Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1163 E. 2023/305 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1163
KARAR NO: 2023/305
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2018
NUMARASI: 2014/174 Esas – 2018/920 Karar
DAVA: Tazminat (Taşıma Sigortası Ödemesine Dayanan Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili … Sigorta A.Ş. (Eski Unvanı … Sigorta A.Ş.) tarafından dava dışı sigortalı … Tic.A.Ş.’ye ait emtianın … nolu emtia nakli sigorta poliçesi ile nakliyat muhataralarına karşı sigortalandığını, sigortalı … A.Ş. tarafından Polonya’da düzenlenen Budma 2013 fuarında teşhir edilmek üzere gönderilen ve asıl taşıması davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından üstlenilen … marka … ve … tipi 2 adet iş makinesinin fuar sonunda tekrar Türkiye’ye taşıması yapılırken, nakliye aracının Bulgaristan’ın Stara Zagora şehrinde planlama dışı boşaltma yaptığı ve iş makinelerinin kaybolduğunun tespit edildiğini, söz konusu kayıp olayının survey raporuyla da belirlendiği üzere iş makinelerinin, davalı taşıyıcı … Ltd. Şt.’nin sorumluluğu altındayken kaybolduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nin sigorta ettiren sıfatıyla emtiayı uluslararası nakliyat sigorta poliçesiyle diğer davalı … Sig. A.Ş.’ye sigortalattığından onun da zarardan sorumlu olduğunu; tespit edilen emtia bedeli olan 195.672,00-TL’nin müvekkili tarafından dava dışı …nko A.Ş.’ye 10/12/2013’te ödendiğini ve müvekkilinin ibra dilerek sigortalının tüm dava ve alacak haklarının devir ve temlik alındığını, talep edilmesine rağmen zararın davalılarca ödenmediğini ileri sürerek, 195.672-TL’nin sigortalıya ödeme tarihi olan 10/12/2013 tarihinden itibaren faiz işletilerek davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … Ltd. Şti. vekili; sigortalı … A.Ş.’nin 2 adet iş makinesini Polonya’ da yapılacak Budma 2013 fuarında sergilenmek üzere gidiş-dönüş için Gaziantep-Polonya-Gaziantep hattında taşımak üzere anlaşıldığını, Polonya dönüşünde alt taşıyıcı tarafından geri getirilirken iş makinelerinin Bulgaristan’da çalındığını, Bulgaristan Savcılığı’ndan iş makinelerinin 05/02/2013-16/02/2013 tarihleri arasında çalındığının bildirildiğini, bu hususta Bulgaristan’da şikayette bulunulduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin taşıma işini üstlenirken sigorta ettiren sıfatıyla acente … Sigorta Aracılık Hiz.A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) aracılığıyla diğer davalı … A.Ş.’ye … kati poliçe nolu ve … nolu abonman poliçesiyle nakliyat emtea sigortasıyla taşınacak makinelerinin taşıma sorumluluğunu sigorta ettirdiğini, bu nedenle müvekkiline ödeme mükellefiyeti yüklenemeyeceğini, davanın muhatabının diğer davalı … A.Ş. olduğunu belirterek, müvekkili açısından davanın reddine ve davanın acente … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesine karar verilmesini istemiştir. 2-Davalı … A.Ş. vekili, dava konusu emtianın müvekkili tarafından … nolu nakliyat emtia sigorta poliçesiyle sigortalandığını, poliçede davalı … Ltd. Şti.’nin sigorta ettiren ve dava dışı … A.Ş.’nin de sigortalı sıfatını haiz olduklarını,emtianın hem davacı şirket hem de müvekkili tarafından nakliye muhataralarına karşı sigortalandığını, davacının poliçesinin 14/01/2013 saat 14:42’de müvekkilinin poliçesinin de aynı gün 17:56’da düzenlendiğini, bu nedenlerle olayda çifte sigorta söz konusu olduğundan, tazmin sorumluluğunun ilk sigorta poliçesini düzenleyen davacıda bulunduğunu ve bu nedenle davacının da rücu hakkı olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen müvekkilinin düzenlediği poliçelerden … nolu abonman poliçesi ve buna bağlı olarak düzenlenen … nolu kati poliçenin nakliyat emtea poliçesi olduğunu, kendilerince talebin reddi sebebinin poliçelerin sorumluluk poliçesi olmaması olduğunu, zira … nolu kati poliçeyle teminat altına alınan hususun sefer değil, cinsi ve adedi açıkça belirlenmiş olan emtea olduğundan poliçenin de sorumluluk değil emtea poliçesi olduğunu, … nolu poliçenin sadece abonman poliçe olduğunu, uyuşmazlığa konu poliçenin ise diğer (kati) poliçe olduğunu ve onda da menfaat sahibinin … A.Ş. olarak belirlendiğini, abonman sigorta poliçesi konu bölümünde “Sigortalının; Türkiye’den tüm dünya ülkelerine (Irak-Afganistan-Libya-Suriye hariç) gemi, uçak ve kamyon ile sevk ettireceği iştigal konusu muhtelif emtea’nın (ağırlıklı olarak fuar malları, makine ve benzerleri) gidiş-dönüş ve sergileme dahil nakliyat sigortasıdır.” şeklinde menfaatin emtea olduğunun açıkça düzenlendiğini, çifte sigortanın bütün unsurlarının bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin sorumluluk sigortacısı olarak kabulü halinde dahi olayın ne şekilde meydana geldiğinin belli olmaması, emtianın araç sürücüsü tarafından çalınması halinde teminat harici kalacağının abonman poliçesi not 12’de ifade edildiğini, bunu net olarak ortaya koyacak bir belgenin ne davacı ne de diğer davalı … Ltd. Şti. tarafından sunulmadığını, ayrıca talep edilen tazminatın ve faiz oranının fahiş olduğunu ancak gerçek zarar değerinin ve dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; somut olayda CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna göre taşıyıcının emtiayı teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar geçen süre içindeki zayi, hasar ve gecikmeden dolayı sorumlu olacağı, emtianın brüt ağırlığının 17.060 kg olması nedeniyle CMR’ye göre talep edilebilecek tazminat miktarının 444.306,29- TL olup davacının sigortalısına ödediği miktarın altında kaldığından ödenmesi gereken bedelin gerçek zarar 195.672,00-TL olacağı, davalı … Ltd. Şti ile diğer davalı … A.Ş. arasındaki poliçenin nakliyat emtia poliçesi olarak düzenlenmesine rağmen poliçenin aslında … nolu ana abonman poliçesine atıf yapılarak o poliçeye istinaden düzenlendiği, anılan poliçede sigortalı … Ltd. Şti.’nin yapacağı taşımaların davalı … A.Ş. tarafından teminat kapsamına alındığı, davalı … Ltd. Şti.’nin yaptığı taşımaların sorumluluğu yönünden nakliyat sigortası satın alıp abonman sigortasının düzenlendiği, abonman poliçeye bağlı olarak düzenlenen spesifik poliçe kapsamında abonman poliçesinde yer alan teminatların davaya konu taşıma için geçerli hale geldiği, Gümrük Yönetmeliği uyarınca abonman poliçesinin ve ona bağlı spesifik poliçenin ibrazı ile ihracat işlemlerinin gerçekleştiği, bu nedenlerle meydana gelen 195.672-TL zarardan dolayı davalı … A.Ş.’nin sigortalısı olan taşıyıcı diğer davalı … Ltd. Şti.’yle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 197.672-TL’nin 07/04/2014 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davalı … A.Ş. vekili, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 01/06/2016 tarihli bilirkişi ve 02/02/2017 tarihli 1. ek bilirkişi raporunda somut olayda çifte sigortanın bulunmadığının belirtildiğini buna ilişkin itirazlarını yargılama aşamasında sunduklarını ve aynen tekrar ettiklerini, 31/10/2017 tarihli 2. ek bilirkişi raporunda müvekkili … A.Ş.’nin düzenlediği poliçenin çifte sigorta oluşturması nedeniyle hükümsüz olduğu ve bu nedenle davacının talebinde sorumlu olmadığının belirtildiğini ve yeni bir heyetten alınmış 24/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda da … A.Ş. poliçesinin abonman poliçeye istinaden düzenlendiği gerekçesiyle müvekkilinin de sorumlu olduğu sonucuna varıldığını, anılan rapora karşı sundukları itirazlarında da belirttikleri üzere çifte sigorta için değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaatin sonradan ayını rizikolara karşı sigorta ettirilmesi ve sigorta bedelinin sigortalı menfaat değerini aştığının somut olarak tespitinin gerektiğini, somut olayda da çifte sigortanın tüm unsurlarının mevcut olduğunu, buna göre müvekkilince düzenlenen Nakliyat Emtea Abonman Sigorta Sözleşmesine ilişkin poliçenin çifte sigorta teşkil etmesi sebebiyle müvekkiline sorumluluk tevcih edilemeyeceğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 2-Davalı … Ltd. Şti. vekili, somut olayda çifte sigortanın mevcut olmadığını, yurtdışı taşımacılık işini yapan müvekkilinin üzerindeki taşıma riskini minimize etmek için nakliye poliçesi ile diğer davalı … A.Ş.’ye sigorta yaptırdığını, poliçe nedeniyle davadaki muhatabın müvekkili değil diğer davalı … A.Ş. olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında taşınan emtianın kaybolması nedeniyle oluşan zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir. Davalı … A.Ş. vekili Av. …dosyaya sunduğu 05/11/2019 tarihli dilekçesiyle, gerekçeli kararın elektronik tebligat yoluyla 02/10/2019’da Av. …’a tebliğ edildiğinin 04/11/2019’da tespit edildiğini ancak adı geçen Avukatın dosyaya sadece cevap süresinin uzatılması talepli dilekçeyi sunduğu, aşamalardaki başkaca hiç bir işlemde görev almadığını,yargılamanın tamamıyla kendileri tarafından takip edildiğini, tüm tebligatların da kendilerine gönderildiğini, Av. …’un da müvekkili … A.Ş. bünyesinden ayrıldığından hali hazırda müvekkilinin avukatı olmadığını, eğer yapılan o tebligatın geçerli olduğu kabul edilirse müvekkilinin istinaf yoluna başvuru süresini kaçıracağından hak kaybına uğrayacağını belirterek, gerekçeli kararın kendilerine tebliğ edilmesini istemiş mahkemece gerekçeli karar Av. … adına fiziken tebliğe çıkarılmış ve 02/12/2019’da tebliğ edilmiştir. Bu kapsamda dosyanın incelenmesinde, Av. …’un 27/01/2014 tarihli vekaletnamesine istinaden davalı … A.Ş. vekili olarak, 09/06/2014 havale tarihli cevap süresinin uzatılması talepli dilekçeyi dosyaya sunduğu, Mahkemece kabulüne ilişkin kararın 07/07/2014’te Av. …’a fiziken tebliğ edildiği, 08/07/2010 tarihli cevap dilekçesinin 02/12/2011 tarihli vekaletnameye istinaden … A.Ş. vekili olarak Av. … tarafından imzalanarak Mahkemeye sunulduğu, söz konusu vekaletnamede Av. …’un isminin bulunmadığı, sonraki aşamalarda tüm işlemlerin Av. … tarafından veya vekaletnamelerde ya da yetkili kılınan diğer avukatlar tarafından yerine getirildiği, duruşmaların onlar tarafından takip edildiği, fiziki tebligatların da “… İş Merkezi … Blok Rüzgarlıbahçe Kavacık 34000 Beykoz/İstanbul” adresine ve Av. … adına çıkartıldığı ancak 01/06/2016’da teslim edilen bilirkişi raporunun yine belirtilen adreste ama Av. … adına çıkartıldığı ve adresteki daimi çalışana 14/6/2016’da tebliğ edildiği, sonrasındaki tebligatların da Av. … adına çıkarıldığı hatta 02/02/2018 tarihli ara kararın fiziki tebligatının “… … Cad. No:… Esentepe /İSTANBUL” adresine Av. …’a çıkarıldığı “Av. … vekillikten istifa ettiğinden tebliğ evrakı kabul edilmedi iade” notunun 13/02/2018’de tebligat memuru tarafından yazıldığı ve evrakın bila ikmal iade edildiği, bunun üzerine aynı evrakın fiziki tebligatının Av. …’e 12/03/2018’de tebliğ edildiği, sonrasındaki hiç bir işlemde Av. …’un isminin bulunmadığı fakat en son olarak 02/10/2018 tarihli gerekçeli kararın elektronik tebligat (…) olarak Av. …’a tebliğe çıkarıldığı ve 02/10/2019’da evrakın okunmuş sayıldığı tarih olarak kayıt edildiği; bunun üzerine davalı … A.Ş. vekili Av. …’in yukarıda belirtilen 05/11/2019 tarihli dilekçesi üzerine gerekçeli kararın adı geçen Avukata 02/12/2019’da fiziken tebliğ edildiği ve 12/12/2019’da yine adı geçen Avukatın istinaf dilekçesini sunduğu ve istinaf harcını ödediği tespit edilmiştir. Bu tespitten olarak, davalı … A.Ş. adına dosyaya sadece cevap süresinin uzatımı dilekçesi veren ve diğer avukatlardan farklı bir adrese kendi adına çıkartılan fiziki tebligatı vekillikten istifa ettiği gerekçesiyle 13/02/2018’de almayarak iade eden Av. …’a elektronik tebligat yoluyla yapılan gerekçeli karar tebliğ işlemi davalı … A.Ş.’nin hak kaybına uğrayacağı da çok açık olduğundan tebliğ işlemi geçerli sayılmayarak , tüm aşamalarda davayı takip eden Av. …’e 02/12/2019’da yapılan tebliğ işlemi esas alınarak Davalı … A.Ş. vekilinin 12/12/2019 tarihli istinaf dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek istinaf başvurusu esastan incelenmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekilinin elektronik tebligat adresindeki alana gerekçeli kararın 27/09/2019 tarihinde konulduğu, 02/10/2019’da okundu sayıldığı ancak anılan davalı vekilinin gerekçeli karara karşı istinaf başvuru dilekçesini iki haftalık yasal süreden sonra 13/12/2019 tarihinde UYAP üzerinden sunduğu ve aynı tarihte de ilgili harçları ödediği tespit edildiğinden davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusu süresinde bulunmamaktadır. Somut olayda taşımanın Gaziantep-Polonya-Gaziantep olan güzergahı itibariyle uygulanması gereken CMR’nin 17. maddesinde taşıyıcının sorumluluğunun kapsamı ve taşıyıcının sorumsuzluk halleri düzenlenmiştir. Taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten, gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde uğranılan ziya ve hasardan mesuldür. Eşyanın gönderilene teslim edilmesi, fiziki ve hukuki bir sebeple imkansız ise ziya olduğunun kabulü gerekir. CMR m.17/2’de taşıyıcının genel sorumsuzluk sebepleri düzenlenmiş olup, buna göre kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de istek sahibinin verdiği talimatın yüke has bir kusurundan yahut da taşıyıcının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geldiği takdirde taşımacının sorumlu tutulamayacağı açıkça belirtilmiştir. Ziya ve hasar halinde tazminatın nasıl hesaplanacağı, CMR’nin 23. maddesinde düzenlenmiştir. CMR m.3’e göre taşıma işini üstlenen taşıyıcının, taşıma sözleşmesi uyarınca edimini yerine getirdiği sırada yardımından faydalandığı kişilerin fiilleri ile verdikleri zararlardan sorumlu tutulacağı düzenlenmiştir. CMR’nin 34. maddesinde de, taşıma konusu eşyanın taşınmasında birbiri ardınca gelen birden çok taşıyıcının kullanıldığı hallerde taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Gönderen tarafla, karayolu ile eşyanın taşınması konusunda CMR hükümlerine uygun olarak sözleşme akdeden asıl taşıyıcı taşıma işini doğrudan yapabileceği gibi ayrıca yapacağı sözleşme ile fiilen yapması için başka bir taşımacıya da verebilir. Taşımayı fiilen yerine getiren taşıyıcı ile birlikte asıl taşıyıcı, müteselsilen meydana gelen zarardan sorumludur.Gönderen dava dışı … A.Ş. ve … Ltd. Şti. dava konusu iş makinelerinin taşınması konusunda anlaşmış olup, adı geçen tarafından fiili taşımanın dava dışı taşıyıcılar aracılığıyla emtianın teslim edilerek taşımanın başlatıldığı, emtianın Polonya’da düzenlenen fuardan sonra Gaziantep’e geri getirilmek üzere taşımasının yapıldığı sırada nakliye aracının Bulgaristan’da planlama dışı boşlatma yaptığı ve taşımaya konu 2 adet iş makinesinin kaybolduğu, Bulgaristan Stara Zagora Bölgesel Savcılığı’nın yazısına göre emtianın 05/02/2013-16/02/2013 tarihleri arasında Stara Zagora’da faili meçhul kişi tarafından çalındığı ve bulunamadığının bildirildiği, dolayısıyla emtianın zayi olduğu anlaşılmıştır. CMR m.17/2 kapsamında, davalı taşıyıcı … Ltd. Şti.’nin sorumluluğunu ortadan kaldıran bir hal iddia ve tespit edilemediği için adı geçen davalı taşıma sırasında emtianın çalınması sebebiyle sorumludur. Somut olaydaki uyuşmazlık, taşıma kapsamında kaybolan emtia sebebiyle davalı … Ltd. Şti. için 2 adet poliçe düzenleyen diğer davalı … A.Ş.’nin söz konusu zayi sebebiyle ortaya çıkan zarardan dolayısıyla davacının dava dışı sigortalısı … A.Ş.’ye ödediği 195.672-TL sebebiyle, davacıya karşı müteselsilen sorumlu olup olmayacağı noktasındadır. Mahkemece, üç sigorta uzmanından oluşan ikinci bilirkişi heyetinden alınmış 19/04/2018 tarihli rapora göre davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Davalı … A.Ş. vekili tüm aşamalardaki beyanlarında, dava konusu emtianın müvekkili tarafından … nolu nakliyat emtia sigorta poliçesiyle sigortalandığını, davaya konu emtianın hem davacı şirket hem de müvekkili tarafından nakliye muhataralarına karşı sigortalandığını, davacının poliçesinin 14/01/2013 saat 14:42’de müvekkilinin poliçesinin de aynı gün 17:56’da düzenlendiğini, bu nedenlerle olayda çifte sigorta söz konusu olduğundan, tazmin sorumluluğunun ilk sigorta poliçesini düzenleyen davacıda bulunduğunu, abonman sigorta poliçesindeki menfaatin de emtea olduğunu, kendilerince talebin reddedilme sebebinin poliçelerin sorumluluk poliçesi olmaması olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Bilindiği gibi abonman poliçesinde sigortacı, belli bir zaman dilimi içinde taşınacak yükün cinsî, teminat türü ve limiti ile birlikte geçerli şartların belirlendiği sözleşme düzenlemekte ve bu sözleşme dahilinde sefer bazlı nakliyat sigorta poliçesi oluşturmaktadır. Bu anlamda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalı … A.Ş.’nin … nolu “nakliyat emtea sigorta poliçesi” başlıklı poliçesinde “İşbu poliçe, … no.lu abonman sözleşmesi şart ve esasları dahilinde tanzim edilmiştir.” ibaresi mevcut olduğundan, anılan poliçenin abonman poliçeye istinaden düzenlendiği görülmüştür. Bu nedenle, her ne kadar poliçe “nakliyat emtea sigorta poliçesi” başlığını taşısa da, poliçenin bu şekilde kabulü mümkün olmayıp, poliçe ana abonman poliçesine bağlı spesifik bir poliçe olarak kabul edilmelidir. Bunun sonucu olarak da, davalı … A.Ş.’nin, diğer davalı … Ltd. Şti.’yi abonman poliçesi kapsamında teminat altına almış olması bir başka deyişle davalı davalı … Ltd. Şti.’nin sorumluluk sigortacısı sıfatıyla sorumlu olması gerektiği kabul edilmelidir. Bilirkişi raporunda poliçenin niteliği konusunda bilirkişi kurulları aksi kanaat bildirmiş olsalar da poliçe şartları mahkemece değerlendirilecek hukuki bir konu olduğundan bilirkişilerin bu konuda farklı görüş bildirmesi çelişki arz etmeyeceğinden davalı vekilinin bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği konusundaki istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Davalı … A.Ş.’nin düzenlediği abonman poliçesi all risks sigortası olup davacının sadece taşıma rizikosuna ilişkin olan poliçesinden daha geniş bir teminat içermesi, davacının poliçesinden farklı olarak dava dışı sigortalı … A.Ş.’yi değil davalı … Ltd. Şti.’yi temin etmesi ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Çifte sigorta” başlıklı 1467 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen unsurlar bulunmadığından davalı vekilinin çifte sigortaya ilişkin istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Meydana gelen hasarın davalı taşıyıcının sorumluluğunda olduğu belirlenerek davalılardan tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Dava dilekçesinde davacı tarafça talep olunan miktar 195.672-TL dir.Mahkemece davanın kabulü ile “197.672-TL’nin” davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. verilen hüküm HMK 176 gereği taleple bağlılık kuralına aykırılık teşkil ettiğinden davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne kararın kaldırılmasına ,diğer istinaf sebebleri yerinde bulunmadığından yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden yeniden hüküm verilerek “Davanın kabulüne, 195.672-TL tazminatın 07/04/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsiline” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- Davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 346/1 maddesi uyarınca SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE, 2- Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/174 Esas, 2018/920 Karar sayılı ve 02/10/2018 tarihli kararının, HMK m.353(1)-b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kabulüne, 195.672-TL tazminatın 07/04/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Alınması gereken 13.366,35-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 3.341,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.024,75-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan toplam 3.336,80-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 4.500-TL bilirkişi ücreti ve 527-TL posta masrafı olmak üzere toplam 5.027-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılar tarafından yapılan yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için takdir olunan 17.810,32 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,” İstinaf yoluna başvuran davalı … Ltd. Şti. ve davalı … A.Ş. tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının (… Ltd. Şti. 44,40-TL / … A.Ş. 3.375,74-TL) istek halinde kendilerine iadesine, Davacı tarafından yapılan 37,90-TL istinaf yargı giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … A.Ş. tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/03/2023