Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1013 E. 2023/306 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1013
KARAR NO: 2023/306
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2019
NUMARASI: 2018/856 Esas 2019/1116 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı …Ltd. Şti arasında alüminyum kompozit malzemesi satışı konusunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşma neticesinde müvekkili şirket tarafından davalı banka Esenyurt şubesinin 31/06/2018 tanzim tarihli, 150.000-TL bedelli bir adet çeki … lehine keşide edilerek şirket yetkilisine teslim edildiğini,satılan emtianın kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini, bu sırada müvekkilce keşide edilen çekin tahrif edilerek davalı bankadan tahsil edildiğinin öğrenildiğini,çek keşide tarihinin 31/04/2019 olarak değiştirildiğini ve miktar kısmındaki rakamların tahrif edildiğini, müvekkilinin imzası taklit edilerek sahte imza ile gerçekleştirildiğini, yapılan bu tahrifattan sonra çekin faktoring şirketine cirolanarak faktoring tarafından tahsil edildiğini keşide tarihi tahrif edildikten sonra ödenmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını,davalı bankanın da …’in dolandırıcılık eylemini özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kolaylaştır -dığını,sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğunu beyan ederek, 150.000-TL nin 31.4.2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının zarar iddiası ile talebi var ise, bu taleplerinin ticari ilişki içerisinde bulunduğu ilgili firmaya yöneltilmesi gerektiğini, husumet itirazının bulunduğunu, müvekkilinin davacı ile lehdar arasındaki ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını, olayda müvekkili bankanın ve çalışanlarının herhangi bir kusuru veya ihmalinin bulunmadığını, dava konusu çekte yer alan tüm imzaların keşidecinin müvekkili banka nezdinde yer alan imzaları ile uyumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil bankanın usulüne uygun olarak yaptığı işlemler ile davacının uğradığını iddia ettiği zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını, davacının faiz talebinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, TTK”nun 812.maddesinde öngörülen sorumluluğun muhatap açısından kusursuz sorumluluk olduğunu, tarafların hiçbirinin kusurlu olmadığı hallerde banka sahte veya tahrif edilmiş çeki ödemenin sorumluluğundan kurtulamayacağını, ödenen çekin sahte ve tahrif edilmiş çek olarak belirlendiği,hükme esas alınan bilirkişi raporu benimsenerek tahrif edilmiş çekten dolayı davacının talebinin kabulü ile 150.000-TL’nin 31.04.2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalı bankadan tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili, davacının,talebini lehdara yöneltmesi gerektiğini, müvekkil bankanın taraf sıfatı bulunmadığından husumet itirazının bulunduğunu, bankanın her türlü özeni gösterdiğini, taraflar arasındaki ilişkiden veya çekteki değişikliklerden haberdar olmasının beklenilemeyeceğini, imzaların kontrolü yapılıp keşideci imza sirküleri ile uyumu neticesinde ödeme yapıldığını, müvekkil bankanın işlemleri ile davacının zararı arasında illiyet bağı olmadığını, dava dışı firma ile ticari ilişkisinde zarara uğramış ise, ilgili çek için “ödemeden men kararı” almak yerine müvekkil bankaya sorumluluk yüklemeye çalışmasının kabul edilemeyeceğini,ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesinin kabul edilemeyeceğini, faiz başlangıç tarihinin karar tarihi, aksi halde dava tarihi türünün yasal faiz olacağını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bankacılık işleminden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 812. maddesine göre “sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhataba ait olur; meğer ki senette düzenleyen olarak gösterilen kişiye, kendisine verilen çek defterini iyi saklamamış olması gibi bir kusurunun yüklenmesi mümkün olsun.” Muhatap bankanın bu maddede öngörülen sorumluluğu kusur aranmayan bir sorumluluk olup, muhatap kusursuzluğunu ispat etse bile bu sorumluluktan kurtulamaz. Keşideci tamamen kusurlu fakat muhatap kusursuz ise muhatap sorumlu tutulamaz. Ancak tarafların hiçbirinin kusurlu olmadığı hallerde, banka sahte veya tahrif edilmiş çeki ödemenin sorumluluğundan kurtulamaz. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlali ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Varsa keşidecinin müterafik kusuru dikkate alınır. Eldeki dava tahrif edilmiş veya sahte bir çekin muhatap banka tarafından ödenmesi nedenine dayalı olduğundan davalı bankanın taraf sıfatı mevcuttur. 150.000-TL tutarlı … çek numaralı çekin 30.04.2018 tarihinde … A.Ş.’ye ödendiği, yaptırılan imza incelemesinde çek keşide tarihi bölümünde ve miktar bölümünde yapılan değişiklikleri onaylayan iki adet imzanın davacı şirket temsilcisinin el ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Sahte ve tahrif edilmiş bir çeki ödemesinden dolayı davalı bankanın TTK 812.maddesi uyarınca kusursuz sorumluluğu mevcut olup davacının malvarlığında oluşan zararla muhatap bankanın yaptığı ödeme arasında illiyet bağı bulunduğu, ayrıca davalının temerrüde düşürülmesi için ihtarname keşide edilmesi gerekmeyip haksız ödemenin yapıldığı tarihden itibaren tarafların tacir olması nedeni ile avans faizi işletilmesine karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiş,davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 10.246,50-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 2.561,62‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.684,88‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 79-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/03/2023