Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1092 E. 2023/437 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1092
KARAR NO: 2023/437
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2020
NUMARASI: 2018/790 Esas – 2020/217 Karar
DAVA: Sigorta Tazminatı (Mal Sigortası Kaynaklı)
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirkete nakliyat sigortası yaptıran dava dışı … A.Ş. adına sigortalı 3 palet/12 adet 1.795 kg eşanjörü, davalı … Ltd. Şti. sorumluğunda İsveç’ten İstanbul’a getirildikten sonra yükün hasarlı olduğunun tespit edildiğini, durumun diğer davalı … Ltd. Şti.ne bildirildiğini, sigortalıya ait 3 sandıktan kapı tarafında bulunan 1 tanesinin dağılmış ve sandık içindeki 5 adet ısı eşanjörünün hasarlandığının görüldüğünü, bunun üzerine CMR üzerine not düşülerek tutanak hazırlanıp hasarın kayıt altına alındığını ileri sürerek, inceleme sonrası hesaplanan ve sigortalıya ödenen 6.636,70-TL sigorta tazminatının ödeme tarihi olan 22/09/2017’den itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: 1- Davalı … Ltd. Şti. vekili; davanın açıldığı tarih itibariyle bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, parçanın tamamen kullanılamaz hale geldiği iddiasını kabul etmediklerini, davacı tarafından hasara ilişkin bir ekspertiz raporu sunulmadığını ve talep edilen tazminatın sorumluluk sınırını aştığını, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini belirterek, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 2-Davalı … Ltd. Şti. vekili; dava konusu zararda müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, taşıtanın ambalaj ve istifleme hatası nedeniyle meydana gelen zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, hiçbir somut delile dayanmaksızın sadece varsayımla müvekkili şirkete rücu edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, İsveç’ten taşıması yapılan ve taşıma esnasında müvekkiline kusur atfederek taşındığı yönündeki iddiaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; dava dışı sigortalı … A.Ş adına İsveç’ten Türkiye’ye taşınmak üzere emtia nakliyesi işinin üst taşıyıcı sıfatıyla davalı … Ltd. Şti. tarafından üstlenildiği, fiili taşımanın ise diğer davalı tarafından icra edildiği, uluslararası eşya taşıması söz konusu olduğundan nakliyenin CMR konvansiyonu hükümleri dahilinde değerlendirilmesi gerektiği, ürünün kısmi hasarlı bir vaziyette çekinceli olarak teslim alındığı hususunun taşıma belgesine şerh edildiği, eksper tarafından belirlenen hasar değerinin geçerli sigorta poliçesine istinaden davacı tarafından dava dışı sigortalı firmaya ödendiği, taşıyıcının taşıma senedine yükün ambalajlanmasından kaynaklı olarak yüklemeye nezareti esnasında basit bir gözlem ve tespite dayalı çekincesini bildirmediği, ambalajı uygun olmadığı iddia edilen yükün tertipleme hatasına karşı çıktığını gösteren herhangi bir ihtirazi kaydın taşıma belgesine işlenmediği, bu hususların tespit edildiği bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere hasarın, taşıma başladıktan sonra seyir sırasında oluştuğunun kabulü gerektiği ve gerçek zarar bedelinin de raporda hesaplandığı şekilde CMR m.25 ile uyumlu olduğu, alt ve üst taşıma ilişkisi kapsamında gerek akdi ilişki ve gerekse fiili taşıma sebebiyle her iki davalının müteselsil sorumlu olarak rücuen tazmin isteminin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 6.033,36-TL’nin 22/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Ltd. Şti. vekili; CMR m.17/4’te yükün gönderici tarafından yüklenmesi, istiflenmesi veya kötü ambalajlanmasından kaynaklanın hasarlardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağının düzenlendiğini; Yargıtay HGKnun 28/03/2012 tarihli kararında ambalaj, yükleme ve istiflemelerden kaynaklanan hususlarda asıl sorumluluğun göndericiye ait olduğunun ve taşıyıcının ancak hasara etki eden kusuru oranında sorumlu tutulabileceğinin kabul edildiğini; yüke özen sorumluluğunun uygun bir şekilde ambalajlanmış ve yüklenmiş bir malın taşıma sırasında hasar görmemesi için gerekli dikkat ve özeni ifade ettiğini; yüklemedeki gözetim yükümlülüğünün ise malın taşımanın niteliğine uygun şekilde ambalajlı olması ve yüklenmesine teminen göndericiyi uyarmayı içerdiğini, dolayısıyla hasar ambalaj hatası veya istiflemeden kaynaklanıyorsa taşıyıcının kusurunun belirlenmesi, taşıyıcının ambalaj ve yüklemeye nezaret etme yükümlülüğü kapsamında incelenmesi gerekirken, taşıyıcının yüke özen yükümlülüğünden bahsedilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, İsveç-Türkiye arasında gerçekleşen CMR hükümlerine tabi taşıma kapsamında zayi olduğu iddia edilen emtiadaki zararı tazmin eden sigortacının taşıyıcıya açtığı 6102 sayılı TTK nın 1472. maddesi gereği halefiyete dayanan rücuan tazminat davasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır. Davacının, sigortalısı arasında akdetmiş olduğu Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalıya 22/09/2017 tarihinde 6.636,70-TL hasar ödemesi yaptığı, ödemenin poliçe teminatı kapsamında olduğu, tazminat makbuzu ve ibraname dikkate alındığında, davacının halefiyet kuralları gereğince sigortalıya ödediği hasar bedeli bakımından taşıyıcı olan davalılara rücu hakkının bulunduğu belirlenmektedir. CMR Konvansiyonunun 17/1. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten, gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde uğranılan ziya, gecikme ve hasardan sorumludur. CMR’nin 17/2 maddesi uyarınca, eğer kayıp, hasar ya da gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmişse taşımacı sorumlu tutulamaz. Ancak, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre, yükleme gönderene veya başkasına ait olsa bile taşıyıcının, malın sağlam ve tam olarak teslimi zorunluluğu çerçevesinde gerek istiflenmesi gerekse ambalaj itibariyle taşımaya uygunluğu noktasında denetleme görevi mevcuttur. CMR’nin 18/2 maddesi uyarınca, kayıp, hasar ve gecikmenin 17/2 maddede öngörülen nedenlerden birinden doğduğunu kanıtlamak taşımacıya aittir. Yine CMR’nin 30. maddesi gereğince, hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden itibaren 7 gün içinde ziya veya hasarın taşıyıcıya ihbar edilmemesi halinde, taşıyıcının emtiayı sağlam olarak teslim ettiği hususunda karine oluşacaktır. Somut olayda parsiyel taşımanın yapıldığı, davaya konu eşanjör emtiasının boşaltılmasından önce farklı antrepolarda araçtaki başka emtiaların boşaltılmış olduğu, davaya konu emtianın antrepoda boşaltılması sırasında, antrepo çalışanı ve ayrıca davalı fiili taşıyıcı … Ltd. Şti.’ye ait araç şoförünün de imzasının bulunduğu 07/09/20217 tarihli tutanakta taşımaya konu sandıklardan birinde ciddi derecede hasar tespit edildiği, ürünlerde ezilmeler ve kırıklar mevcut olduğu, tespit edilen hasarın araç şoförü nezaretinde fotoğraflandığı belirtilmiştir. Daha sonra da, davaya konu emtianın tamir edilemeyecek şekilde hasarlandığı yani tam ziyaya uğradığı tespit edilmiştir. Sigortalı tarafından da akdi taşıyıcı davalı … Ltd. Şti.’ye, 12/09/2017’de olmak üzere süresinde hasar ihbarının yapıldığı kabul edilmelidir. Bu doğrultuda emtianın teslim anında hasarlı olduğu ve sonrasında yapılmış olan ekspertiz incelemesinde yan panelinden almış olduğu darbe sonucu tamburun ve üst metal panelin ezilmiş olduğu, ispat yükü üzerinde olan davalıların emtiadaki hasardan sorumlu tutulamayacaklarını gösteren bir delil ibraz edilmediği gibi bu duruma bir açıklama da getiremediği anlaşılmakla, taşıma sırasında oluşan ziyadan akdi ve fiili taşıyıcı olan davalılar sorumlu olup, bu nedenle hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamıştır. Her ne kadar CMR taşıma belgesinde, davalı … Ltd. Şti.’nin araç şoförünün “Ambalaj hatası var fotoğraf çektim. Ürünler içerden bağlı değildi. Palet büyük olduğundan en ufak sarsıntıda devrilmiş ürün takozla içten tutturulmuş spanzetle bağlı olduğu halde -yıkılmış-” şeklinde kayıt düşmüş ise de bu kaydın yükün teslimi sırasında değil, boşaltma sırasında yazıldığı gibi hasarın parsiyel yapılan taşıma sırasında meydana geldiği belirlenmekle yükün aktarılması sırasında meydana gelen hasardan sorumluluk davalı taşıyıcılarda bulunduğundan konulan şerhin davalıların sorumluluğuna etkisi olmadığı değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı … Ltd. Şti. vekilinin, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 412,13-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 103,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 309,09-TL harcın davalı … Ltd. Şti. den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 46,70-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/03/2023