Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1065 E. 2020/904 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1065
KARAR NO: 2020/904
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2019
NUMARASI: 2018/544 Esas 2019/234 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; … A.Ş.’nin imtiyaz sözleşmesi kapsamında abonelerine mobil elektronik haberleşme hizmeti sunmakta olduğunu, isim ve logosu ile birçok ürünün TPE nezdinde marka olarak tescilli olup, markası “tanınmış marka” statüsünde olduğunu, davalının … kişisel Twitter hesabından yapmış olduğu, “…” paylaşımlarıyla şirketin kişilik haklarına ağır saldırıda bulunduğundan, TMK 25 maddesi ve TBK 49 ve 58. Maddeleri gereğince, müvekkilini, tecavüz skandalı nedeniyle gündemde yer alan bir vakıfla ilişkilendirerek ticari itibarını zedelediğinden ve mali olarak zarara uğratıp müvekkilinin rakiplerini rekabette öne çıkarma amacıyla hareket ederek haksız rekabet eylemi gerçekleştirdiğinden bahisle toplam 10.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, söz konusu paylaşımla ilgili dava ile haberdar olduğunu, hesabın davalı ile ilgisinin olmadığını, hesabın sahte olduğunu, söz konusu olay nedeniyle mağdur olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı tarafça söz konusu hesabın kendisine ait olmadığı iddia olunmuş ise de davacı tarafça dosyaya sunulan ekran görüntülerinden davalının facebook hesabı ile dava konusu twitter hesabının birbiri ile bağlantılı olduğu, aynı kullanıcı adının kullanıldığı, her iki sosyal medya hesaplarında yer alan fotoğrafların davacıya ait olduğu,twitter nezdinde yapılan şikayetin herkes tarafından yapılabileceği; davalının sosyal medyada yer alan beyanının davacı bakımından ağır ve incitici nitelikte olduğu, eleştiri dahilinde kabul edilemeyeceği, bu hali ile davalının eyleminin haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle 1000-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili; müvekkilinin adı ve bilgileri kullanılarak sahte hesap açıldığını, müvekkilinin hesaptan işbu dava ile haberdar olduğunu ,davacı şirketin …’nın sponsoru olduğunu, tecavüz skandalının ardından ,davacının vakfa desteğinin devam edeceğini açıklaması üzerine abonelerin hat iptali kampanyası başlattığını ,başka mahkemelerce “yapılan paylaşımların özellikle kamuyu ilgilendiren genel nitelikle sorunlara ilişkin vatandaşın beyanının rahatsız edici üslupta olsa bile eleştiri sınırında kabulü gerektiği belirtilerek ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiğini ,ancak mahkemece bu kararların aksine hüküm verildiğini , kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davalı vekili hesabın sahte olduğunu ileri sürmüş ise de;bu nedenle makamlara bir başvurusunun olmadığının açıklandığı, facebook ile twitter hesabının birbirine bağlantılı olduğu tesbit edilmekle davalının hesabın kendisine ait olmadığı savunmasının yerinde olmadığı sonucuna varılmakla ,davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Dava, haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. AİHS’nin 10.maddesi ile T.C. Anayasası’nın 26.maddesi ifade özgürlüğü ve sınırlarına ilişkin düzenlemeler içermektedir. İfade özgürlüğü hakkı, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının korunması amaçlarıyla da sınırlanabilir. Bunun yanında 6102 sayılı TTK’nun 55/1-a maddesinde ‘başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek’ haksız rekabet teşkil eden haller arasında sayılmıştır. Aynı yasanın 56.maddesi uyarınca ise, haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse, TBK’nun 58.maddesinde öngörülen şartlarda manevi tazminat verilmesini isteyebilir. Somut olayda uyuşmazlığın, davalı tarafından sosyal medya ortamında paylaşılan yazıdaki ifadenin, ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırları içinde kalıp kalmadığı, davacının ticari saygınlığına saldırı niteliğinde olup olmadığı, haksız rekabet teşkil edip etmediği noktasında toplandığı, davalının davacıyı pedofilik tecavüz destekçisi olarak nitelediği, ancak kamuoyuna yansıyan adli olayın gerçekleştiği vakıf kapsamında bazı öğrencilere destek bursu sağladığını belirten davacı şirketin olayla doğrudan ilişkilendirilemeyeceği, toplumda infial yaratan olayla bağlantılı olarak davacı hakkında kullanılan ifadelerin ağır ve rencide edici olduğu, eleştiri sınırlarında kaldığının kabul edilemeyeceği,davacının faaliyetlerini veya ticari işlerini sosyal medya ortamında yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleme niteliğinde olup haksız rekabet teşkil ettiği,manevi tazminat koşullarının oluştuğu sonucuna varılmaktadır. Davalı vekilinin paylaşımın eleştiri sınırları içinde kaldığına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Buna göre hükmedilen 1.000-TL manevi tazminat miktarı somut olaya ve dosya kapsamına uygundur. Bu itibarla, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 68,31- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 13,91- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 34,-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2020