Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1080 E. 2020/947 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1080
KARAR NO : 2020/947
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2020
NUMARASI : 2020/296 Esas – 2020/336 Karar
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/10/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili, müvekkillerine ait taşınmazların kiraya verilmesine yönelik düzenlenen kira sözleşmesi gereği kiracı tarafından kira parasının ve kiralayanın teminatı olarak müvekkillerine verilen; 150.000-USD ve 300.000-USD bedelli, 05/07/2010 düzenleme tarihli ve görüldüğünde vadeli, keşidecisi …San. ve Tic. Ltd. Şti., lehtarı … ve … olan bonoların kaybolduğunu ileri sürerek bonolar üzerine ödeme yasağı konularak zayi nedeniyle iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, olaya uygulanması gereken TTK’nın 778.maddesinin yollamasıyla aynı yasanın 704.maddesinde görüldüğünde ödenmek üzere düzenlenen poliçelerin ibrazında veya poliçenin düzenleme gününden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibrazı gerektiği hükmü düzenlenmiş olup; yine aynı yasanın 778.maddesinin yollamasıyla 749.maddesinde ise; “Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar….” düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre bonolarda zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, kaybolduğu ileri sürülen iptali istenilen dava konusu bonoların düzenleme tarihleri 05/07/2010 günü olup, vadeleri bulunmadığını, bu durumda ibraz süreleri değinildiği gibi 05/07/2011 tarihinde dolmakta olup, bu tarihten itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi olan 05/07/2014 tarihinde zamanaşımına uğramak suretiyle kambiyo senedi niteliklerini yitirdiğini, dolayısıyla TTK’nın 757 vd.maddeleri gereği eldeki dava açılamayacağından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacılar vekili; bu davanın ikamesindeki amaç; senetlerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi durumu karşısında senedin keşidecisinin ve müvekkillerinin zarara uğramasının önüne geçilmek istendiğini, vade kısmı boş bırakılan görüldüğünde vadeli senetlerin kötü niyetli kişilerin eline geçip vade kısmının doldurulması ihtimali olanak dahilinde olduğunu, senetlerin vade kısmı kötüniyetli kişilerce doldurularak tedavüle sokulma riski bulunduğunu, bu sebeple Yerel Mahkeme’nin ibraz tarihini 05/07/2011 olarak belirlemesi hatalı olduğunu, mahkeme bu kararı neticesinde bahse konu 150.000- USD ve 300.000- USD bedelli oldukça yüksek meblağlı senetler kayboldukları için akıbetleri müvekkilleri tarafından takip edilememekle birlikte her an kötü niyetli kişilerin eline geçip vade tarihleri doldurulmak suretiyle tedavüle sokulması tehlikesiyle karşı karşıya olduklarından, kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi ve senetlere ilişkin olarak ivedilikle ödeme yasağı konularak iptallerine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :TTK nun 778-(1)ı maddesi atfıyla bonolara da uygulanacağı bildirilen TTK’nun 757 vd. maddelerinde düzenlenen kıymetli evrakın iptali davaları hamilin senetten kaynaklanan haklarını korumasına ve haklarını temin etmesine yönelik bir davadır. Öncelikle dava hasımsız dava niteliğinde olduğundan, 3. kişiler açısından kesin hüküm doğurmadığından, mahkemece iptal kararı verilse dahi yasal çerçevede senedi elinde bulunduran kişi henüz ödeme yapmamış keşideci, lehtar veya kendisinden önceki cirantalara müracaat edebilir. Alınan iptal kararı senetten kaynaklanan meşru hamilin haklarını sona erdirmez. Yasa koyucunun iptal davasına gerek duymasının en önemli iki nedeninden bir tanesi iptal kararı sonrası hakkın hamil tarafından senetsiz tahsilini veya yeni bir senet düzenlenmesini sağlamak (TTK’nun 652), iyi niyetle, iptal kararı getiren hamile ödeme yapan borçluyu, senedi ele geçiren üçüncü kişilere karşı senetten kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluktan kurtarmaktır. İptal davaları maddi hukuk açısından kesin hüküm ifade etmeyen sadece şekli bakımından kolaylıklar sağlayan bir dava türü olup, bu davaların zamanaşımına tabii olduğu hususu kanunla düzenlenmiş olmadığı gibi, zamanaşımı def’i bir itiraz olmadığından hasımsız açılan bir davada hakim tarafından resen göz önüne de alınamaz. Dava konusu edilen bonoların zamanaşımına uğradığı def’i olduğundan kural olarak hakim tarafından re’sen göz önüne alınamaz. Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Bununla birlikte senetteki hakkın zamanaşımına uğramış olması iptal kararı verilmesine engel değildir. Buna göre mahkemenin senetlerin zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ,zayii nedeniyle iptal istemi üzerine gerekli ilanlar yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 Tarih 2020/296 Esas-2020/336 Karar sayılı hükmünün HMK.’nın 353(1)a-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine, Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının isteği halinde davacılara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/10/2020