Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1023 E. 2022/1791 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1023
KARAR NO: 2022/1791
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2018/903 Esas – 2019/915 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, Müvekkili şirket ve davalı … arasında ticari ilişki olduğunu, 21/08/2017 tarihinde akdedilen acentelik sözleşmesi nedeni ile davalı …’ın davacı şirkete karşı doğmuş ve doğacak bütün borçların teminatını teşkil etmek üzere davalı rehin veren taşıt sahibi … ile imzalanan Kartal … Noterliğinin 29/08/2017 tarih … yevmiye nolu taşıt rehin sözleşmesi ile … Plakalı aracın rehin edildiğini, bakiye borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili,müvekkilinin davacı ile bir ticari ilişkisi bulunmadığını,imzaladığı rehin sözleşmesi de olmadığını, Kartal … Noterliğinin 29/08/2017 tarih … yevmiye nolu taşıt rehin sözleşmesi ekinde bulunan Kartal … Noterliğinin 26/07/2017 tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesinde müvekkilinin kendi adına araç almaya ve satmaya ilişkin …’e yetki verdiğini, ancak sadece müvekkilinin kendi borçlarına karşılık rehin verme yetkisinin tanındığını,bu sebeble davanın reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece,taşıt rehni sözleşmesinde, …’ün ,diğer taraflar arasında 21.08.2017 tarihinde akdedilen acentelik sözleşmesi nedeniyle …A.Ş.’ye olan borçların teminatını teşkil etmek üzere … plaka sayılı aracı davacıya rehin verdiğini, sözleşmede …’nın, diğer davalı … tarafından Kartal … Noterliğinin 26.07.2017 tarihli … yevmiye nolu vekaletnamesi ile temsil edildiği, vekaletnamede davalı …’nın diğer davalıya “sahibi bulunduğum, ya da bulunacağım bilimum araçlarımı borçlarıma karşılık dilediğine dilediği bedel ve şartlarda rehin vermeye” şeklinde rehin etme yetkisi verdiği,kendi bdrcuna rehin verilmesi için davalı …’a yetki verilmediği, davacı ile davalı … arasında yapılan bir sözleşme bulunmadığı gibi faturaların davalı … adına düzenlendiği, takipte davalı …’nın davacıya karşı bir sorumluluğu bulunmadığı,sözleşme rehinli malın maliki davalı …’yı bağlamadığından davacının davalı …’dan olan alacağın teminatını teşkil eden bir rehin sözleşmesi bulunmadığı, bu bakımdan davalı … yönünden geçerli bir takipten söz edilemeyeceğinden itirazın iptali davasının açılması koşulları oluşmadığınıdan, davalı … yönünden özel dava şartı yokluğundan usulden,davalı … hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, davalı her ne kadar rehin hakkına itiraz etmiş ise de mahkemenin rehin hakkının varlığı yada sıhhatini inceleme imkanı bulunmadığını, rehin hakkının iptali için davalı tarafından İİK. 72. madde kahsamında açılan bir menfi tespit davası bulunmadığını, İ.İ.K 150. madde genel nitelikli bir madde olup rehin hakkına itirazın mümkün olmadığını ancak bunun İİK. 72. madde kapsamında bir dava yolu ile ileri sürülebileceğini açıkca düzenlediğini, mahkemenin rehin hakkına yönelik itirazı inceleme yetkisi bulunmadığını, İstanbul Kartal … Noterliğinin 29.08.2017 tarihli ve … yevmiye nolu taşıt rehni sözleşmesi geçerli olup iptaline yönelik bir karar bulunmadığından davalılar bakımından davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava, taşınır rehni sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazların iptali istemine ilişkindir. Alacakların güvence altına alınması özel hukukun temel amaçları arasında yer alır. Bu amaç doğrultusunda ortaya çıkan güvence araçları özel hukukta şahsi ve ayni güvence olmak üzere ikiye ayrılır. Ayni güvencede şahsi güvenceden farklı olarak güvencenin içeriğini kişiler değil malvarlığı oluşturmaktadır. Hukukumuzda alacağa bu tür bir güvenceyi sağlayan ayni güvence rehin hakkıdır. Rehin hakkı, taşınır ve taşınmaz rehni şeklinde gerçekleşebilir. (Şener, Y.S.: Türk Hukukunda İpotek ve Uygulaması, Ankara 2010, Genişletilmiş 3. Baskı, Önsöz). İcra ve İflâs Kanunu’nun “Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip” başlıklı beşinci babı, taşınır rehninin paraya çevrilmesi (m. 145-147) ile ipoteğin paraya çevrilmesini (m. 148- 150/d) ayrı ayrı düzenlemekte, ipoteğin paraya çevrilmesi bölümünde ise “ilamlı” takip (m. 149- 149/a- m. 150/h) ile “ilamsız” takibi (149/b- 150/a) ayrı ayrı hükümlere tabi tutmaktadır. Taşınır rehninin paraya çevrilmesinde ödeme emrine itiraz İİK 147.madde de” Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler uygulanır. Ancak; 1. Rehin hakkına açıkça itiraz edilmemişse, alacaklının rehin hakkı takip safhası içinde artık tartışma konusu olamaz. 2. Sırf rehin hakkına itiraz olunduğu takdirde, alacaklı, rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipten vazgeçerek, takibin haciz yolu ile devamını istiyebilir. Bu takdirde, borçluya mal beyanında bulunması için yedi gün mühlet verilir.” şeklinde düzenleme alanı bulmuştur. Takip borçlusunun rehin hakkına itiraz hakkı bulunduğu açıkça düzenlenmiştir.İİK 150.madde de düzenlenen ve rehin hakkına itiraz hakkını ortadan kaldıran hüküm ise gayrımenkuller hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takiplerinde söz konusu olmaktadır. Somut olayda İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi olduğu, davalıların icra takibine ayrı ayrı itiraz ederek hem alacak ve ferilerine hem de İİK 147.maddesine göre rehin hakkına itirazda bulundukları, davalıların rehin hakkına itiraz hakları olup İİK 150.maddenin uygulanma alanı bulunmadığı, bunun doğal sonucu olarak İİK 72.madde uyarınca menfi tespit davası açılmasının veya rehin sözleşmesinin iptaline yönelik bir karar alınmasının gerekli olmadığı, davalıların icra takibine yaptıkları itiraz çerçevesinde mahkemece rehin hakkına itirazın incelendiği sonrucuna varılmakla kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, rehin hakkına itirazın incelenemeyeceğine yönelik davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/12/2022