Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1232 E. 2023/846 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1232
KARAR NO: 2023/846
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2019
NUMARASI: 2016/1102 Esas 2019/992 Karar
DAVA: Alacak (Franchise Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davacı şirketin müdürü ile davalı şirketin yetkilileri arasında, Avcılar/…AVM’de bulunan, daha önce franchise alan firma ile aralarındaki sözleşmenin feshedilmesi üzerine, bir yıldan beri bizzat kendilerinin çalıştırdığı franchise işletmesinin devri konusunda ön görüşmeler yapıldığını, müvekkilinin franchise sözleşme örneğini defaatle istemesine rağmen davalı franchise veren “sözleşmenin standart sözleşme” olduğunu ancak peşinat ödendikten sonra çeklerin tanzimi esnasında yani imza aşamasında görülebileceğini, tüm franchise alanlara aynı uygulamanın yapıldığını belirterek vermediklerini, taraflar arasındaki güven ilişkisine dayanarak müvekkilinin IBAN numarası verilen hesaplara belirtilen miktarları “Franchise Devir Ücreti” açıklamasıyla ödediğini, banka dekontlarını aldığını, bunun üzerine davalıyı arayarak sözleşmenin imzalanması için randevu günü alındığını, 01/01/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı tarafından kullanılmak üzere düzenlenen genel işlem koşullarının yer aldığı franchise sözleşmesi ve bunun eki olan özel koşullar ile bu sözleşmelerin ifa yerini belirleyen ve bu sözleşmelerin ayrılmaz parçası olan … AVM alt kira sözleşmesinin imzalandığını; müvekkilinin davalıya gönderdiği 12/10/2015 tarihli noterlikten keşide edilen ve 15 günlük fesih öneli öngören ihtar ile 27/10/2015 tarihinden geçerli olmak üzere sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının doğrudan sözleşme ihlali nedeniyle uğradığı bu sözleşmeler kurulurken yaptığı harcamalardan doğan müspet zararlarının, bakiye 38 aylık süre yönünden sözleşmelerin düzgün şekilde ifa edilmemesi sebebiyle mahrum kalınan karın ticari temerrüt faizi ile birlikte; feshedilen alt kira sözleşmesinde taraflar arasında asgari kira bedeli konusundaki bireysel anlaşmaya aykırı olarak temerrüde düşmemek için davacı tarafından ihtirazi kayıtla davalıya ödenen 42.734,86-TL’nin dava tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili ıslah dilekçesiyle, bilirkişi raporunda müspet zarar kalemlerinin hesaplandığını, buna göre davalarını ıslah ederek Türk Lirası olarak belirlenen müspet zarar kalemleri bakımından a) 42.743,86-TL ihtirazı kayıtla davalı tarafa fazla ödenen kira bedelinin, b) 60.344,52-TL ekipman ve demirbaş giderinin, c) 41.070,60-TL mahrum kalınan kâr olmak üzere toplam 144.198,98-TL’nin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizinin avans faizi ile birlikte tahsiline, yine USD olarak belirlenen 37.447,12-USD franchising bedelinin fiili ödeme günündeki rayiç kur üzerinden dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesine göre anılan Kanunun 2/3. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde belirttiği tüm hususların gerçek dışı olduğunu, davalının davacının iddia ettiği gibi sözleşme dışı ilişki kurmasının veya sözleşme dışı taahhütte bulunmasının mümkün olmadığını; davacının alışveriş merkezi yönetiminden kira indirimi talebinde bulunduğunu, bu doğrultuda 2 defa davacı şirket yetkilisi ile müvekkili şirket yetkilisinin görüştüğünü, kira indirimi sağlayamayan ve sözleşme ile üstlendiği kirayı fazla bulan davacının davalıya müracaat ederek lokantayı kapatmak istediğini beyan ettiğini, ancak sözleşmenin feshi durumunda cezai yaptırımın söz konusu olacağının müvekkilince bildirildiğini; daha sonra davacı tarafından gerçek olmayan iddialarla sözleşmenin feshedildiğini, yine davacı tarafından bahsedilen çeklerin davalıya ciro edildiği iddiasının da doğru olmadığını, çeklerde davalının cirosunun bulunmadığını, çeklerin davalıya ciro edildiğine dair herhangi bir kaydın da mevcut olmadığını, davacının sözleşmeden önce para ödediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu durumun franchise sözleşmesi ile sabit olduğunu, Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/80 D. İş sayılı dosyasından alınan tespit raporunun kanuna aykırı hazırlandığını ve raporu düzenleyen bilirkişinin dava konusu olayla ilgili uzmanlığının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI : Mahkemece, davacı tarafından fesih sebebi olarak sözleşmelerin maktu olması ve genel işlem koşulu niteliğini taşımasının ileri sürüldüğü, davacının tacir olduğu, TTK m.18 uyarınca tacirin basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorunda olduğu, franchise sözleşmesini ve buna bağlı olarak imzalanan alt kira sözleşmesini inceleyen davacının daha sonra söz konusu sözleşmenin genel işlem koşullarını taşıdığı yönünde iddiada bulunma hakkının olmadığı; yine davacı tarafça yargılama aşamasında sözleşmenin haklı nedenle fesih sebeplerinden birisi olarak davalının başlangıçta tahsil ettiği franchise bedelleri ile bir kısım malzeme bedellerinin, bir kısmının kendisine, diğer kısmının ise davalının grup şirketi olan dava dışı … Gıda A.Ş.’ye gönderilmesinin istenildiği, söz konusu husus davacı tarafından sorulduğunda davalı şirket çalışanının “bizim iç muhasebemiz” şeklinde beyanda bulunduğu ileri sürülmüş ise de, davacı tarafça yapılan ödemelerin bir kısmının davalı şirkete, bir kısmının ise dava dışı şirkete yapıldığı, bu hususun davacı tarafça işlem anında bilindiği, nitekim dava dışı şirket tarafından kesilen faturaların da bizzat davacının defterlerine kaydedildiği, başlangıçta franchise bedelinin bir kısmını davalı şirkete, bir kısmını ise dava dışı şirkete ödeyen davacının sonradan kendisinin kandırıldığını ileri sürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,yaptığı ödemelerin de davalıya yapılmadığını bildiği, bu nedenle davacının ileri sürdüğü bu hususun fesih sebebi olarak kabul edilmediği; franchise bedelinin know-how aktarma borcuna aykırı davranıldığı iddia edilmiş ise de, söz konusu iddiaların ispatlanamadığı; davacının iddiasının aksine sözleşmeyle birlikte işlemler kılavuzunun davacıya teslim edildiğinin yazılı olarak belirlendiği, davacının sözleşmede yer alan imzasıyla söz konusu ekleri tebliğ aldığının anlaşıldığı; yine davacının iddiasının aksine dosyaya sunulan tutanaklarla davacının kendisine ve çalışanlarına eğitim verildiğinin tespit edildiği gerekçesiyle, davacının feshinin haklı olmadığı; davacının ihtirazı kayıtla ödediğini iddia ettiği fazla kira bedellerinin iadesi istemi açısından ise, taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmesi ve buna bağlı olarak akdedilen alt kira sözleşmesi uyarınca kira bedelinin yazılı olarak belirlendiği, her ne kadar davacı tarafça kira bedelinin bireysel anlaşma ile daha düşük olarak kabul edildiği ve bunun üzerine davacı tarafça 2 ay süreyle belirlenen bireysel anlaşma kapsamında ödeme yapıldığı, ancak daha sonrasında bireysel anlaşmaya aykırı faturalar kesildiği iddia edilmiş ise de, taraflar arasında alt kira sözleşmesinin hükümlerini bertaraf edici nitelikte yeni bir bireysel sözleşme imzalanması hususunun davacı tarafından yazılı olarak ispatlanamadığı, 2 aylık kira bedeli ödenmesi veya bir kısmının eksik ödenmesinin taraflar arasında kira bedelinin düşürüldüğüne ilişkin yeni bir sözleşme akdedildiğinin kanıtı olmadığı, nitekim davalının da bu iddiayı kabul etmediği dikkate alınarak davacının bu iddiasını yazılı olarak ispat edemediğinden söz konusu feshin mahkemece haklı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1) Davacı vekili; Müvekkili şirketin davalı ile dava dışı … Gıda A.Ş. arasındaki ilişkiyi bilen veya bilmesi gereken kişilerden olmadığını, bu kapsamda dava dışı … Gıda A.Ş.’nin 198.000-TL bedelli 31/12/2013 tarihli “Avcılar … AVM şerefiye bedeline” dair muhatabının müvekkili olduğu fatura ödemesinin iadesi hususunda sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı açtıkları İstanbul Anadolu 5. ATM nin 2015/906 Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu; yine aynı tarihte adı geçen şirketin müvekkiline hitaben düzenlediği 97.000-TL bedelli ve işletmede terk edilen ekipman ile demirbaşları içeren faturanın, “…” logosu bulunduğundan ve davaya konu franchise anlaşması sebebiyle düzenlenen birçok faturayla birlikte müvekkilinin muhasebesine aktarılarak müvekkilinin ticari kayıtlarına intikalinin sağlandığını, bu hareketin müvekkiline zarar vermeyi amaçladığını; dava dışı “…” rumuzlu şirketin işbu davanın davalısıyla birlikte yaptıkları eylemlerin franchise anlaşmasının tarafları arasındaki güveni kökten sarstığını ve bu durumun da sözleşmenin haklı nedenle fesih sebebi oluşturduğunu, bu kapsamda franchise ödemesi için davalı şirkete 5 adet çekin zilyetliğinin cirosuz dava dışı belirtilen şirkete verilmesinin, dava dışı şirket tarafından müvekkiline şerefiye bedeli ve demirbaş-ekipman faturalarının oluşturularak diğer faturaların arasına karıştırılıp müvekkilinin muhasebesine intikal ve kayda alınmasının sağlanmasının davalı ile dava dışı şirket arasındaki anlaşmaya dayalı olduğunu; franchise veren davalının sözleşmenin hukuki niteliği itibariyle yüklendiği yükümlülüklerin mahkeme tarafından irdelenmeden hüküm kurulduğunu; davalının grup şirketi olan diğer şirketle anlaşarak hileli, muvazaalı ve dürüstlüğe aykırı işlem ve eylemlerinin güven unsurunu ağır şekilde ihlal ettiğini, bu sebeple sözleşmeye devam etmenin çekilmez kılındığı ve güvenin ortadan kalkmasının en temel haklı fesih nedeni oluşturduğunu; davaya konu işletmenin bulunduğu yerin ağustos, eylül ve ekim 2015 dönemlerine ait kira bedellerinin ihtirazi kayıtla ödendiğini, franchise sözleşmesinin imzalanmasından önceki ve sonraki olaylara bakıldığında TTK m.209/1 anlamında güven sorumluluğunun ortaya çıktığını, bunun da haklı sebeple fesih gerekçesini oluşturduğunu, Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinden tevdi mahalli tayininin istenildiğini ve anahtarların dahi bu şekilde davalı vekiline teslim edilebildiğini, halbuki franchise sözleşmesi m.12 ile buna bağlı olan alt kira sözleşmesinin 12.11 hükmüne göre sözleşmenin feshi halinde ekipman ve demirbaşların işletmede bırakılacağının kararlaştırıldığını; genel işlem koşullarının tacirlerin sözleşmesinde de TBK’ya göre denetlenebileceğini; sözleşmenin eki bulunan dolayısıyla sözleşmeyle birlikte müvekkiline teslim edildiği iddia edilen belgelerin (“…”, “… işlemler klavuzu” ve “… ürünleri”) aslında sözleşmenin ekinde bulunmadığını, yani müvekkiline teslim edilmediğini, sözleşmenin eki olan belgelerinde taraflarca imzalanması gerektiğini ancak somut olayda söz konusu belgelerde müvekkilinin imzasının ve kaşesinin mevcut olmadığını bunun sonucu olarak da 200 sayfayı aşan belgelerin müvekkiline tebliğ edilmiş sayılmayacağını; davalının sunduğu 16 adet denetleme formunu kabul etmediklerini ; davalının müvekkilinin personeline sözleşmede yazılı olan eğitimleri,… bilgileri ve … İşlemler Klavuzunu da vermediğini bu durumun Küçükçekmece 1. SHM’nin 2015/80 Değişik İş sayılı dosyasıyla tespit edildiğini; kararda taleple bağlılık ilkesinin de dışına çıkıldığını, franchise sözleşmesi ile alt kira sözleşmesinin birleşik sözleşme olması sebebiyle birinin haklı nedenle feshinin diğerinin de haklı nedenle feshini haklı kılacağı doğrultusundaki bilirkişi raporunun ve dosyada mevcut uzman görüşünün aksine çelişen gerekçelerle davanın reddine karar verildiğini, kira bedelinin belirlenmesine dair anlaşmanın ancak Ocak, Şubat ve Mart 2014 dönemlerinde uygulandığını, bu tarihten sonra sözleşmenin fesih tarihi olan Ekim 2015’e kadar bireysel sözlü anlaşmanın ihlali suretiyle müvekkilince 42.743,86-TL fazla kira bedeli ödemesinin yapıldığını, böyle bir anlaşma yoksa ve yazılı kira sözleşmesinin bu konudaki hükümleri feshe kadar hiç uygulanmamış ise davalının kira faturalarının hangi sözleşmeye dayandığının açıklanması gerektiğini; müvekkilinin sözleşmeyi fesih hakkı olmamasının hakkaniyete aykırı olduğunu, sonuç olarak sözleşmenin 10. maddesinin son paragrafının hükümsüzlüğüne, geçersizliğine karar verilerek TBK m.126’nın uygulanmasının gerektiğini; müvekkilinin 30 dakika içinde peşinat bedelini yatırıp çekleri düzenleyip 35 sayfalık yaklaşık 40 adet genel işlem koşulu içeren sözleşmenin içine nüfuz edemeden sözleşmeyi imzaladığını yani sözleşmenin içeriğinin kendisine açıklanması veya öğrenme imkanın bile olmadığını;sözleşmenin feshinden önce davalının 22/09/2015 tarihli telgraf ve faks-iadeli taahhütlü mektupla ihtar edildiğini, davalının 06/10/2015 tarihli cevabi ihtarıyla talep edilen yükümlülüklerinin kesin olarak verilmeyeceğinin belirtildiğini; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını ancak dava değerinde kira bedeli kapsamında fazla alınan alacak miktarı belirtilerek o talebin tam dava olarak açıldığını, bilirkişi raporundan sonra sundukları 12/04/2019 tarihli dilekçelerinin ıslah dilekçesi olmadığını, o dilekçedeki taleplerinin 60.344-TL demirbaş ve ekipman bedeli, 41.070-TL net mahrum kalınan kar ve 37.477,12-USD karşılığı 74.945,25-TL francise bedeli olarak talep edildiğini; sözleşmenin feshini GİK hükümlerine dayandırmadıkları halde mahkemenin dayanmadıkları bir sebebi davanın reddine gerekçe yaparak talebi aştığını ,müvekkili tarafından dava dışı … Gıda A.Ş.’ye karşı sebepsiz zenginleşme hukuksal sebebine bağlı açılmış İstanbul Anadolu 5. ATM’nin 2015/906 Esas sayılı davası ile birleştirilmesi hususunun mahkemenin takdirine bırakıldığını belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 2) Davalı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde, işbu davanın tazminat davası olarak değerlendirilmek suretiyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesine rağmen, davanın birçok talep içermesi sebebiyle davaların yığılmasının söz konusu olduğunu, davacının tazminat talebi ile birlikte fazla ödediğini iddia ettiği 42.743,86-TL’nin de iadesini istediğini, dolayısıyla bu talep açısından bağımsız bir alacak davasının bulunduğunu, söz konusu miktar yönünden ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, franchise sözleşmesinin ve alt kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi iddiasına dayalı olarak fazla ödendiği ileri sürülen kira bedelinin, ekipman ve demirbaş giderlerinin, mahrum kalınan kârın ve franchise bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında 25/09/2013 tarihinde imzalanan sözleşmede, franchise bedelinin 50.000-USD+KDV olduğu, 4/10 maddesinde franchise alan tarafından satış noktasında görevlendirilecek personelin franchise verene ait işyerinde eğitim göreceği, eğitimin tamamlanmasına müteakip personele sertifika verileceği, eğitim masraflarının franchise alan tarafından karşılanacağı, franchise verenin personelinin tamamını eğitime tutmakla yükümlü olmayıp dilediği takdirde satış noktasında görevli personelin kendisi tarafından belirlenecek bir kısmına da eğitim verebileceği; “Cezai şart” başlıklı 15. maddesinde franchise alanın sözleşme yükümlülüklerinden birisine aykırı davranması durumunda yazılı olarak yapılan talepten itibaren 15 gün içinde söz konusu hususun gereğinin yerine getirilmemesi halinde franchise alanın franchise verene 10.000-USD cezai şart ödeyeceği; sözleşmenin ekindeki özel koşulları içeren belgeye göre de açılış tarihinin 01/01/2014 anlaşma bölgesinin … AVM bedelinin 50.000-USD asgari alım borcunun 30.000-TL teminat tutarının 35.000-TL sözleşme süresinin 5 yıl olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket ile grup şirketi olan dava dışı … Gıda A.Ş. arasında davaya konu franchise sözleşmesinin davacı aleyhine ihlalini içeren bir husus bulunmadığı, dava dışı şirket tarafından tacir olan davacıya tebliğ edilen faturaları kendi iradesiyle ticari defter ve kayıtlarına kaydederek yine kendi iradesiyle söz konusu fatura bedellerini ödediği ve yine dava dışı şirket tarafından yapılan tahsilatlar hususunda davacı şirkete franchise bedelini veya başkaca mali yükümlülüklerini ödemediği hususunda taraflar arasında bir sorun (iddia dahi) olmadığı ve ayrıca davacının dava dışı şirket nezdinde yaptığı ödemeler için İstanbul Anadolu 5. ATM’nin 2015/906 Esas ve 2022/349 Karar sayılı davası kapsamında sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı dava açılmış olup, davacının ileri sürdüğü konuların tarafı başka bir hükmi şahsiyet olan bir uyuşmazlığın konusu olduğu gözetildiğinde,sözleşme esnasında franchise verenin alması gereken bedelin ,grup şirketine ödenmesi yolunda talimat verilmesinde veya ödenmesinde ,güven sarsıcı bir davranış olduğunun ileri sürülmesi kabul edilebilir bulunmamıştır. Davacının delil olarak dayandığı Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/80 Değişik İş sayılı Delil Tespiti Dosyasında, hukuk-hesap-sigorta bilirkişisinin 17/11/2015 tarihli raporunda davaya konu işletmede iş yerine ayda bir olacak şekilde saha sorumlusu ile uzun zaman aralıklarıyla aşçılar gönderildiği anlaşılmışsa da işletmede çalışan kişilere yeterli eğitim ve desteğin verilmediği, özel tarif olarak adlandırılan reçetelerin franchise alana verilmediği, böylece karşı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığı, franchise verenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini (destek, eğitim, sağlanması hususunda yeterince özen gösterilmemesi, denetim görevinin gereği gibi yerine getirilmemesi, iş yeri çalışanlarının yeterli eğitim ve denetimden geçirilmemesi) sonucunda franchise alan işletmenin performansının zinciri olmayan herhangi bir restoranttan beklenenin üzerine çıkamadığını, iş yeri çalışanlarının özel eğitim programı ile kazanılacak mahiyette teknik bilgi ve donanımlarının bulunmadığının tespit edildiği yolunda rapor sunulmuştur. Davalı vekili söz konusu rapora 15/12/2015’de itiraz etmiştir. Davacının, davalı tarafından franchise sözleşmesi kapsamındaki personele yeteri kadar eğitim verme, denetleme ve know-how bilgilerini içeren işlemler kılavuzunun verilmesi gibi yükümlülüklerinin yerine getirilmediği iddia edilmişse de, dosya kapsamında taraflarca sunulan bilgi ve belgelerden davacının personeline eğitimlerin verildiği, işlemler kılavuzunun teslim edildiği ve davacının denetlendiği anlaşıldığından ve ayrıca davacının sözleşmenin yürürlüğe girmesinden yaklaşık 20 ay sonra bu iddiaları da ileri sürdüğü ,destek alınmadan sözleşmenin yerine getirildiği süre boyunca işletmenin faaliyet gösteremeyeceği dikkate alındığında haklı fesih sebeb olarak ileri sürülen iddiaların kabulü mümkün görülmemiş,yne işletmenin anahtarının tevdi mahalli tayini suretiyle davalıya teslim edilmesi, davacının davaya konu fesih ihbarından sonraki bir aşama olması sebebiyle sözleşmenin (haklı veya haksız) feshi kapsamında değerlendirilebilecek bir eylem olarak kabul edilmemiştir. Küçükçekmece 1. SHM’nin 2015/80 Değişik İş sayılı dosyasında verilen bilirkişi raporu , esasen çekişmeli ve sübuta muhtaç yani HMK’ya göre delil tespiti konusu teşkil etmeyecek ve delil tespiti faaliyetinin sınırlarını aşan taleplere ilişkindir. Davalı vekili tarafından bilirkişinin tespitlerine itiraz edilerek kabul edilmediğinden, alınan bilirkişi raporu yargılama konusuna ilişkin vakıaların sübutu noktasında kesin delil olarak kabulü mümkün değildir. Davacı vekili; gerekçeli karardaki değerlendirmede genel işlem koşullarının fesih sebebi olarak ele alınarak mahkemece talebin aşıldığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. Dava dilekçesinde birden çok hukuki ve fiili olay-olguya temas edildiği, bu anlamda dava dilekçesinin 11. sayfasında “Taraflar arasındaki sözleşmelerin tüm hükümleri Genel İşlem Koşullarından oluşmaktadır.” ve 12. sayfasında da “Genel işlem koşulu, sözleşme imzalanmadan önce karşı tarafça yeterince incelenip değerlendirilmemiş ve ileride doğuracağı sonuçlar göz önüne alınmadan imzalanmışsa yazılmamış sayılmamış sayılacaktır” denildikten sonra, dava dilekçesinin 23. sayfasından sonra haklı sebeple fesih nedenlerinin açıklandığı 10 sayfalık bölümde yer yer genel işlem koşullarından bahsedildiği ve davacının Noterden davalıya gönderdiği 12/10/2015 tarihli fesih ihbar iradesinin bildirildiği 10 sayfalık ihtarnamede de, genel işlem koşullarından sık sık bahsedilmesi ile mahkemece gerekçeli kararın 4. sayfasında genel işlem koşullarından sözleşmenin fesih nedeni olarak değil davacının sözleşmenin genel işlem koşullarını içerdiği iddiasında bulunma hakkı bulunmadığına ilişkin tespit yapması karşısında, davacı vekilinin iddia ettiği gibi mahkemece genel işlem şartlarına fesih sebebi olarak değerlendirmede bulunmadığı anlaşıldığından talebin aşıldığı yolundaki istinaf sebebi yerinde bulunmamıştır. Ayrıca işbu paragrafta değerlendirilmiş olan davacı vekilinin istinaf sebebinde, mahkemece genel işlem koşullarının fesih nedeni olarak ele alındığından bahisle talep aşıldığını ileri sürülmüş ancak yine istinaf dilekçesinde TBK m.21’e atıfta bulunarak sözleşmedeki genel işlem koşullarının hiç değerlendirilmediği belirtilmiştir. Bu cümleden olarak, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde birbiriyle çelişki oluşturduğu anlaşılan “sözleşmedeki genel işlem koşullarının hiç değerlendirilmediği” hususu, istinaf incelemesi kapsamında dikkate alınmamıştır. Taraflar arasında imzalanan “Alt Kiracı Sözleşmesi”ile, kiraya verenin davalı … Lokantacılık A.Ş., kiracının davacı şirket, kiralanan yerin … Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi 2. katta ekli kat planında gösterilen 141 m2 taralı alan olduğu, kullanım şeklinin “…” markası ve tabelası ile restoran olarak kullanılacağı, kira süresinin 4 yıl 3 ay olduğu, asgari kira bedelinin 1. kira yılında (01/01/2014-01/03/2014) aylık 4.230-Euro+KDV, 2. yılında 4.357-Euro+KDV, 3. yılında 4.488-Euro+KDV, 4. yılında 4.622-Euro+KDV ve 5. yılında 4.761-Euro+KDV olarak belirlendiği; kiranın ait olduğu ayın ilk iş günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinde karşılığı TL olarak kirayı verenin banka hesabına ödeneceği; “çeşitli hükümler ve franchise sözleşmesi” başlıklı 12. maddesinin 11. fıkrasında alışveriş merkezi ile ilgili bir kısım hükümlerin bulunduğu ve kiralanan yerin franchise sözleşmesine uygun olarak sadece … ürünlerinin teşhir, pazarlama ve satışının yapılacağı mağaza olarak kullanılacağının, aynı fıkranın 4. paragrafında kiracının ekte bir sureti bulunan franchise sözleşmesine uygun olarak kiralananın kullanacağını ve franchise sözleşmesinin bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğunu, franchise sözleşmesinde öngörülen fesih sözleşmesinin işbu sözleşme içerisinde geçerli olduğunu ve tahliye sebebi sayılacağının kabul edildiğinin belirlendiği; “sözleşmenin sona ermesi ve feshi” başlıklı 13. maddenin 5. fıkrasında kiracının sözleşmenin imzalanmasından itibaren 2 yıl geçtikten sonra en az 6 ay önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla dilediği ana sözleşmeyi feshedebileceği düzenlenmiştir. Dava dışı …A.Ş. ile davalı … Lokantacılık A.Ş. arasında imzalanan 01/03/2013 tarihli “(Ana) Kira Sözleşmesi”nde, kiraya verenin … A.Ş., kiracının … Lokantacılık A.Ş. kiralanan yerin … Mall AVM 2. Kat No:93 141 m2 alanlı işletme adı ve kullanım şekli “…” tabelası ile restoran olarak kullanılacağının belirtildiği, kira başlangıç tarihini 01/03/2013 olduğu, süresinin 5 yıl olduğu, asgari kira bedelinin 1. kira yılında aylık 4.488-Euro+KDV, 2. yılında 4.622-Euro+KDV, 3. yılında 4.761-Euro+KDV, 4. yılında 4.903-Euro+KDV ve 5. yılında 5.050-Euro+KDV olarak belirlendiği; kiranın ait olduğu ayın ilk iş günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinde karşılığı TL olarak kirayı verenin banka hesabına ödeneceği yazılıdır. Dava dışı … Gıda A.Ş. ile davalı … Lokantacılık arasında 24/12/2012 tarihinde imzalanan “Alt Kiracı Sözleşmesi”nin incelenmesinde, kiraya verenin davalı … Gıda A.Ş., kiracının davalı şirket, süresinin 5 yıl, başlangıç tarihinin 01/03/2011 olduğu, asgari kira bedelinin 1. kira yılında aylık 4.230-Euro+KDV, 2. yılında 4.357-Euro+KDV, 3. yılında 4.488-Euro+KDV, 4. yılında 4.622-Euro+KDV ve 5. yılında 4.761-Euro+KDV olarak belirlendiği; kiranın ait olduğu ayın ilk iş günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinde karşılığı TL olarak kirayı verenin banka hesabına ödeneceği düzenlenmiştir. … A.Ş.’nin … Lokantacılık A.Ş.’ye hitaben düzenlediği Ocak 2014 ile Ekim 2015 ayları arasındaki kira faturalarında; Ocak ve Şubat ayı kira bedelinin KDV dahil ayrı ayrı 8.610,17-TL olduğu (faturanın döviz karşılığı 3.172,50-Euro, TCMB döviz kurunun 1-Euro=2,30-TL) ve fatura üzerinde “sadece bu aya mahsus olmak ve kira bedelinin değiştirildiği anlamına gelmemek kaydıyla kiranızda %25 oranında indirim yapılmıştır. Devam eden aylarda güncel kuru uygulamak kaydıyla 1-Euro=2,30-TL olarak hesaplanmıştır” kaydının bulunduğu; Mart ayı kira bedelinin aynı şekilde düzenlendiği ancak 1-Euro’nun 2,65-TL olarak alınması sebebiyle kira bedelinin 9.920,41-TL olduğu; Nisan-Kasım ayları kira bedelinin ayrı ayrı KDV dahil 9.920,41-TL olduğu (faturanın döviz karşılığı 3.172,50-Euro, TCMB döviz kurunun 1-Euro=2,65-TL) ve fatura üzerinde “sadece bu aya mahsus olmak ve kira bedelinin değiştirildiği anlamına gelmemek kaydıyla 4.230-Euro+KDV olarak belirlenmiş sabit kira üzerinde %25 indirim uygulanmıştır. Devam eden aylarda güncel kuru uygulamak kaydıyla 1-Euro=2,65-TL olarak hesaplanmıştır” kaydının bulunduğu; Aralık 2014-Şubat 2015 ayları kira bedelinin ayrı ayrı KDV dahil 10.581,77-TL olduğu (faturanın döviz karşılığı 3.384-Euro, TCMB döviz kurunun 1-Euro=2,65-TL) ve fatura üzerinde “sadece bu aya mahsus olmak ve kira bedelinin değiştirildiği anlamına gelmemek kaydıyla kiranızda %20 oranında indirim yapılmıştır. Devam eden aylarda güncel kuru uygulamak kaydıyla 1-Euro=2,65-TL olarak hesaplanmıştır” kaydının bulunduğu; Mart 2015 ayı kira bedelinin KDV dahil 10.781,42-TL olduğu (faturanın döviz karşılığı 3.384-Euro, TCMB döviz kurunun 1-Euro=2,70-TL) ve fatura üzerinde “sadece bu aya mahsus olmak ve kira bedelinin değiştirildiği anlamına gelmemek kaydıyla kiranızda %20 oranında indirim yapılmıştır. Devam eden aylarda güncel kuru uygulamak kaydıyla 1-Euro=2,70-TL olarak hesaplanmıştır” kaydının bulunduğu; Nisan-Ekim 2015 ayları kira bedelinin ayrı ayrı KDV dahil 10.781,42-TL olduğu (faturanın döviz karşılığı 3.993,12-Euro, TCMB döviz kurunun 1-Euro=2,70-TL) ve fatura üzerinde “sadece bu aya mahsus olmak ve kira bedelinin değiştirildiği anlamına gelmemek kaydıyla kiranızda %20 oranında indirim yapılmıştır. Devam eden aylarda güncel kuru uygulamak kaydıyla 1-Euro=2,70-TL olarak hesaplanmıştır” kaydının bulunduğu görülmüştür. Yukarıda incelenmiş sözleşme ve belgeler dikkate alındığında, taraflar arasında yazılı bir alt kira sözleşmesi mevcut olup alt kira sözleşmesindeki her kira dönemi için belirlenmiş aylık kira bedeli miktarı ile davalı ve ana kiralayan (mülkiyet sahibi) dava dışı … A.Ş. arasındaki kira sözleşmesindeki aylık kira bedelleri aynı miktarları içermektedir. Yine somut olayda, ana kiralayan … A.Ş.’nin her ay davalıya kira bedeli için fatura düzenleyip gönderdiği ve bu faturalarda kur farkından veya yapılan indirim oranının azalması sebebiyle aylık kira bedelinin arttığı görülmüştür. Uyuşmazlığın değeri gözetildiğinde, davacının iddia ettiği gibi taraflar arasındaki yazılı alt kira sözleşmesinin aylık kira bedeline konu hükümlerinin aksinin düzenlendiğini ispata elverişli yazılı bir delil sunulmamıştır. Davalının davacıya 06/10/2015’te gönderdiği cevabi ihtarnamede, kira bedeli indiriminin ancak ana kiralayan mal sahibi … A.Ş. tarafından yapılabileceğinden o konudaki talep ile sözleşme öncesi görüşmelerin imzalanan sözleşmeye aykırı olduğu ve sözleşmenin genel işlem koşulu içerdiği yönündeki iddianın kabul edilemeyeceğinin bildirilmesinin, davacıya sözleşmeyi haklı sebeple fesih hakkı vermeyeceğinin kabulü gerekmektedir. Davacı vekili; taraflar arasındaki sözleşmede müvekkilinin fesih hakkını kullanmasına engel düzenlemeler bulunduğunu ileri sürmüş ise de; eldeki dava davacının haklı nedene dayandırdığı fesih nedeniyle davalıdan tazminat talebine ilişkin olup, franchise verene tanınmış olan tek taraflı fesih hakkı nedeniyle tanınan, franchise verene tanınmayan hakların işbu dava da tartışılmasına gerek bulunmamaktadır. Franchise veren tarafından kullanılmayan bir hak nedeniyle inceleme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. İstanbul Anadolu 5. ATM’nin 2015/906 Esas ve 2020/349 Karar sayılı dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelemesinde; davacı tarafından, davalının … Gıda A.Ş. dava tarihinin 15/12/2015 karar tarihinin 16/04/2022 olduğu, davanın istinaf incelemesi için hali hazırda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinde bulunduğu, davadaki talebin 40.000-TL’den 5 adet çek bedelinin toplam 200.000-TL’nin sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanılarak tahsilinin istenildiği, söz konusu çeklerin … tarafından davacı şirket müdürü olduğu belirtilen …’a keşide edildiği, lehdar tarafından beyaz ciro edilen çeklerin davalı … Gıda A.Ş. tarafından ibrazı ile tahsil edildiği, davacının iddiasına göre söz konusu çeklerin (işbu istinaf incelemesine konu) franchise sözleşmesi kapsamında yapılacak ödemeler için dava dışı … Lokantacılık A.Ş.’ye verildiği; mahkemece franchise sözleşmesi bedelinin 95.000-TL’sinin davalı şirket hesabına havale edildiği, ödemenin hem davalı … Gıda A.Ş.’ye hem de dava dışı … Lokantacılık A.Ş.’ya yapılacağından davacının haberdar olduğu, davalı tarafından davacı adına kesilen faturaların davacı tarafından BA formuyla vergi idaresine bildirildiği ve taraf kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Yukarıda içeriği tespit edilmiş olan İstanbul Anadolu 5. ATM’de görülen davanın davalısının farklı bir şirket olması ve işbu davadaki hukuki olaylar, talep sonucu ile o davadaki hukuki olaylar ve talep sonucu farklı olduğundan, davaların birleştirilmesine ilişkin HMK’da öngörülen şartlar bulunmadığından her iki davanın birleştirilmesi gerektiği yolundaki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili; kira bedeline ilişkin talebi hakkında ayrıca vekalet ücreti takdiri gerektiği ileri sürülmüş ise de somut davada davalıya yöneltilen tüm talepler tazminata ilişkin olduğundan ayrıca vekalet ücreti takdir edilmesini gerektiren yasal nedenler bulunmamakla davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacıdan alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalıdan alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı ve davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.25/05/2023