Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1010 E. 2020/838 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1010
KARAR NO: 2020/838
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2020
NUMARASI: 2020/5 Esas – 2020/220 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/09/2020
Davanın kabulune ilişkin hükmün davalı tasfiye memuru istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin “… Limited Şirketi” ünvanlı işyerinde çalışır iken gerçekleşen iş kazası sonucu sakat kaldığını ,maddi tazminata ilişkin davanın İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi’nin 2019/2 Esas sayılı dosyasında görülmekte olduğu ve davalı konumunda olan söz konusu işveren şirketin tasfiye edilerek sicilden terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine davalı şirketin ihyası için dava açılmak üzere süre verildiğini ileri sürerek terkin edilen şirketin İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi’nin 2019/2 Esas sayılı davanın görülmesi için tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAPLAR: 1- Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili;tasfiye sürecinde sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğu,sicilin yasal düzenlemeler çerçevesinde hareket ettiği, ticaret sicilinin yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.2-Davalı tasfiye memuru davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; tasfiyesi tamamlanan şirket hakkında İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi’nin 2019/2 esas sayılı dava açılmış olduğu ,davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescilinin zorunlu hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılan ”Tasfiye Halinde … Limited Şirketi” ünvanlı şirketin ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2019/2 Esas sayılı dava dosyası ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu sicile yeniden tesciline,daha önceki tasfiye memuru davalı …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru; şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz şekilde tamamlanmış olup, kapanış da usulüne uygun şekilde yapıldığı gözetildiğin de davanın tarafına yöneltilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğu, yargılamanın açılmasına sebebiyet vermeyen taraf aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasfiyesi sonlandırılarak sicilden terkin edilen …Şirketi’nin İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi’nin 2019/2 esas sayılı dosyasında davacı tarafından açılan tazminat davasının görülerek sonuçlandırılması amacıyla sınırlı olarak ihyası istemine ilişkindir.Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 08/10/2018 tarihinde tescil edilerek terkin edildiği, davanın 02/01/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının,yk üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemi kabulü halinde ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapması için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyenin sonlandığından söz etmek mümkün değildir. Tasfiyeden evvel meydana gelen iş kazası nedeniyle davacının tazminat talepleri karşılanmadan tasfiyenin sonuçlandığı kabul edilemeyeceğinden davalı tasfiye memurunun tasfiyenin usulunce yapıldığı savunması dinlenemeyecektir.Tüzel kişiliğin ihyası davasının tasfiye memuruna yöneltilmesi gerektiğinden davalının kendisine husumet yöneltilemeyeceği ve aleyhinde yargı giderine hükmedilmemesi gerektiğine yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu,tasfiyeden evvel ki alacaklar nedeniyle açılan davanın görülmesini teminen şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Dairemizce; tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382. Maddesinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbiti nedeniyle, mevcut uygulamadan dönülerek HMK 362(ç) gereği kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı Tasfiye Memuru …’ün istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı gider avansından karşılanan 88,25-TL posta masrafının davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya ödenmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 18/09/2020