Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1189 E. 2020/1026 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1189
KARAR NO: 2020/1026
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2020
NUMARASI: 2018/1142 Esas-2020/245 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Davanın kabulüne yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalının borca itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, müvekkili şirket tarafından malların gönderildiğini, defalarca istenilmesine rağmen borcunu ödemediğini, davalının haksız yere icra takibine itiraz etmesinden dolayı icra takibinin durduğunu ve bu nedenle bu davanın açıldığını beyanla davalıdan alacakları olan 23.253,91-TL’nin icra takip tarihi olan 20.06.2018 tarihinden başlamak üzere reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davalının ticari defterlerinin incelenmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, davalının defterlerini ibraz etmediği, bu kez davacı yanın defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yapıldığı, takip konusu 23.253,91-TL bedelli satış faturasının davalının kayıtlarında yer aldığı, aynı zamanda davalının getirtilerek incelenen 2017 yılı BA formundan, bu alım işleminin davalı tarafından Vergi Dairesine beyan edildiğinin anlaşıldığı, böylece davacının fatura konusu emtiayı davalıya teslim ettiğini ispat ettiği, davalının ise fatura bedelini ödediğini yazılı delil ile ispat edemediği ve yemin deliline de dayanmadığı, böylece davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 23.253,91-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, itirazın iptaline, alacak likit olduğundan davalının %20 oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ticari nitelikte hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının sehven itirazın iptali davası olarak değerlendirildiğini ve bu yönde gerekçeli karar oluşturduğunu belirterek, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi’nin kararında olduğu gibi davaya sebebiyet veren davalı yana yükletilmesini, istinaf konun yolu için yapılacak olan yargılama giderlerinin ise istinafa başvurma gerekliliğinin Mahkemenin sehven yapmış olduğu hatadan ileri geliyor olmasından dolayı hazineye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Toplanan tüm delillere;incelenen davacı ticari defter ve kayıtlarının lehinde delil niteliğinde bulunduğu , davalının getirtilen 2017 yılı BA formlarına göre davacı faturalarının davalı tarafından vergi dairesine beyan edildiği,buna göre davalının eldeki alacak davasından evvel başlatılan takip tarihi itibariyle davacıya 23.351,91-TL borcunun olduğu belirlenerek bu miktar alacak bakımından itirazın iptaline karar verilmiştir. Davalı verilen hükmü istinaf etmemiştir. Davacının alacağının varlığı ve tutarı kesinleşmiştir. Dava;alacak davası olmasına rağmen ilk derece mahkemesince itirazın iptali davası olarak nitelendirilip ,karara bağlanması yargılamaya hakim olan ilkeler arasında yer alan HMK’nın 26/1. Maddesinde yazılı taleple bağlılık ilkesine aykırıdır. Davacı;icra takip tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğünü ileri sürerek 20.6.2018 tarihinden itibaren alacağa temerrüt faizi işletilmesini talep etmiştir.20.6.2018 tarihinde yapılan takip nedeniyle borçluya çıkarılan ödeme emrinin borçluya tebliğini izleyen ödeme süresi sonunu takip eden günde davalı temerrüte düşmüş olur. Bu sebeble tebliğden itibaren ödeme süresi ilavesi suretiyle davalının 5.7.2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren temerrüt faizi işletilmesi gerekmiştir.(Yargıtay 19.HD nin 2018/2332 esas,2018/6301 karar sayılı ve 4.12.2018 tarihli emsal ilamı) O halde ilk derece mahkemesince davanın alacak davası olarak hükme bağlanması gerekirken , itirazın iptaline hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)b-2 gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2020 Tarih 2018/1142 Esas 2020/245 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; 1-Davanın KABULÜNE, 23.253,91-TL nin 5.7.2018 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, İlk derece yargılamasına ilişkin olarak ; “Alınması gereken 1.588,47-TL karar ve ilam harcından ; davacı tarafından peşin yatırılan 397,12-TL nin mahsubu ile bakiye 1.191,35‬- TL’nin davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 438,22-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı vekili için takdir edilen 3.488,09- TL nispi vekalet ücretinin ve davacı tarafından yapılan 1.400-TL bilirkişi ücreti, 198,98-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.598,98-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine, Hükümden sonra davacı yan tarafından yapılan 80,50- TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 15/10/2020