Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1164 E. 2022/1578 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1164
KARAR NO: 2022/1578
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2020
NUMARASI: 2017/939 Esas – 2020/184 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “… Sigorta Acenteliği” ünvanı altında sigorta acenteliği yaptığını ve davalıya 13 farklı araç için KTK Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlediğini, davalının sigorta poliçelerinin karşılığı olarak ödemesi gereken toplam 23.596,09-TL prim borcunu ödemediğini ve bu alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe itiraz ettiğini beyanla vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı ilk celsede galerici olduğunu poliçede imzasının bulunmadığını belirtilen araçlar tarafına ait olsa da satışlarını gerçekleştirdiğini devirlerini yaptığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; dosyaya sunulan sigorta poliçeleri incelendiğinde hiçbirinde davalının imzasının yer almadığını, buna mukabil davalı imzasını taşımasa da davalının sigortanın sağladığı ayrıcalıktan faydalanıp faydalanmadığı veyahut öncesinde kendisinden prim tahsilatı yapılıp yapılmadığına yönelik olarak ise toplanan deliller ve bilirkişi raporu nezdinde açık bir tespit yapılmadığı, keza sözleşme kapsamında prim ödemesinin peşin olarak yapıldığı savından yola çıkılsa dahi davacının ticari defter ve kayıtlarında da buna dair bir işlem tesis edilmediğini, gelinen noktada sözleşme ilişkisi kabul edilmeyip davalının sigorta korumasından faydalandığı da ispat olunamamakla prim alacağının doğduğu kabul edilemeyeceğinden sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili;Dava dilekçesinde belirtilen maddi vakıanın aydınlanması için bildirmiş oldukları tanıkların dinlenilmeden karar verildiğini, HMK 225 ve devamı maddeler uyarınca yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, HTS kayıtları ile whatsapp yazışmalarının mahkemece delil veya delil başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiğini,davalının poliçe prim bedellerini ödemediğini, bilirkişi raporunda, bir kısım takibe konu poliçelerin dava dışı … Sigorta tarafından düzenlendiği bağ kurulamadığı tespit edilmiş ise de, müvekkili şirket ile … Hizmetleri Ltd. Şti’ arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu müvekkil şirketin … Ltd şirketine poliçe kestirdiğini aralarında ki ticari ilişkiyi devam ettirdiklerini, bu nedenle bağlantı bulunmadığı şeklinde yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu,mahkemece yeterli araştırma yapılmadığını,kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davanın konusu İİK 67 maddeye göre açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı sigorta acenteciliği yaptığını,davalının isteği üzerine 13 adet araca KTK zorunlu mali sigorta poliçesi tanzim ettiğini, sigorta priminin ödenmediğini davalı ise galerici olduğunu araçların kendisine ait iken sonradan devrettiğini, sigorta poliçelerinde imzasının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Yargıtay 11. HD.nin 2015/15458 E. 2016 3753 K. sayılı kararında, mahkemece taraflar arasında geçerli bir sigorta sözleşmesi kurulup kurulmadığının TTK 1421. vd. madde hükümleri ile SSBİY hükümleri de dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği poliçede davalının imzaası olmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. SSBİY’de sigortacının sigortalısını bilgilendirme yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğün acenteler içinde geçerli olduğu, bilgilendirme yükümlülüğünün sigorta ettirene ve sigorta sözleşmesine taraf olmak isteyen kişilere yazılı veya sözlü olarak yapılabileceği belirtilmiştir. Mahkemece; davalının sigorta korumasından faydalanıp faydalanmadığı hususunda tesbit yapılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de ilk derece mahkemesince yeterli araştırma yapılmamıştır. Davacı tarafça prim talep edilen poliçeler zorunlu trafik poliçeleridir. Davalının da Galericilik işi ile iştigal ettiği anlaşılmaktadır. Öncelikle sigorta şirketine yazı yazılarak poliçeler içinde iptal edilen olup olmadığı, poliçelerin prim ödemelerinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kim tarafından yapıldığı belirlenmelidir. Yine davalı adına poliçesi yapılan araçların bir kısmının mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışının yapıldığı dolayısıyla araç üzerinde menfaatinin devam ettiği, bir kısmının da tramer kayıtlarından davalı ile aynı tarihlerde trafik poliçesi tanzim edildiği görülmektedir. Örneğin … plakalı araç 2.12.2015 tarihinde davalı adına satılmış,1.2.2016 tarihinde davalı tarafından … adına devir edilmiştir. Tramer kayıtlarına göre …’un trafik poliçesinin 01.02.2016 – 01.02.2017 tarihleri arasında … Sigorta AŞ tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. … plakalı aracın hasar dosyası mevcut olduğu halde sigorta şirketinden bu aracın hasar dosyası istenilmemiştir. Sigorta şirketinden hasar dosyası istenerek başvuranın davalı olup olmadığı, … Ltd. Şti. ne müzekkere yazılarak aralarında cari hesap bulunup bulunmadığı, düzenlediği dava konusu edilen poliçelerin davacı ile ilgisi sorulmalıdır. Araç plaka bazında, tüm kayıtlar tamamlandıktan sonra davacının varsa prim alacağı belirlenmek üzere konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2020 Tarih 2017/939 Esas – 2020/184 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/11/2022