Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1197 E. 2020/1064 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1197
KARAR NO: 2020/1064
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ: 30/01/2019
NUMARASI: 2017/1020 Esas-2019/85 Karar
DAVA: Ticari Ünvanın Korunması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Davanın kabulüne yönelik hükmün davacı vekilince yargı gideri bakımından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; şirketin ortaklar kurulu kararı ile nevi değiştirerek anonim şirkete dönüştürülmesine , nevi değiştirdikten sonraki ünvanının da … AŞ olmasına karar verildiğini, …’e ait ticari işletmesinin de nevi değiştirme kararı verilerek … AŞ’ne dönüştürülmek istendiğini, her iki firmanın da ortağının aynı kişi olduğunu, … işletmesinin nevi değişikliği sonrası belirlenen … Anonim Şirketi ünvanının da ticaret sicil müdürlüğü tarafından kabul edilmediğini belirterek … Anonim şirketinin ünvanının … Anonim şirketi olarak tescil edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının söz konusu talebi ile tescil başvurusunda bulunduğunu, ancak sistemde Türkiye çapında gerçekleştirilen ünvan taraması neticesinde benzer ünvanlı firmalar bulunması nedeniyle ünvanın değiştirilemediğini, durumun davacıya bildirildiğini belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,ülke genelinde “…” ibaresi ile başlayan ticaret ünvanları bulunmuşsa da “…” ibaresi ile başlayan ünvan bulunamadığı, “…” ibaresi ile başlayan çok sayıda ünvanın mevcut olduğu, bu iki ibarenin aynı olmasının ünvan tesciline engel olmadığının anlaşıldığı , üçüncü ibare olan “…” ibaresi yasanın ve tebliğin aradığı “ek” olarak kabul edilebileceği, davacının talebinin de … AŞ olarak tescile ilişkin olduğu, “… Limited Şirketi” ünvanı sicilden silinmiş olarak görünsede bu ünvanın da zaten davacı şirketin eski ünvanı olduğu, tebliğde ifade edilen “başka bir tacir adına yeniden tescil edilemez” koşulunu sağlamadığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicilinde … sicil numarası ile kayıtlı davacı şirketin ticaret ünvanının “… Anonim Şirketi” olarak tesciline,yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün davanın açılmasına bizzat sebebiyet veren taraf olduğunu, davanın açılmasına bizzat davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak sebebiyet verildiğini belirterek,yargı giderinin davacı üzerinde bırakılması kararının talepleri doğrultusunda kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK nun 34 vd.maddelerine dayalı açılan ticaret ünvanının tescili talebinin reddine ilişkin karara itiraz davasıdır. Davanın kabulü ile davacının talep ettiği ünvanın sicile tesciline,davalı yasal hasım olduğundan yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesine karar verilmiştir. Hüküm esas bakımından taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiştir. HMK 326.(1) maddesinde ; “Kanunda yazılı haller dışında ,yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir”denilmiştir. Buna göre dava da haksız çıkan davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi gerekmektedir.Elde ki dava sicil kararına itiraza ilişkin olduğundan ,tüzel kişiliğin ihyası davalarının aksine davalı yasal hasım konumunda değildir. Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün sicile tescili talebinin kabulü gereken bir hususu yasal olmayan gerekçeyle reddi kararı üzerine elde ki davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla ,davada haksız çıkan davalının davanın açılmasına sebebiyet veren taraf olduğu sonucuna varıldığından yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına dair hüküm yerinde görülmemiştir.Buna göre davacı vekilinin istinaf başvuru ve nedenleri yerinde olduğundan başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılması gerekmektiğinden başvurunun kabulüne, ,yeniden hüküm verilmek suretiyle davacı tarafın yapmış olduğu yargı giderleri ve davacı vekili için takdir edilen maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2019 Tarih 2017/1020 Esas 2019/85 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; hükmün kesinleşen kısımlarının tekrarı ile; “Davanın KABULÜNE; İstanbul Ticaret Sicilinde 830511-0 sicil numarası ile kayıtlı davacı şirketin ticaret ünvanının “… AŞ” olarak tesciline, İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; Davacı tarafça yatırılan 31,40-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 23-TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına, Davacı tarafça ödenen 67,40-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan 109,60- TL tebligat yargı gideri ile davacı vekili için takdir olunan 3.400-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafça yatırılan 44,40-TLpeşin istinaf harcının istek halinde iadesine, Davacının 86-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 27/10/2020