Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1123 E. 2023/1 K. 02.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1123
KARAR NO: 2023/1
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2019
NUMARASI: 2017/144 Esas – 2019/181 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/01/2023
Davanın reddine verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin 1984 yılı içinde değişik tarihlerde bir kısım mevduatını davalı bankanın Bursa Yenişehir Şubesinin … nolu hesabına yatırdığını, mevduatın yatırdıktan sonra müvekkilinin uzun süre rahatsızlandığını ve yıllarca tedavi gördüğünü, bu sebeple banka nezdindeki hesabıyla alakalı olarak işlem yapılmadığı gerekçesiyle söz konusu mevduatın 5411 sayılı kanun uyarınca mevduatın TMSF’ye devredildiğini, davacı bankanın müvekkiline herhangi bir bilgilendirme yapmadığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini,davalı bankaya Üsküdar … Noterliği’nin 04/09/2014 tarih ve … Yevmiye nolu ile ihtarname keşide edildiğini ve davalı bankanın herhangi bir olumlu cevap vermediğini belirterek 10.000-TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; 1984 yılı ve öncesine ilişkin dönemde yürürlükte bulunan kanunun 23/06/1958 tarihli 7129 Sayılı Bankalar Kanunu olduğunu, bu kanunun 31. maddesi uyarınca müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, davacının taleplerinin anılan kanunun 31. maddesi hükmü gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan zamanaşımına uğradığını, aynı kanunu’nun 42.maddesinde ve bu kanun gereği çıkarılan Yönetmeliğin 17. Maddesinde belgelerin saklama yükümlülüğünün 10 yıl süreli olduğunu, zamanaşımı tarihinden itibaren ise 34 yıl geçen hesap ile ilgili olarak müvekkili bankadan bu belgeleri saklaması ve ibrazının beklenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, bilirkişi tespitlerine göre en son işlem tarihinin 08/03/1984 tarihi olduğu, bu tarihde yürürlükte olan Bankalar Kanunu’na İlişkin 70 sayılı KHKnin 22.7.1983 tarih ve 18112 (2.mükerrer) sayılı RG de yayımlandığı, bu Kanunun 36. Maddesi uyarınca son işlem tarihinden kanunda belirtilen 10 yıllık sürenin geçtiği, davacı tarafça 05/01/1984, 05/02/1984 ve 08/03/1984 tarihlerinde davalı banka mevduatında işlem yapıldığı davalı bankada kalan toplam miktarın bankacı bilirkişi raporuna göre 2.600- eTL olduğu, bedelin TCMB na devredildiği, bedeli 5.000-TL’nin altında kaldığından TMSF’ye aktarıldığı, hükme göre 5.000-TL’nin altında kalan bedeller yönünden ilan ve tebliğ şartının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; KHK gereğince müvekkiline tebligat yapılması gerektiği halde davalı tarafından müvekkiline tebligat yapılmadığını, TMSF’nin hesaplarda işlem görmeyen bedellere ancak yediemin sıfatıyla sahip olabileceğini, TMSF’ye gelir olarak kaydedilen bedellerin hak sahiplerince talep edilmesi halinde sahiplerine ya da mirasçılara iadesi gerektiğini, gerekli incelemenin yapılması halinde mevduatın 5.000-TL’den fazla olduğunun tespit edileceğini, banka tarafından yeterli cevap verilmediğini,resmi kayıtlara ulaşılmasının da mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, zamanaşımına uğrayan mevduatın davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir. Son işlem tarihinden itibaren geçen 10 yıllık sürenin dolduğu tarihte yürürlükte olan 3182 Sayılı Kanunu’nun 36. Maddesinde; her türlü mevduat, emanet ve alacaklardan son talep, işlem veya mudiin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl geçtiği halde sahipleri tarafından aranmamış olanlardan, tutarı veya değeri 5000- lirayı aşan mevduat sahiplerinin mevcut adreslerine bir mektupla bildirildikten sonra tamamının bu sürenin bitimini izleyen takvim yılı başından itibaren 6 ay içinde bankalarca sahiplerinin isim, kimlik, adresleri ve haklarının faizleri ile ulaştıkları tutarlar gösterilmek suretiyle düzenlenecek bir cetvel ile TCMBına devredileceği, TCMBına devredilen mevduat, emanet ve alacaklardan tutarı veya değeri 5000 lirayı aşmayanların ise Bankaca TMSFna intikal ettirileceği düzenlenmiştir. 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu 08/03/1994 tarihi itibariyle kanunda belirtilen “5000 lira” sınırı 07/04/1993 tarihli 21545 sayılı RG’de yayımlanan 01.03.1993 Tarihli ve 93/4189 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile “250.000 lira” olarak belirlenmiştir. Usulünce düzenlenmiş ve yetkilisinin imzasını taşıyan hesap cüzdanı (Küçük Cari Hesap Defteri), müşterinin banka nezdindeki mevduatını kanıtlayıcı bir belgedir. Banka, hesap cüzdanındaki mevduat miktarınca müşteriye karşı borçlu olup, geri ödemekle yükümlüdür. İbraz edilen banka hesap cüzdanı suretinde en son 08/03/1984 tarihinde yapılan işlem sonucunda bakiyenin 2.600-TL’ye ulaştığı anlaşılmakta olup cüzdanın sahteliği ileri sürülmemiştir. Ancak hesap cüzdanına göre hesabın vadeli olmadığı, faiz işletilmediği görülmektedir. Davacı tarafça 08/03/1984 tarihi itibariyle toplam miktarın 2.600 lira olduğu, bu miktarın hem son işlemin yapıldığı hem de 10 yıllık sürenin dolduğu tarihteki parasal sınırların altında kaldığı, Kanun’un 36. Maddesi gereğince ilan ve tebliğ şartının bulunmadığı,kanunda öngörülen sürenin dolduğu, mevduatın devir koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle;kararda isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,5‬0-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 02/01/2023