Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1167 E. 2021/1001 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1167
KARAR NO : 2021/1001
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2019
NUMARASI : 2018/142 Esas 2019/926 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/06/2021
Davanın kısmen kabulüne fazla istemin reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; taraflar arasında 25/05/2017 tarihinde taşıma sözleşmesi yapıldığını, müvekkili tarafından taşıma ediminin yerine getirildiğini ancak davalının borcunu ifa etmediğini, bu nedenle hakkında başlatılan takibe haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaliyle takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;sözleşme uyarınca davacının haftada en az 3 tır temin etmekle yükümlü olduğunu,davacının edimini yerine getirmediğini bu yüzden ihtar gönderilerek başka bir firmayla taşımanın gerçekleştirildiği bildirilerek oluşan zararın talep edildiğini, 20/11/2017 tarihli ihtarnameyle de davacı tarafından düzenlenen 1200 Euro bedelli faturaya itiraz edildiğini, borcun ödenmesi amacıyla 8.322,25-euro bedelli 15/03/2018 vade tarihli senet keşide edildiğini, bu senedin davacı tarafça kabul edildiğini, ancak vade tarihi beklenmeden itirazın iptali davası açıldığını,başkaca borçları bulunmadığını belirterek davanın reddiyle davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 9.522,25 Euro alacaklı olduğu, davalının dava sonrasında 8.322,25-euro ödeme yaptığı bu kısım yönünden davanın konusunun kalmadığı, ancak ödeme dava sonrası yapıldığından davalı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargı giderine hükmedilmesi gerektiği, 1.408,31-euro borç kaldığı, takip öncesi davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize yönelik istemin yerinde olmadığı , gerekçesiyle ödenen tutar yönünden konusu kalmayan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,işlemiş faize yönelik istemin reddine, 1.408,31 -euro asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarının %20’si oranında 8.614,77- TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili;takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını ,davacı şirket edimini yerine getirmediğinden başka bir şirket ile daha yüksek ücret üzerinden anlaşma sağlayarak fazla ödeme yaptığını,6 tır için ödenen 1200-euro eksik bonoyu kabul eden davacının, bu miktarın verdiği zarara karşılık mahsup edildiğini bildiğini, bononun tarafların anlaşması sonucu tanzim edildiğini,davacının kabul ettiği anlamına geldiğini, mahkemenin davacının yükümlülüğüne ilişkin yaptığı değerlendirmenin yanlış olduğunu, müvekkilince çekilen ihtarın dikkate alınmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Davacı tarafından 9.592,69 -euro alacak için takip başlatmış, aynı miktar alacak için itirazın iptali davası açılmıştır.Dava tarihinden sonra 8.322,25-euro senet karşılığı ödeme yapıldığı ihtilafsızsızdır.Alacak taşıma işinden kaynaklanan ,para alacağına ilişkin olduğundan TBK m.89 uyarınca icra dairesinin yetkisine itiraz yerinde görülmemiştir.Tarafların ticari defterleri arasındaki fark 1.200 -euro olduğu, bu farkın davalının düzenleyip gönderdiği 03/11/2017 tarihli 1.200-euro bedelli navlun farkları içerikli faturanın iadesi için davacı tarafça düzenlenen iade faturasının davalı kayıtlarına alınmamasından kaynaklandığı belirlenmiştir. Davalı, davacının edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek takibe itiraz etmiş ise de davacının faturalarını ticari defterlerine kaydetmiş ve takipten sonra düzenlediği senedi borcunu ödemek üzere davacıya vermiştir.TTK’nun 90/1-(c) maddesinde bir ticari senedin cari hesaba kaydı, bedelinin alınmış olması hâlinde geçerli olmak şartıyla yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir. Öte yandan 6098 sayılı TBKnun 133. maddesine göre, borcun yenilenmesi ancak tarafların bu yöndeki açık iradeleri ile mümkün olup, mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması borcun yenilendiğini kabule yeterli olmaz.Senet bedelinin navlun farkından kaynaklanan zarar düşülerek verildiği davacının da bunu kabul ettiğine ilişkin iddianın ispatı için bir delil sunulmamıştır. İcra takibinden sonra davalının davacıya senet vermesi halinde vadesinde senedin ödenip ödenmeyeceği belli olmadığından davacının açtığı dava haksız sayılmayacaktır.Bu nedenle dava tarihinden sonra yapılan ödeme nedeniyle davanın konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına ve davalının vekalet ücreti ,yargı gideri ,icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasında isabetsizlik yoktur.İcra takip tarihinden sonra düzenlenen navlun farkı faturası davacı tarafça iade edilmiş olup ,sözleşmede haftada 3 tır temin etme yükümlülüğü olduğu ,taşıyıcı tarafından temin edilebilmesi halinde fazla tır talep edilebileceğinin düzenlendiği anlaşılmakla diğer taşıyıcılara ödendiği ileri sürülen navlun farkının davacıdan talep edilemeyeceğine ilişkin gerekçede isabetsizlik görülmemiştir. Cari hesapdan daha az miktarda senet kabul edilmesi kalan alacaktan vazgeçildiği olarak kabul edilemez.Cari hesapdan daha az senet kabul edilmesi kalan alacaktan vazgeçildiği ,senet kadar borç bulunduğu ve ödendiğine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 445,41-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 111,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 334,06-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/06/2021