Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1107 E. 2021/693 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1107
KARAR NO : 2021/693
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2020
NUMARASI: 2019/78 Esas 2020/64 Karar
DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkillerinin, …. San. ve Tic. A.Ş. arasında Blok. 21 kat 79 nolu bağımsız bölümün gayrimenkul alım satımına ilişkin anlaşmış olduklarını, müvekkili tarafından 02/09/2016 tarihinde 10.000-TL peşinat ücretinin banka aracılığı ile hesaplarına yatırıldığını, yapılan ödemenin ardından 09/09/2016 tarihinde 30.000-USD ödeme ve 02/11/2016 tarihinde 50.000-USD ödeme ….Tic. A.Ş.’nin banka hesabına yapıldığını, yapılan ödemelerden sonra taşınmazın mülkiyetinin devri müvekkiline geçirilmediğini, müvekkilinin haricen yaptığı araştırmaya bağlı olarak taşınmazdaki bağımsız bölümün … isimli bir şahsa ait olduğunu, ayrıca gayrimenkul kaydında taşınmazın ipotekli olduğunun ve mülkiyetinin ise …San. A.Ş.’ye ait olmadığının saptandığını, bu yapılan araştırma sonucu olarak söz konusu taşınmazdaki bağımsız bölümün müvekkilinin adına mümkün kılınamadığını, bu sebeplerin sonucu olarak ortaya çıkan bağımsız bölümün devrinin yapılacağına ilişkin yapılan ödemelerin geri iadesi talep edildiğini, USD cinsinden yapılan geri ödemelerde müvekkilinin kur farkından oluşan 60.590-TL zararının doğduğunu, işbu tutarın davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davalı müvekkilinin şirket merkezinin Bakırköy’de olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, işbu davanın ticari dava niteliğinde olduğunu ve davaya bakmaya asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, davacı tarafın iddia ettiğinin aksine müvekkili şirket ilgili taşınmaz satışının iptali doğrultsunda davacıların kendisine ödediği bedellerin eksiksiz olarak iade ederek edimini ifa ettiğini,davacı tarafın ödeme tarihindeki kur farkı nedeniyle tahsilini talep etmiş olduğu bedelin tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalıya 30.000 -usd karşılığı 88.800-TL EFT gönderdiği 09.09.2016 tarihteki döviz alış kurunun 2.9605 TL olduğu 30.000 USD karşılığı 29.994,93- USD, 50.000 USD karşılığı 155.000-TL EFT gönderdiği 02.11.2016 tarih T.C. Merkez Bank USD döviz alış kuru 3,1173 olduğu 155.500-TL’nin 49.722.52 USD olduğu, davalının TL cinsinden 20.01.2017 de 253.800-TL iade ettiği, oysaki 29.994,93 USD ve 49.722,52 USD karşılığı olan ödeme günündeki 20.01.2017 de T.C Merkez Bank döviz kuru olan 3,8244-TL den 304.871,41 döviz ve 10.000-TL toplamı 313.871,41-TL iade etmesi gerektiği yönündeki bilirkişi raporun üstünlük tanınması gerektiği, davacının ödemelerini USD’nin ödeme tarihindeki kur üzerinden yaptığı bu nedenlede iade tarihindeki USD kuru üzerinden iade yapılması gerekirken TL toplamı üzerinden yapmasının dövizle alış-veriş borçlanma alacaklanma kurallarına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, alacağa da dava tarihinden faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili taşınmaz satışının iptali doğrultusunda müvekkili şirketçe davacılar tarafından ödenen bedelin eksiksiz olarak iade edildiğini, taraflar arasında herhangi bir konut satım sözleşmesi akdedilmediğini, davacılara 253.800-TL kapora bedelinin iade edildiğini, davacı yanın zararından ve müvekkili şirketin sebepsiz zenginleştiğinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, kur farkından kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davalı vekilinin verdiği dilekçenin incelenmesinden, iş bu davada verilen hükmün istinafından sonra Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2021 tarihli 2020/917 E. 2021/311 K. sayılı kararıyla davalı şirketin iflasına karar verildiği görülmüştür. Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması (İİK.’nın m.191), müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, nasıl iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine aittir. Adi tasfiyede İİK.’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK.’nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir.İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflasın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1)Taraf ve dava ehliyeti İİK 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olduğundan resen gözetilmesi gerekmekte olup, yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesince İİK 194.maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılmak üzere HMK 353(1)a-4 uyarınca esası incelenmeksizin hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/78 Esas – 2020/64 Karar sayılı 30/01/2020 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA;”Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”Davalı vekilinin esasa yönelik istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 1.043-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2021