Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1039 E. 2023/61 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1039
KARAR NO: 2023/61
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2020
NUMARASI: 2017/438 Esas – 2020/29 Karar
DAVA: Çek İstirdatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2023
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin ticari faaliyetlerini yürüttüğü adreste 24/12/2016 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayında, müvekkili şirkete ait değerli eşya ile birlikte davaya konu çekin de ciro olmaksızın boş ve imzasız şekilde çalındığını, çekin dava dışı … İnşaat tarafından keşide edilerek … şirketine verildiğini, çekin bu şirket tarafından müvekkiline verildiğini, müvekkili tarafından ciro edilmeden çalındığını, çekin meşru hamilinin müvekkili olduğunu, … şirketi ile sonraki ciranta … arasında ticari ilişki bulunmadığını, hırsızlık nedeniyle başlatılan Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/13976 ve 2017/3791 sayılı soruşturma dosyalarının devam ettiğini, soruşturmada alınan el koyma ve tedbir kararının muhatap bankaca uygulanmayarak çekin ibraz edene iade edildiğini, ayrıca çeke ilişkin olarak Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/107 esas sayılı dosyasında iptal davası açıldığını, çek müvekkili şirkete ciro edilmiş olup kesinlikle … şirketine ciro edilmediğini, bu firmanın çeki kötü niyetli olarak ele geçirdiğini, müvekkili şirket meşru hamil olup davalılar ile arasında ticari ilişki bulunmadığını belirterek,çekin istirdatına, icra dosyasına ödenmesi halinde çek bedelinin müvekkiline iadesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı … vekili; davacının dava konusu çekin hamili olduğunu ve çekten dolayı alacaklı olduğunu ispatlayamadığını, çekte davacının cirosunun bulunmadığını, davacının iktisap anında müvekkilinin kötü niyetli olduğunu ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin çekin çalınmasından bilgisinin bulunmadığını, davacının da müvekkilinin çeki kötü niyetli iktisap ettiğini iddia etmediğini, çekin iktisap tarihinde ödeme yasağı bulunmadığından müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, müvekkilinin çeki edinme nedenini ispatlama yükümlülüğünün bulunmadığını, çekin ciro silsilesinde bir kopukluk olmaması sebebiyle müvekkilinin meşru hamil olduğunu belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı … duruşmada; çeki borcuna karşılık … firmasından aldığını ve …’e olan borcu karşılığında bu kişiye verdiğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir.Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; dava konusu çekin ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, dosya kapsamı itibariyle davalıların ağır kusurlu ve kötü niyetli olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmadığı, davalıların kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; çekin hırsızlık olayı neticesinde boş ve imzasız şekilde müvekkilinin elinden çıktığını, çekin dava dışı … İnşaat tarafından keşide edilerek … şirketine verildiğini, devamında çekin bu şirket tarafından müvekkiline ciro ve teslim edildiğini, bu hususların alınan bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğunu, aralarındaki ticari ilişkiyi kanıtlayamayan davalıların kötü niyetli olduklarını, müvekkilinin ve … firmasının davalılar ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalıların kendi aralarındaki ticari ilişkiyi de kanıtlayamayacaklarını, davalılar arasında gerçek bir ticari ilişki bulunmadığını, davalıların kötü niyetli oldukları açık olmasına rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesine dayalı olarak çekin istirdatı istemine ilişkindir.TTK’nın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” TTK’nın 790. maddesinde ise, “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü düzenlenmiştir.Çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlamalıdır. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır.Somut olayda; dava konusu … Bayraklı/İzmir Şubesine ait 07.03.2017 keşide tarihli, … çek no.lu, 14.372,40-TL bedelli, keşidecisi … İnşaat, lehtarı … olan çekin davacının elinden hırsızlık sonucunda rızası dışında çıktığı, çek cirantalarının sırasıyla …, … Plastik, …, … ve … olduğu, çekin … tarafından bankaya ibrazında tedbir kararı nedeniyle ödeme yapılmadığı, davacı tarafından çekin zayi nedeniyle iptali istemiyle Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/107 esas sayılı dosyasında dava açıldığı, çekin … tarafından İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında icra takibine konu edildiği anlaşılmaktadır.İspat yükü üzerinde bulunan davacı, yukarıda da açıklandığı üzere öncelikle çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası dışında elinden çıktığını, sonrasında ise davalıların çeki iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduklarını kanıtlamak zorundadır. İncelenen ticari defter kayıtlarına göre; çekin keşideci … tarafından … lehine keşide edildiği, lehtar … şirketi tarafından da ciro edilerek borcuna karşılık davacıya teslim edildiği görülmekle, davacının çek bakımından yetkili hamil olduğu ve ayrıca çekin rızası dışında davacının elinden çıktığı sabittir.Çek istirdatı davasının son hamile karşı açılması gerekmekte olup, davalılar … ve … şirketi ciranta olsa da son hamil olmadığından, bu davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı … ise son hamil olup, bu davalının çeki iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir.Ancak dava konusu çekin ciro silsilesinde de bir kopukluk bulunmadığı gibi, bu davalının çeki iktisapta kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu da davacı tarafça kanıtlanamamıştır. Çeki …’e ciro eden davalı … firması ile kendisinden önceki ciranta … firması arasında bir ticari ilişki bulunmaması da davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu kabule yeterli değildir. Bu nedenle davalı … aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi yerinde bulunmuştur.Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/01/2023