Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1040 E. 2022/1832 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1040
KARAR NO: 2022/1832
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI: 2018/632 Esas – 2020/196 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafın 16/11/2016 tarihinde teslim aldıkları 41 kolinin alıcıya dört adet ( 17 – 21 – 28 – 31 nolu )kolilerin eksik teslim edildiğini, bu eksiklik sebebiyle oluşan zararın tazmini için davalı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, TTK 889’da bu hususun düzenlendiğini, teslim sırasında ürünler üzerinde hasara ilişkin bir ihtirazi kaydın ileri sürülmediğini, kargo teslimi sırasında alıcı tarafından herhangi bir bildirimde bulunulmadan ihtirazi kayıtsız olarak teslim alındığını, herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, zararın oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalının kabulünde olan 41 kolinin tamamının gönderilene teslim edildiği hususunda ispat külfetinin davalıda olduğu, davalının bu hususu dosyaya yansıyan delillere göre ispat edemediği, bu nedenle TTK’nın 874.ve 875.maddesi hükümleri gözetilerek kısmi zayi zararından davalının sorumlu tutulması gerektiği,bilirkişi raporunda, tazminat miktarının talep gibi 6.012,81-TL olabileceğinin tespit edildiği, bu tespitin fatura ve piyasa koşullarına uygun olduğu, davacının bu bedele hak kazandığı, diğer yandan davacının işlemiş faiz ve noter masraflarını da dahil ederek 6.828,60-TL talep ettiği, ancak noter ihtarının tebliğine ilişkin belgenin dosyaya sunulmadığı, noter masraflarının ise yine aynı şekilde belgelendirilmediği, davacının işlemiş faiz ve ihtarname giderini talep edemeyeceği, alacağın likit ve belirlenebilir olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 6.012,81-TL asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili, kargo içeriğinde vana olarak bildirilmeyen ürünlerin vana olarak kabul edilerek değer biçilmesinin doğru olmadığını, ayrıca TTK m.882’de taşıyanın sınırlı sorumluluğunun düzenlendiğini, mahkemece taşıyanın sınırlı sorumluluğunun, taşınan eşyaların ikinci el olup olmadığının araştırılmadığını, teslim sırasında ürünler üzerinde hasara ilişkin bir ihtirazi kaydın bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, yurt içi taşıma sözleşmesi kapsamında zayi edilen emtia bedelinin tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.6102 sayılı TTK.nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.Yine TTK.nın 876. maddesi uyarınca ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.Somut olayda; davacı tarafından 41 adet kolinin alıcı …’a teslim edilmek üzere taşıma sözleşmesi kapsamında 08.06.2017 tarihinde davalıya teslim edildiği, ambar tesellüm fişinde emtianın niteliğine dair açıklama bulunmadığı, davalı şirketin iç yazışmalarından da anlaşılacağı üzere 17, 21, 28 ve 31 nolu kolilerin davalı tarafından alıcısına teslim edilmeyerek kaybedildiği, ancak davalı tarafından emtianın kayıp nedenine ilişkin olarak herhangi bir açıklama yapılamadığı anlaşılmaktadır.Kargonun ziyaı taşıma sırasında meydana gelmiş olup, davalı taşıyıcı tarafından kayba ilişkin bir açıklama da yapılamadığına göre, davalı, taşıyıcı kayıpda ağır kusurlu kabul edilmelidir. Davalı, ağır kusurlu bulunduğundan, TTK’nın 886. maddesi uyarınca sorumluluktan kurtulma sebeblerinden yararlanması mümkün değildir. O halde davalının kargonun kaybı sonucu oluşan zarardan sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Teslim tutanağında kargo içeriği hakkında bir açıklama bulunmasa da; tutanakta 41 adet kolinin teslim edildiği yazılı olup kolilere ilişkin olarak alıcı adına düzenlenmiş fatura ve sevk irsaliyesine göre taşıma sırasında kaybolan emtianın 5 adet Q80 İzlenebilir Anahtarlı kelebek vana wafer, 8 adet Q100 izlenebilir anahtarlı kelebek vana wafer, 6 adet 1 test drenaj vanası olduğu,bilirkişi tarafından kaybolan emtia bedelinin 6.012,80-TL olduğu hesaplanmıştır.Diğer yandan TTK’nın 886. maddesi hükmüne göre, zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı, kanunda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. Somut olayda da davalının ağır kusurlu olduğu tespit edilmekle, TTK’nın 882. maddesindeki sorumluluk sınırlamasından yararlanması mümkün olmadığından mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 410,73 -TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 102,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 308,05-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacının yaptığı 22-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2022