam etmesi nedeniyle teknenin tuzlu suya maruziyeti nedeniyle hasarın artıp artmadığı hususunun dosya kapsamı ile tam tespitinin mümkün olmaması ve davacıya ait tekneye hasar nedeniyle yapılan tamirler dışında bir takım gövde temizlik ve bakım işlemlerinin de yapıldığının tespiti nedenleriyle mahkemece hakkaniyet gereği olarak tamirin yapıldığı tersanede hasar nedeniyle hasarın oluştuğu belirtilen kıç-ayna üzerinde yapılan işlemlerin Türkiye’de yapılması halinde ne kadar sürede tamamlanacağının ve masrafın ne kadar olabileceğinin 12/02/2019 tarihli kök rapor ve 02/12/2019 tarihli ek rapor ile 12.500-Euro olduğunun tespit edildiği, davalılardan … Ltd Şti yönünden temerrütün çatma tarihi olan 07/09/2012 günü gerçekleştiği, davalı tekne sigortacısı olan … bakımından ise temerrütün icra takibi ile gerçekleştiği, davacı vekilinin, davalı tekne üzerinde kanuni rehin tesisi talebi bakımından yapılan değerlendirmede ise, davacı taraf alacağın tahsili için genel haciz yoluyla icra takibi yapma yolunu seçmiş olduğundan, TTK’nun 1379. maddesi son fıkrasına göre kanuni rehin hakkından feragat etmiş olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalıların itirazının kısmen iptali ile takibin … Turizm …Ltd. Şti. bakımından 12.500-Euro asıl alacak bakımından, davalı …Ş. bakımından 98.000-TL ile sınırlı olmak kaydıyla 12.500-Euro asıl alacak bakımından devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, şartları oluşmadığından icra inkar tazimatı talebinin reddine, davacının kanuni rehin hakkı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyada hasarın boyutunu ortaya koyan deliller bulunduğunu, davalı … teknesinin kaptanı …’nun müvekkiline ait tekneye arkadan çarptığına ilişkin beyanını içeren 07/09/2012 tarihli tutanağın, … Sti’nin 06/06/2013 tarihli hasar tespit raporunun, dosyada alınan ilk iki bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporların, teknenin tamirinin yapıldığı … tersanesi çalışanının İtalya Lucca mahkemesindeki beyanının hasarın boyutunu ortaya koyduğunu, müvekkilinin çatma nedeniyle katlanmak zorunda kaldığı zararın 67.635,59-Euro olduğunu, bu hususun servis faturası ve beyanları ile sabit olduğunu, tamir işleminin yapıldığı tersane tarafından düzenlenen belgelerde yer alan masraf kalemlerinin mahkemece dikkate alınmadığını, bu masraf kalemlerinde mahkemece kabul edildiğinin aksine temizlik ve bakım işine ait bir iş yer almadığını, kaldı ki buna ilişkin masrafın 1.000-Euro olduğu nazara alındığında 66.635,59-Euro alacağa hükmedilmesi gerektiğini, mahkemece hesaplamanın nasıl yapıldığının anlaşılamadığını, müvekkilinin zararı azaltma külfetini yerine getirmediği ve aradan geçen sürede zararın artımış olabileceği belirtilmiş ise de tamir için beklenen 2 aylık sürenin makul olduğunu, kaldı ki müvekkilinin planlı seferlerini iptal etmesi halinde kar kaybı yaşayarak daha büyük bir zarara uğrayacağını, dolayısıyla mahkemenin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, ilk iki rapor ile son rapor arasında çelişki olduğu halde mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının donatanı olduğu … adlı tekneye davalılardan … Turizm …Ltd. Şti’ye ait … isimli servis motorunun çatması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasar bedelinin davalı donatan ve sigortacısından tahsili amacıyla yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, 07/09/2012 tarihinde meydana gelen çatmada … isimli teknenin tam kusurlu olduğunu belirterek, hasar nedeniyle katlanmak zorunda kaldığı 62.900-Euro ile 4.735,59-Euro işlemiş faizini davalı … …Ltd Şti ile poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere davalı … şirketinden icra yoluyla tahsilini talep etmiş olup, mahkemece kazanın meydana gelmesinde davalı … …Ltd Şti’nin donatanı olduğu … isimli teknenin asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek tespit edilen 12.500-USD hasar bedelinin davalı … ile poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiştir. Hükme karşı davalılarca istinaf yoluna başvurulmamış olup, mahkemenin kararı davacı tarafça hasar bedeli yönünden istinaf edilmiştir. Bu durumda istinaf aşamasında çözülmesi gereken uyuşmazlık hasar bedeline ilişkindir. Somut olayda davacının donatanı olduğu teknenin, çatmanın meydana geldiği 07/09/2012 tarihi sonrasında hemen onarılmadığı, 2012 Aralık ayı sonunda İtalya’da tersaneye çekildiği ve onarıldığı ibraz edilen belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak çatmaya ilişkin davalı …Ltd Şti’nin donatanı olduğu … gemisinin kaptanının davacının donatanı olduğu tekneye kıç kısmından çarptığına ilişkin beyanını içeren tutanak dışında hiç bir delil bulunmamaktadır. Davacı … tersanesinde gerçekleşen onarım nedeniyle 62.900-Euro hasara katlandığını ileri sürmektedir. Delil olarak 06/06/2013 tarihli hasar tespit raporunu dayanmaktadır. Ancak dosya kapsamında hasarın tam boyutunu gösterir somut bir delil ve fotoğraf bulunmamaktadır. … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri tarafından düzenlenen rapor davacıya ait teknenin Türk karasularından ayrılmasından sonra davacıya ait tekne görülmeksizin düzenlenmiştir. Yine dosya kapsamında bulunan ve davacı vekilince dosyaya sunulan 06/06/2013 tarihli hasar tespit raporu, hasar sonrası tekne karaya çekilip tamire başlandıktan 2 ay sonra düzenlenmiştir. Davacıya ait tekne kaza tarihinden yaklaşık 4 ay sonra onarıma girmiştir. Çatma nedeniyle hasar bedelinin talep edilebilmesi için zorunlu olmasa da hasarın miktarının tespiti açısından davacı tarafça herhangi bir delil tespiti yaptırılmamış, çatma sonrasına ilişkin hasarın boyutunu gösteren herhangi bir fotoğraf veya delil sunulmamıştır. Hasarın boyutunu ve hasarın salt çatmadan dolayı meydana geldiğini ispat yükü davacı üzerindedir. Dosyada başkaca bir delil bulunmadığından çatma sonrası davacıya ait teknenin kıç-ayna kısmının hasarlandığı kabulü ile hasarın oluştuğu belirtilen kıç-ayna üzerinde yapılan işlemlerin Türkiye’de yapılması halinde ne kadar sürede tamamlanacağı ve masrafın ne kadar olabileceği hususunda 12/02/2019 tarihli kök rapor ve 02/12/2019 tarihli ek rapor alınmıştır. Bahsi geçen raporda kıç-ayna hasarının onarımı için yapılması gereken işlemler ile onarım işleminin alacağı süre de gösterilerek davacının zararı 15.400-Euro olarak hesap edilmiştir. Davacı tarafça ilk iki bilirkişi raporlarındaki tespitlerle hükme esas alınan raporlar arasında çelişki bulunduğu ileri sürülmekte ise de ilk iki bilirkişi raporu davacı tarafından sunulan onarım işlemine ilişkin belgelere dayalı olarak düzenlenmiş, ilk iki bilirkişi raporunda bu belgelerde belirtilen ve onarım işlemine konu olan hasarın dava konusu çatma olayı nedeniyle meydana gelip gelmediği konusunda yeterli inceleme yapılmamıştır. İtalya’da onarımı yapan üretici firmanın Tuzla’da da tersanesi bulunmakta olup hasarın Türkiye’de çok daha uygun fiyatlarla onarılacağı tespit edildiğinden, davalıların artan hasar bedeline katlanma yükümlülükleri bulunmadığından mahkemece denetime elverişli ve gerekçeli olarak düzenlenen 12/02/2019 tarihli kök rapor ve 02/12/2019 tarihle ek rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilmesinde, davacının kendi sigortacısı tarafından davacıya 2900-Euro ödemenin mahsubuyla hasar tutarının 12.500-Euro olduğu kabul edilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/03/2023