Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/108 E. 2022/1387 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/108
KARAR NO: 2022/1387
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2019
NUMARASI: 2015/289 Esas – 2019/345 Karar
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taşıt lastiği ticareti ile uğraştığını,davalının bayii olduğunu davalı tarafından “… bayilik sözleşmesinin suresinden önce feshine sebep olmanız nedeniyle ekteki fatura tarafınıza kesilmiştir” denilerek bir yazı ekinde “Sözleşme iptal Bedeli” açıklamalı 32.542,04 TL bedelli fatura gönderildiğini, yazının 11.12.2014 tarihinde müvekkilince tebellüğ edildiğini, müvekkilinin; davalı şirkete mal siparişlerine ait ödemelerin yapıldığı banka sistemi (DBS) kayıtlarını kontrol ettiğinde, söz konusu fatura bedelinin,faturanın tebliğinden önce hesapdan tahsil edildiğinin tespit ettiğini, bunun üzerine Manavgat …Noterliği’nin … yev. no.lu ve 17.12.2014 tarihli ihtarnamesi ile faturaya yasal süresinde itiraz ederek iade ettiğini, davalının; Beyoğlu … Noterliği … yev. no.lu 29.12.2014 tarihli İhtarname ilesözleşmenin “Hak ve Sorumluluklar’ başlığı |altındaki 1. ve 3.maddelere aykırı davranarak sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğini, bu nedenle 32.542,04- TL faturayı müvekkiline iade ettiğini; ardından pek çok kez faturanın karşılıklı iade edildiğini müvekkilin sözleşmenin erken feshi sebebiyle herhangi bir cezai şart ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, davalının fesih ihtarında ihlale ilişkin tek bir somut olgu veya vakıa ortaya koyamadığını, 3 yıl süreli sözleşmenin 11.12.2014 tarihinde davalı tarafından feshedildiğini, sözleşmenin haksız şekilde feshi ve ürün raflarının teslim alınmasına ilişkin alacaklı temerrüdü sebebiyle müvekkilin uğradığı ve uğrayacağı her nevi zararı tazminini talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla, hukuka aykırı şekilde tahsil edilen 32.542,04-TL bedelin tahsil tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının ,sözleşmeye aykırı davranarak, davaya konu sözleşmenin 3. sayfasında belirtilen “Yatırım Desteği” başlığı altındaki ve diğer maddelerdeki fesih hakkını kullanmalarına sebebiyet verdiğini, davacının sözleşme gereğince kendisine verilen “…’ tabelasını, müvekkilin izni ve onayı olmadan kaldırarak zayi ettiğini, müvekkilinin tabelasının yerine resimlerde görüldüğü üzere başka bayilik tabelası konduğunu, davacının; “Hak ve Sorumluluklar” başlığı altındaki 3. ve 5. maddeye aykırı davranarak sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğini, dava dilekçesindeki adres ile sözleşmedeki adres incelendiğinde, davacının adres değişikliği yaptığını,değişikliği müvekkiline bildirilmediğini davacıya 29.11.2014 tarihli ihtar gönderilerek, sözleşmenin feshine sebep olduklarından ödemekle yükümlü oldukları 10.000-euro cezayı şartı faturalandırarak gönderdiklerini,Manavgat … Noterliği 17.12.2014 tarihli ihtarı incelendiğinde sözleşmeye aykırı davranılmasına itirazı olmadığını, dolayısıyla feshin haklılığının ispatlandığını, 17.09.2012 tarihli bayilik sözleşmesinde “erken fesih halinde cezai şart ödemekle yükümlü olmayacağına ilişkin” bir kaydın varlığından söz edildiğini, ancak ekte sunulan sözleşme incelendiğinde böyle bir kaydın olmadığının da aşikar” olduğunu,davacının müvekkiline ait zayi olan, levha ve stantları gelip almasının’ beyan edildiğini,davacının müvekkiline ait … tabelasını sözleşme yürürlükte olduğu sırada zayi ettiğinden,adres değişikliğinin müvekkiline bildirilmesi gerekirken, bildirilmediğinden sözleşmenin tek taraflı feshine davacının sebebiyet verdiğini, sözleşmenin feshine sebep olan davacının cezai şart tahsilinin yasaya ve sözleşmeye uygun olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalının tabelasını işyerinde muhafaza ettiği, tabelayı zayi ettiğine ilişkin bir bulgunun olmadığı, davacının adresinin konum olarak değişmediği, sadece belediye tarafından yapılan numaralandırma neticesinde kapı numarasının isteği dışında değiştiği, davalıya ait tabelanın asılı olarak mevcut olduğu, ayrıca sözleşmeye göre davacının davalının tek satıcısı konumunda olmadığı, bu nedenle davalının ürünleri dışında da mal bulundurma ve satış yapmasının mümkün olduğu, davacının bayilik sözleşmesini ihlal etmediği ve feshine neden olmadığı, bu haliyle cezai şart ödemesi gerekmediği anlaşılmakla; davalı tarafından davacının hesabından tahsil edilen cezai şart bedelinin hesaptan çekildikleri tarihten itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili, Mahkemenin, eksik ve yetersiz inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis ettiğini, Bilirkişi, davacının, sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde tabelanın zayi edilmediğine ilişkin beyanlarına ve dosyaya sunulan resimlere itibar ettiğini, Davacı tarafından müvekkile gönderilen İhtarnamede Yetkili bayi sözleşmesinin feshedildiğinden ötürü müvekkile ait levhaların iade alınması yönünde ihtarda bulunulmuş, ne var ki, bu ihtarnameden sonra tabelaların asılı olduğu resimlerin dosyaya sunulduğunu,İhtarnamede tabelaların kaldırılmasını, aksi taktirde kendileri tarafından kaldırılacağını beyan eden davacının, ihtarname gönderilinceye kadar tabelaları kaldırmamasının ise çok çelişkili olduğunu,Bayilik sözleşmesinin “Hukuki Sorumluluk” başlığı altında ki 2. maddesinde; tarafların adres değişikliğinin vukuu bulması durumun da bu hususun müvekkile bildirilmesi, aksi takdirde bu durumun haklı fesih sayılacağına ilişkin düzenleme içerdiğini, Mahkemenin gerekçesinde davacıya ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadıkları hususunu göz ardı ederek , usulüne uygun tutulmayan defterlere göre inceleme yapıp görüş bildiren raporu yeterli görerek karar verdiğini beyan ederek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, bayilik sözleşmesinin feshine sebebiyet verdiği iddia olunarak davacının hesabından tahsil edilen cezai şart bedelinin davalıdan istirdadına ilişkindir. 17.09.2012 tarihli “Yetkili Bayi Sözleşmesi” nin Süre başlıklı kısmında “Yetkili satıcının iş bu sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi veya feshine neden olması halinde …’a ilk talebinde ve derhal bu nedenle uğrayacağı zarar ve ziyanların dışında ve bunlara ek olarak 10.000 euro ödeyecektir.” şeklinde cezai şart hükmüne yer verilmiştir.Sözleşmenin “HAK VE SORUMLULUKLAR” başlıklı kısmının 1. ve 3.maddelerinde “1-Yetkili satıcı bu sözleşmeden doğan hak ve sorumluluklarını, başka hiçbir şahsa ve firmaya devredemez. Tüzel kişi bayilerde ortak değişikliği …’ın onayı alınmadan yapılırsa …’ın sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı doğar…..3-Yetkili satıcı ürünler ve ürünlerin pazarlanmasına yönelik olarak, … tarafından kendisine verilen … ürünlerin üretim, satış, pazarlama, servis hizmetleri vb. Diğer hususlardaki bilgi, deneyim, ve belgeler gibi içerikleri itibariyle gizlilik unsurları taşıyan veya kendisine … tarafından gizli olduğu bildirilen her türlü bilgi, belge ve malzemeyi …’ın bilgisi ve yazılı izni olmaksızın hiçbir üçüncü şahıs ,kurum veya kuruluşa açıklayamaz ve gösteremez ve/veya kendi adına herhangi bir amaçla kullanamaz.” ayrıca sözleşmenin “hukuki sorumluluk”başlıklı kısmının 2.maddesinde bayii’nin ikametgah adresi değişikliği”ni yazılı olarak …’a bildirmeyi yükümlendiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket tarafından davacı …’a gönderilen Bayoğlu … Noterliği … yev. no.lu 29.12.2014 tarihli fesih ihtarnamesinde; Davacının sözleşmenin “Hukuki Sorumluluk” başlığı altındaki 2. Maddesine aykırı davranarak şirketi zarara uğrattığını, herhangi bir bilgi verilmediğini,” Hak ve Sorumluluklar” başlığı altındaki 1. ve 3.maddelerine aykırı davranarak bayilik sözleşmeşinin feshine sebebiyet verdiklerini, sözleşmenin “Süre” başlığı altındaki ikinci paragafta belirtilen cezai şartın tazminini talep etme haklarının vuku bulduğunu,ödenmesini ihtar etmiştir. Fesih ihtarında sözleşmenin 1. Ve 3.maddelerine aykırı olduğu öne sürülen fesih nedeni “…” levhasının kaldırılarak dosyaya sunduğu fotoğraflara dayanmakta olup,davacı vekili de buna karşı delil olarak fotoğraflar ibraz etmiş,fotoğraflarda dükkanın çift cepheli olup Bulvara bakan ön kısmında “…” levhasının asılı olduğu görülmekte olup ihtarname tarihi itibariyle levhanın orada takılı olmadığına dair davalı tarafça yaptırılmış bir tespit tutanağı sunulmadığından dükkanın bir cephesine ait sunulan fotoğrafların levhanın kaldırıldığına delil olarak kabul edilemeyeceği açıktır. Fesih ihtarnamesi’nde sözleşmenin” Hukuki Sorumluluk” başlığı altındaki 2.maddesine aykırı olduğu öne sürülen fesih nedeni, Belediye tarafından yapılan numaralandırma işlemi sonucunda Davacının adresinde meydana gelen numara değişikliği ikinci fesih nedeni olarak belirtilmiş ise de sözleşme hükmü uyarınca yapılan idari işlem sonucu Davacı önceki adres bilgileri çerçevesinde davalıya sorumlu olmaya devam edeceği, fakat haklı bir fesih sebebi olarak ileri sürülemeyeceği ,davacının adresini değiştirmediği belirlenmekle somut olayda davalının cezai şart alacak hakkı doğmadığının kabulü ile ,davacının bilgisi dışında doğrudan ödeme sisteminden tahsil edilen cezai şart bedelinin davacıya iadesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.222,94-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 556-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.666,94‬‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından sarf edilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 42,5‬0‬-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/10/2022