Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1012 E. 2021/509 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1012
KARAR NO : 2021/509
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2020
NUMARASI : 2018/1000 Esas – 2020/97 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle, davalı ile aralarında imzaladıkları 30.06.2018 tarihli sözleşme ile Market Yeri -Peştemallik sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki anlaşma gereğince 2 yer için toplam 257.000-TL ye anlaşıldığını ve davalıya 5 adet çek verildiğini,ancak davalının sözleşme gereğince edimini yerine getirmediğini, sözleşmede market olarak işletilmesine karar verilen yerin idari sebeplerden ötürü kullanılamadığını,davalının bu durumu bilmesine rağmen sakladığını, davacının zara uğradığını belirterek …. cad… sk.No…. Bağcılar adresindeki işyerine ilişkin peştemallik bedelinin tespitine ve bu sözleşmeye ilişkin olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Taraflar arasındaki sözleşmenin davacının sunduğundan farklı olduğunu,davacının gerekli araştırmayı yaparak ve marketlerin sahipleri ile görüşerek sözleşmeyi imzaladığını,davacı tarafından her iki işyeri içinde elektrik su aboneliği alındığını,davacının marketi işletememesi ve dava dışı Belediyeden ruhsat verilmemesinde davalının kusuru bulunmadığını,davalının tüm edimlerini yerine getirdiğini,davacının ruhsat alamamasının kendi kusurundan kaynaklandığını,davacının açmış olduğu davada sözleşmenin toplam değerinin 608.280- Tl olduğunu,eksik harcın tamamlanmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece açılan dava 13.11.2019 tarihinde takip edilmediğinden yenileninceye işlemden kaldırıldığı ve bu tarihinden itibaren 3 aylık süre içinde yenilenmediğinden 01.03.2020 tarihinde HMK 150//5-f uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili,dosyanın işlemden kaldırıldığı tarih 13.11.2019 tarihli duruşma davetiyesinin davacı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediğini, dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik ara kararın ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan tespit ve sözleşme gereğince borçlu olmadığına ilişkindir.Dava 25.10.2018 tarihinde vekil aracılığıyla ile açılmıştır.Davacı vekili 12.09.2019 tarihinde vekillikten çekilmiş ve çekilme dilekçesi ile birlikte duruşma gününü bildiren davetiye 20.09.2019 tarihinde davacı şirketin bildirilen adresinde tevziat saatlerinde yetkilisi bulunmadığından işçisi … imzasına tebliğ edilmiştir.Tebligat Kanunu’nun “Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat başlıklı 12. Maddesinde Hükmi şahıslara tebliğ, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır.Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.” “Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat” başlıklı 13. Maddesinde “hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır” hükmüne yer verilmiştir.Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin” Tüzel kişilere ve ticari işletmelere tebligat” başlıklı 20.maddesi,(1)Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine,bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. (3)Gerçek ve tüzel kişilere ait ticari işletmelerin işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda ,ticari işletmenin o işlemde yetkili ticari temsilcisine yapılan tebliğ geçerlidir şeklinde,”Tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat ” başlıklı 21. Maddesi ise (1)Tüzel kişiler adına tebligat almaya yetkili kişiler ,herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ ,tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır,(2)Ancak kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin , tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibarı ile tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. (3)Bu kişilerinde bulunmaması halinde , bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacıya gönderilen 20.09.2019 tarihli tebligatta tebliğ belgesinde imzası bulunan işçinin Tebligat Kanunu Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21.maddesine göre tebliğe yetkili olup olmadığının belli olmadığı gibi tebliğe yetkili kişilerin bulunmadığına dair tebliğ mazbatasında bir bilgide bulunmadığından davacı şirkete yapılan tebligat usulsüzdür.Usulsüz yapılan tebligat ile 13.11.2019 tarihinde davanın HMK 150 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmesi HMK 27 maddesi gereğince hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ,kararın kaldırılmasına ve dava dosyasının kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2020 Tarih 2018/1000 Esas – 2020/97 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-5 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2021