Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1019 E. 2023/95 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1019
KARAR NO: 2023/95
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2019
NUMARASI: 2017/522 Esas 2019/363 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, Müvekkili sigorta şirketine; nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı … A.Ş’ye ait “rulo halde matbaacılık baskı filmleri” cinsi emtianın Belçika-Türkiye sevkiatı esnasında …’a ait araç ile nakliyesi sırasında yol stresine bağlı oluşan sarsıntılar sonucu sabitleme aparatından kayarak paletler üzerine düşmek suretiyle palet uçlarının bobinleri delerek hasar gördüğünü, müvekkili şirketin eksper marifetiyle hasar tespiti yaptığını ve 829,44 m2 emtianın üretimde kullanılmasının mümkün olmayacak şekilde hasarlandığından sigortalıya 8.196,09 -TL hasar tazminatı ödediğini, yapılan bu ödeme ile müvekkilinin TTK md;1472 gereği sigortalının kanuni halefi olduğunu, alacağın tahsil amacıyla İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yaptıkları takibe itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu taşıma işinin müvekkil şirket tarafından yapılmadığını, 17/03/2015 tarihli hasar tutanağında kullanılan araç … plakalı araç olup müvekkiline ait olmadığını, bu sebeple müvekkili yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davasının reddi gerektiğini, yükleme, istifleme ve ambalajlama gibi hususların müvekkil şirketin sorumluluğunda olmadığını,gönderici şirketin sorumluluğunda olduğunu, davacı tarafın davasına dayanak kıldığı ekspertiz raporundaki hesaplamanın da son derece hatalı ve fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davalı firma husumet itirazında bulunmuş ise de taşıma yapan aracın kayıt malikinin … olduğu görülmekle birlikte eksper raporunun taşıyan sıfatıyla davalı … firması nezdinde düzenlenmesi, bu kapsamda sigortalı tarafından keşide edilen hasara ilişkin ihtara husumet yönünden geçerli bir itiraz yapılmamış olması ve ayrıca bilirkişi raporunda da değinildiği üzere davalı şirketin adres kaydı itibariyle … AŞ nin araç ruhsatındaki adreslerinin aynı olması gözetilerek taşıma ilişkisinin davalı firma nezdinde hüküm doğurması gerektiği, gönderenin yükleme ve istifleme konusunda gerekli önlemleri alarak ürünün emniyetli ve yola uygun şekilde taşınması için gerekin yapması gerektiği esas olmakla birlikte göndericinin bu yükümlülüğü taşıyıcının nezaret etme ve gördüğü eksiklikleri gönderene bildirme sorumluluğunu bertaraf etmediğini, gönderenin asli, taşıyıcının ise tali oranda kusurlu olduğu, CMR Konvansiyonu 23. maddesindeki sınırlı sorumluluk limiti içinde olan 934,20- TLasıl alacak,57,49-TLişlemiş faiz bakımından itirazın kısmen iptaline ,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili, rücuen tazminat talebinin haklı görüldüğünü, ancak sorumlular müteselsil sorumlu oldukları halde kusur tespiti yapıldığını, hatalı olarak davalının iç ilişkideki kusur durumuna göre tazminat ödemesine hükmedildiğini, taşıyıcının bu çerçevede ifa edeceği borcu tespit edilen oranda gönderenden rücu hakkı olduğu, ancak bunun huzurdaki davayla ilgili olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili, karara esas alınan bilirkişi raporunda dahi taşımanın dava dışı … A.Ş. tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini, … A.Ş. müvekkil şirket ile aynı adreste olmasına rağmen farklı tüzel kişiliğe haiz,muhasebeleri ayrı tutulan şirketler olduğunu, taşımada kullanılan … plakalı aracın müvekkiline ait olmadığını, CMR hasar ihbar formundan dahi taşımanın müvekkil şirket tarafından yapılmadığı anlaşıldığını, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, hasarın istifleme veya ambalajlama sebebiyle meydana gelmesi CMR konvansiyonunda özel risk olarak düzenlenmiş olup, işbu özel riskin meydana gelmesi durumunda taşıyıcının yani müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağını, CMR taşıma senedinde “aracın yüklemedeki istifleme ve ambalajlamadan meydana gelebilecek hasarlardan … sorumlu değildir” şeklinde çekince olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Açılan dava, taşıma sırasında hasarlanan emtianın sigortalı taşıtana ödenen bedelinin rücuen tazmini amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi düzenlediği … nolu ve 10.03.2015 tanzim tarihli“Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi” kapsamında, … A.Ş. nin Belçika’dan Türkiye’ye 9.3.2015 yükleme tarih ve … / … plakalı araçla sevkedilen matbaacılık baskı filmlerinden oluşan emtiasını sigortalamıştır. Dosyada mübrez hamule senedine göre göndericinin …, alıcının sigortalı … A.Ş. olup emtianın Belçika’dan Türkiye’ye taşınacağı, taşıyıcının … A.Ş. olduğu, hasarın 17.3.2015 tarihli tutanakla tespit edilip … plakalı tır sürücüsünün imzasını taşıdığı, aracın … Loj.A.Ş.’ye kayıtlı bulunduğu, CMR hasar ihbar formunda sigortalı olarak … Loj.A.Ş. gösterildiği, hasar ekspertiz raporunda taşıma senedinin temin edilemediğinin dercedildiği, 18.03.2015 tarihli ihtarnamenin ve 08.06.2015 tarihli rücu mektubunun davalı şirkete tebliğ edildiğine dair delil bulunmadığı dosya münderecatı ile sabittir.Yukarıdaki incelemeler ışığında taşımanın … Lojistik A.Ş. tarafından … / … plakalı Tırla yapıldığı,sigorta poliçesine göre emtianın hangi araçla taşınacağının davacının bilgisi dahilinde olduğu, ekspertiz raporunda davalı … Ltd.Şti.’nin yer aldığı belirtilmişse de raporda taşıma senedinin temin edilemediğinin açıkça yer aldığı, ayrıca ihtarnameye ve rücu mektubuna karşı unvan konusunda bir itiraz yapılmadığı belirlenmişse de ihtarnamenin ve rücu mektubunun tebliğine ilişkin dosyada belge bulunmadığı, yine davalı şirket ile … A.Ş.’nin adreslerinin aynı olması nedeni ile taşıma işinin davalı nezdinde gerçekleştiği sonucuna varılmış ise de her iki şirketin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğu görülmekle davalının taşıyan sıfatını haiz olmadığı anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.HMK 327/2 maddesinde “Bir kişi davada sıfatı olmadığı halde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddi halinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez.” hükmü düzenlenmiştir.Somut dava itirazın iptali davası olup davalının icra takip dosyasında davalı taraf icra takibine itiraz ederken 24.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde husumete dair itirazda bulunmamıştır.Borcun esasına itiraz edilerek davacı da taşıma işini yapan şirket izlenimi yaratmıştır.Davacının yapılan itiraza göre itirazın iptali davası açtığı anlaşılmakla pasif husumetten reddi kararı ile HMK 327/2 maddesi gereği davalı lehine yargı gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf yoluna başvuran davalı vekilinin husumete yönelik istinaf sebebi yerinde olmakla esasa dair davacı vekilinin istinaf sebepleri ve davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hata yeniden yargılama gerektirmediğinden,kararın kaldırılarak davanın “pasif husumet yokluğundan davanın reddine” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/522 Esas – 2019/363 Karar sayılı 09/05/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; yeniden hüküm verilmesine, “Davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 179,90-TL karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 148,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 31,51-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan yargı giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK.’nın 327/2 maddesi gereği davalı yararına vekalet ücreti ve yargı gideri takdirine yer olmadığına, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,5‬0-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2023