Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1201 E. 2020/1027 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1201
KARAR NO: 2020/1027
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2018
NUMARASI: 2015/809 Esas-2018/281 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin SGK pirimlerini ödeme işlemlerini …bank’daki hesabından yaptığını, ödemeleri gününde yaparak indirimden yararlandığını, ödemeleri için ilgili banka şubesine 27.02.2015 tarihinde talimat verdiğini, 27.02.2015 tarihli talimatlarının bankaya ulaştığına dair mailin müvekkiline gönderildiğini,ancak ödeme yapılmadığını,bu sebeble ödenmesi gereken primleri geç ödediğini ve hakettiği indirimlerden yararlanamayarak 4.467- TL fazla ödeme yaptığını, fazla ödemenin davalıdan tahsili için İst. … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;davaya konu hesaba bağlı olarak pek çok işlem yapıldığını, taraflar arasında genel uygulamanın faks yolu ile talimat iletilmesi şeklinde olduğunu, dava konusu işlem için faks gönderildiğini, ancak faks ile birlikt işlem belgelerinin gönderilmediğini, belgelerin gönderilmesinin davacıya ait olduğunu, taraflar arasında akdedilen temel bankacılık hizmetleri sözleşmesinin 8. maddesi kapsamında müvekkil bankanın hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının eksik belge göndermesinden kaynaklanan kusurlu davranışın bankaya yüklenemeyeceğinden davanın reddine, davacı aleyhine icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, tarafların ortak kusuruyla davacı tarafın zarara uğradığı, davalı tarafın zararı oluşturan durumdaki sorumluluğunun bilirkişi raporuyla da tespit edildiği üzere %10 oranında olduğunu, bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmede de özellikle bankanın müşterileriyle ilişkide gerekli dikkat, özen ve güven yükümlülükleri dikkate alınarak raporun hazırlandığı gözetilerek bankanın tespit edilen kusuru oranında davacının zararını karşılamakla yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı itirazının 447-TL yönünden iptaliyle takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalının müvekkilinin gönderdiği talimat ile tahakkuk fişlerinin ulaşmadığı iddiasının hakikata aykırı olduğunu, dosyaya sunulan 2 sayfalık talimat ve tahakkuk fişinden oluşan faksın davalıya ulaştığını, davalının eksik belge gönderildiği iddiasının kabul edilemez olduğunu, uyuşmazlığın çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren bir uyuşmazlık olmayıp, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümü mümkün olduğunu, bankaların güven kurumu oldukları için kamu nezdinde güven uyandıran kuruluşlar olarak kendi faaliyet alanlarının gerektirdiği ölçüde basiretli ve özenle davranmaları gerektiğini, bilirkişinin bankanın yoğunluğundan böyle bir işlemi atlayabileceğini raporuna yazmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: 6098 sayılı TBK ‘nın 51/1 maddesine göre hakim tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Somut olayda; davacı tarafından 27.02.2015 tarihli faks talimatı ile “29.250-TL tutarında tahakkuk fişlerinin ödemesinin yapılması ” davalı bankaya bildirilmiş, faks talimatının ulaştığı banka tarafından davacı şirkete bildirilmiş,ancak tahakkuk fişlerinin eksik olması nedeniyle işlemin banka tarafından yerine getirilemediği davalı tarafından savunulmakta,davacı ise tahakkuk fişlerinin eksik gönderilmesinin sözkonusu olmadığını ileri sürmektedir.Bilirkişi kurulu tarafından iki sayfa faks talimatının ulaştığı bilgisinin verilmesinden yola çıkılarak, tahakkuk fişlerinden en az birinin gönderilmediği , tahakkuk fişlerinin tam gönderilmesinin davacının sorumluluğunda olduğu , kusur ağırlıkla davacı da bulunduğundan bankanın kusurunun %10 mertebesinde olduğunu,zararın bu oranda davalıdan tazminin istenebileceğini bildirmişlerdir. Talimatın yerine getirilmediğini fark eden davacının 3 gün sonra ödemeyi yine davalı banka aracılığıyla yaptığı,ancak geç ödeme nedeniyle SGK tarafından sağlanan %5 borçsuzluk primini zamanında ödeme yapamadığı için kaybettiği ve 5.131-TL gecikme cezası ödediği sabittir. Bankalar, finansal piyalarda faaliyet göstermeleri nedeniyle müşterilerinin menfaatlerinin korunmasında önemli derecede hassasiyet göstermesi gereken özen kurumlarıdır.Davacı şirketin her ay sonunda SGK primlerini davalı banka aracılığıyla ve faks talimatıyla yaptığı belirlenmiştir.Davacının gönderdiği faks talimatında ödeme yapılacak miktar açıkça yazılıdır.Faks talimatını aldığını bildiren davalı banka talimat gereğini yerine getiremediğini , eksiklik olduğunu 3 gün süreyle davacıya bildirmediği, faks talimatında belirtilen miktarda tahakkuk fişi olmadığını kontrol etmek ve bunu gecikmeden davacıya bildirmekle yükümlüdür.Ancak davacının da talimatın zamanında yerine getirilebilmesi için tahakkuk fişlerini eksiksiz gönderme yükümlülüğünü ihlal ettiği ,bu sebeble her iki tarafın eşit kusurlu bulunduğunun kabulü olaya daha uygun görülmüştür. Düzenli olarak her ay sonunda davacı ödemelerini yapan davalının prim ödemesinin zamanında yapılmamasının sonuçlarını da öngörebilmesi ,faks talimatını aldığını bildirerek ,işlemin tamam olduğu kanaati verdikten sonra talimatı yerine getirmediği halde sessiz kaldığı anlaşılmakla davacı ile davalının eşit kusurlarıyla zarara sebebiyet verdikleri sonucuna varılmakla, davalı bankanın %10 kusurlu bulunduğunun kabulü ile bu oranda hüküm verilmesi doğru görülmemiştir. Müşteriden aldığı talimatı eksik belge nedeniyle yapamayan bankanın durumu müşterisine iletmeden zararın oluşmasında davacı ile eşit kusurlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Ancak, hükümde ki bu eksiklik yeniden yargılama gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına davalının eşit kusura tekabül eden 2.234- TL alacak için itirazının iptaline ,asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazla istemin ve koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/809 Esas-2018/281 Karar sayılı ve 27/03/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; ” Davalının İstanbul … İcra Dairesinin .. esas sayılı dosyasında yaptığı itirazının kısmen iptaline; 2.234- TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazla istemin reddine, Koşulları olmayan icra inkar tazminatı taleplerinin reddine ,” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; Alınması gereken 152,60- TL nispi karar ve ilam harcından; davacı tarafından peşin yatırılan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 124,90-TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı vekili için takdir edilen 2.234-TL-nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan 1.500-TL bilirkişi ücreti ve 118-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.618-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 809- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 2.180- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 89,25- TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 45-TL sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/10/2020