Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1205 E. 2020/1019 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1205
KARAR NO : 2020/1019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI : 2017/1130 Esas 2020/148 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün birleşen davada davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili dava dilekçelerinde; müvekkilinin açtığı İstanbul 8. İş Mahkemesinde görülmekte olan 2010/1000 esas sayılı dosyada 1994-2010 yıllarına ait hizmet tesbiti davasında … A.Ş.de hizmetinin bulunduğunun tesbit edilmesi nedeniyle mahkemece şirketin davaya katılması için mahkemece verilen sürede şirketin terkin edildiğinin anlaşıldığını ,davada taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :1- Davalı Ticaret Sicilivekili; Ticaret Sicilinin tescil konusundaki talepleri yasanın kendisine verdiği görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağlayacağını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, davanın niteliği gereği yasal hasım konusunda bulunan sicil aleyhine yargı giderine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek, müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı tasfiye memuru vekili;husumet ve zamanaşımı nedeni ile davanın reddi gerektiğini, davacının …şirketinde sigortalı olarak çalıştığını, tasfiye sona ermekle görevinin de son bulduğunu, davanın açılmasına neden olmadığından yargı gideri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayaacğını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kabulüne, ihyası talep olunan “… Ticaret Limited Şirketinin İstanbul 8.İş Mahkemesinin 2010/1000 esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması” açısından ihyasına,en son tasfiye memuru …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına,kararın ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesine ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı tasfiye memuru vekili; şirketin tasfiyesinin sona ermesi nedeniyle görevinin de son bulduğunu, davanın husumetten reddine, dava tarihine kadar 11 yıl geçtiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının şirket nezdinde sigortalı , davada hukuki yararı bulunmadığını, müvekkili dava açılmasına neden olmadığından yargı gideri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 31/10/2006 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul 8.İş Mahkemesi’nin 2010/1000 Esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunduğu ve dosyanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu ,davadışı şirketin sorumlu olup olmadığının görülmekte olan derdest dava da inceleneceği ,bu davanın konusunu teşkil etmediği, derdest dava konusu işlemin hizmet tesbitine ilişkin olup tasfiyeden evvel ki zamana ilişkin olduğu,tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle davacının hakkının sona erdiği kabul edilemeyecektir.Bu nedenlerle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına,HMK 326 gereği aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ,davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Dairemizce; Yargıtay 11. HD nin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı,”ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbiti ve bu tesbitlerin dairemizce de benimsenmesi nedeniyle, mevcut uygulamadan dönülerek çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 40,50-TL posta masrafının davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/10/2020