Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1041 E. 2020/902 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1041
KARAR NO : 2020/902
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2020
NUMARASI : 2020/373 Esas 2020/324 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirkete ait … nolu hesaptan 30/10/2017 tarihinde 7.500-TL’nin davacı şirketin tanımadığı ve ticari ilişkide bulunmadığı … isimli şahsın … Iban nolu hesabına havale edildiğini, aynı şekilde 2.800-TL’nin davacı şirketin tanımadığı ve ticari ilişkide bulunmadığı bir şahsın kredi kartına aktarıldığını, her iki havale de davacı şirketin rızası dışında ve bilişim yolları kullanılarak internet bankacılığı üzerinden gerçekleştirildiğini, konu ile alakalı 03.11.2017 tarihinde … sayılı dosya no. ile İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı şirketin hesabından bu şekilde rızası dışında bilişim sistemleri kullanılarak para aktarıldığından ve Yargıtay kararları ışığında davalı bankanın sorumluluğu bulunduğundan, … A.Ş’ye karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının yaptığı itirazının iptali ile icra takibinin devamını, haksız yere borcunu inkar eden davalı borçlunun inkar nedeni ile icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının arabuluculuğa başvurduğuna ilişkin dosyaya yansıyan hiçbir bilgi, belge, delil bulunmadığı, davanın da mahiyeti gereği arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; dava dilekçesinde arabulucuya başvurulduğu, fakat 21/05/2020 tarihinde 2020/35895 arabuluculuk numarası ile yapılan son oturumda anlaşmaya varılamadığının belirtilmesine rağmen tarafına arabuluculuk tutanaklarının sunulması için herhangi bir süre verilmeden davanın reddedildiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, usulsüz bankacılık işlemlerinden dolayı banka aleyhine yapılan vaki itirazın iptali davasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Somut olayda, dava bir miktar para alacağının tahsiline ilişkin olup, davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu açıktır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde 12/03/2020 tarihinde arabulucuya başvurduğunu, fakat 21/05/2020 tarihinde 2020/35895 arabuluculuk numarası ile yapılan son oturumda anlaşmaya varılamadığını belirttiği görülmüştür. Davacı tarafça, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dava dilekçesine eklenmemiş ise de, bu durumda ilk derece mahkemesince davacı tarafa, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, bu yönde herhangi bir ihtarat yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-4 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2020 Tarih 2020/373 Esas 2020/324 Karar sayılı hükmün HMK ‘nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/09/2020