Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1183 E. 2020/1063 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1183
KARAR NO: 2020/1063
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/200 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2020
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkili olan şirket hurda araç ile yedek parça alım ve satımı alanlarında faaliyet göstermekte olduğunu, 32 adet aracın borçlu şirkete satışını gerçekleştirdiğini, ve söz konusu hurda araçların satışı karşılığından basiretli bir tacir olarak 13/12/2019 tarihli, … No’lu ve 179.200-TL bedelli fatura düzenlendiğini, söz konusu faturanın bakiye 145.600-TL’lik kısmının borçlu tarafından ödenmediğini, davalı şirketin belirtilen faturadan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını ve borçlu şirket tarafından borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, dava şartı arabuluculuğa başvurulmuş olup arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlandığını, İİK.nın 257. Maddesine göre borçlu şirketin 145.600-TL miktarındaki menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının öncelikle teminatsız, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda Mahkemenin uygun göreceği bir teminat mukabilinde üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla İİK.nın 257.maddesine göre ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde müvekkil adına düzenlenen fatura sunulmuş olup, işbu fatura kapalı fatura olduğunu, bilindiği üzere kapalı fatura düzenlenmesi davacı tarafından davaya konu araç satış işlemlerine ilişkin bedelin alındığını açıkça ispatlamakta olup, salt bu husus dahi davacının kötüniyetli olarak bu davayı açtığını, müvekkil adına satın alınan tüm araç satış bedellerinin davacıya ödenmiş olması sebebiyle, davacı tarafından kötüniyetli olarak, haksız kazanç elde edilmeye çalışılarak açılmış olan haksız, hukuka aykırı, hukuki dayanaktan ve somut delillerden yoksun bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 09/04/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz talebinin dayanağı olan fatura ve sözleşme borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığından, tek başına alacağın varlığını ispatlar nitelikte olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme konusu edim ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği ve faturada yazılı bedelin ödenmediği iddiası ise yargılamayı gerektireceği, bu nedenle sözleşme konusu edim ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği ve fatura konusu alacağın varlığı ve muacceliyet şartı yerine getirilmediğinden ihtiyati haciz kararı verilebilmesine ilişkin İİK’nın 257. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemeye sunulan araç satış sözleşmeleri ve faturalar ile alacağın varlığının yaklaşık olarak ispatlanmış olup İİK.nın 257. ve 258. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli şartlar oluştuğunu, işbu sebeplerle ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik yerel mahkeme kararının kaldırmasını, güncel ve emsal iki adet karar verilmiş olup emsal kararlar gözetilmeden talebinin reddedildiğini, emsal kararlar doğrultusunda kararının kaldırılmasını ve borçlu şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, bir adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan davada, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda; davacı tarafından davalı hakkında bakiye fatura nedeni ile takip yapılmış ise de ,salt fatura düzenlenmesi davalının borçlu sayılması için yeterli belge sayılmaz. Taraflar arasında borcun varlığı konusunda yapılmış ve davalı tarafından kabul edilen bir sözleşme sunulmadığı,muaccel alacağın varlığının tesbiti yargılamayı gerektirir niteliktedir.Dosya kapsamı sunulan delillerin incelenmesinde,vadesi gelmiş bir alacak bulunduğuna dair yaklaşık ispatın mevcut olmadığı kanaatına varılmaktadır. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz isteyen tarafça sunulan delillerin bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat/kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı/ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden-davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2020