Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1106 E. 2023/426 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1106
KARAR NO: 2023/426
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2020
NUMARASI: 2017/793 Esas – 2020/246 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/03/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasındaki taşıma sözleşmesi gereği, davalı tarafından … plakalı çekici ve … plakalı dorse ile gerçekleştirilmiş olan taşıma esnasında emniyeti suistimal sonucu meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde dava dışı … Tic. A.Ş’.ye (… A.Ş.) ait emtiaların bir kısmının zayi olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhine İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi (ATM) 2017/615 Esas sayılı dosyasında görülen alacak davasında söz konusu zararın meydana gelmesine ağır kusur ile sebebiyet vermiş olan davalıya ihbarda bulunulduğunu, müvekkili firma tarafından davalının ve sorumlu olduğu çalışanlarının ağır kusuru nedeniyle ödenen gümrük vergisine ilişkin 8.758,10-TL ceza ve 167,57-TL gecikme zammının ticari faiziyle birlikte tahsili talep hakkı bulunduğundan işbu davanın açıldığını ileri sürerek, toplam 8.925,67-TL alacağın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusunun uluslararası taşıma olduğundan CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin fiili taşıyıcı olduğunu, dava konusu malların tüm tedbirlere rağmen taşıma sırasında çalındığını, CMR m.17/2’ye göre taşıyıcının önlemesine imkan olmayan durumlarda taşıyıcının mesuliyetten ibra edildiğini, dava konusu 8.758,10-TL’nin tıra ait T1 belgesinin kapanabilmesi için eksik çıkan mallara ait vergilerin teminat bedeli olduğunu ve iade alınacağını, davacı tarafın bir zararı olmadığından teminat bedelini isteyemeyeceklerini, taşıyıcının azami sorumluluğunun CMR m.23’te düzenlendiğini, buna göre sözleşmede belirtilen hesap biriminin SDR olduğunu tazminatın da 8,33 hesap birimini aşamayacağını, CMR konvansiyonu uyarınca taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olduğunu, faiz talebinin de kanuna aykırı olduğunu ve CMR m.27’ye göre hak sahibinin ödeme isteğinin yazılı olarak taşıyıcıya gönderildiği tarihten itibaren yıllık %5 oran üzerinden faiz isteyebileceğini böyle bir talep yok ise tahakkukun davanın açıldığı tarihte başlayacağını, bu nedenle talebe konu faizin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında karayolu ile taşımacılık sözleşmesinin akdedildiği, dava dışı üçüncü kişiye ait olan emtianın davalı tarafça taşınması esnasında çalındığı, fiili taşıyanın davalı olduğu, İstanbul Deri Serbest Bölge Gümrük İdaresi tarafından da hırsızlık neticesinde zayi olan emtia ile ilgili olarak Gümrük Yönetmeliğinin 249/1 ve 273. maddeleri gereğince davacı aleyhine ek tahakkuk kararı alındığı, bu tutarın gecikme zammı ile birlikte davacı tarafça ödendiği, hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün ağır kusurunun olmadığı, oluşan emtia zararının ise CMR m.23’e göre sınırlı sorumluluk üst sınırı dahilinde kaldığı, hesaplanacak tazminat için 20/03/2017 tarihinden itibaren yıllık %5 oranında TCMB avans faizi üzerinden talep edilebileceği ancak dava dilekçesinde faiz başlangıç tarihi ayrıca belirtilmediğinden, dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 faizi ile tahsilinin söz konusu olabileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 8.925,67-TL’nin dava tarihi olan 08/09/2017 tarihinden itibaren, yıllık %5 üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve faize yönelik davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ödediği vergi cezalarını geri alıp almadığının veya bunun için gerekli girişimlerde bulunulup bulunulmadığının mahkemece araştırılmadığını ve davacının bu hususu ispat edemediğini; davacının gümrük vergisini ödediğini ve gümrükten bu vergiyi geri almadığını ispatlaması gerektiğini; hükme esas alınan bilirkişi raporunda iddia ve savunmaların incelenmediğini; gecikme zammının müvekkilinden talep edilemeyeceğini; taşımaya konu emtianın zara veya ziyaa uğramaması için müvekkilinin üzerine düşen tüm tedbirleri aldığını; CMR m.17/2’ye göre taşıyıcının önlemesine imkan bulunmayan durumlarda taşıyıcının sorumluluktan ibra edileceğinin düzenlendiğini ve CMR m.27’ye göre ancak %5 oranında faiz talep edilebileceğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava konusu olayda; uluslararası taşıma sırasında meydana gelen zararın tazmini davalı taşıyıcıdan talep edilmekle, taşımanın güzergahı itibariyle CMR hükümleri uygulanacaktır.İstanbul 7. ATM’nin 2017/615 Esas, 2018/1297 Karar sayılı dosyasında davacının dava dışı … A.Ş., davalının (bu davanın davacısı) … Ltd. Şti. ve ihbar olunanın da (işbu davanın davalısı) … Ltd. Şti. olduğu, aynı zamanda bu davanın da konusunu teşkil eden hırsızlık vakıasına ilişkin taşıtan … A.Ş.’nin birim bedeli 160 euro olan 65 adet testere için 10.790-Euro zararın ve zayi olan emtia için 837-TL taşıma masrafının davalıdan tahsilinin istenildiği, davalının davanın reddini istediği, mahkemenin 11/12/2018 tarihli gerekçeli kararıyla, CMR m.17 gereğince davalı şirketin sorumlu olması sebebiyle CMR m.23/3 kapsamında yapılan tazminat hesabına göre davacı şirketin çalınan mallardan dolayı 2.969,85-SDR karşılığı 3.612,02-Euro zararı ve 887-TL taşıma masrafı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının 3.612-Euro ve 887-TL’nin davalıdan tahsiline karar verildiği; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/530 Esas, 2021/692 Karar sayılı ve 17/05/2021 tarihli kararıyla ilk derece mahkemesi kararının yerinde olması sebebiyle davalının istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar verildiği görülmüştür. Yukarıda incelenmiş ve istinaf başvurusu kesin kararla reddedilmiş olan İstanbul 7. ATM’nin dava dosyasında, her iki davanın da temelini teşkil eden taşıtanın emtiasının, asıl taşıyıcı olan davacı … Ltd. Şti.’nin alt-fiili taşıyıcısı olan davalı … Ltd. Şti.’nin sorumluluğu altında bulunduğu sırada çalınması eylemi nedeniyle CMR kapsamında sorumlu olduğu sabit hale gelmiştir. Bunun sonucu olarak da söz konusu hırsızlık olayının ana sorumlusunun davalı … Ltd. Şti. olduğunun kabul edilmesi gereklidir. Buradan hareketle, davalının söz konusu eylemi nedeniyle, davacıya İstanbul Deri Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü’nün 29/03/2017 tarihli kararıyla hırsızlığa konu eşyalara ilişkin 8.758,10-TL KDV’nin ek tahakkuk kararıyla ödemesine karar verildiği ve bu kararın 31/03/2017 tarihli evrakla tebliğe çıkarıldığı görülmektedir. Davalının iddialarını ispatlayan bir husus dosyaya sunulmadığı, bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olduğu ve %5 oranında gecikme faiz uygulandığı da dikkate alındığında, davalının sorumlu olduğu bir olay sebebiyle ödeme yapmak zorunda kalan davacının ödediği miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetli olduğu sonucuna varılmış ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 609,71-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 152,43-TL harcın mahsubu ile bakiye 457,28‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/03/2023