Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1008 E. 2023/86 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1008
KARAR NO: 2023/86
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2020
NUMARASI: 2017/160 Esas – 2020/267 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davacı şirket tarafından davalı … Tic .Ltd. Şti’den güneş paneli temizleme makinesinin satın alınarak teslim alındığını, söz konusu makinede sevkiyat tarihinden itibaren servis formlarında yer alan arızaların baş gösterdiğini, teknik servisin müdahelelerine rağmen aynı arızaların yenilendiği ve çözüm bulunamadığını, müvekkilinin ayda en az 2 kere arıza veren üründen hiçbir fayda sağlayamadığını, satın aldığı üründen istediği şekilde yararlanamadığını aksine ürünün müvekkilinin işlerini aksattığını, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla ayıplı satılan güneş paneli temizleme makinesinin satış bedeli olan 153.998,03- TL’nin satım tarihinden itibaren (01/12/2015) hesaplanacak ticari faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davaya konu ürün olan güneş paneli temizleme aracının, faturadan da anlaşılacağı üzere iki parçadan oluştuğunu, ana makine ve makinanın önüne takılan ataçman olduğunu, davalının bu ürünleri davacı firmaya çalışır vaziyette, sorunsuz, hiç kullanılmamış (sıfır) bir şekilde teslim ettiğini, bu arızaların tamamının feri parça olan ataçmanda meydana geldiğini, ana makinada herhangi bir arıza meydana gelmediğini, davacı tarafın, güneş panellerini temizlerken normal su yerine, kimyasal madde karışımlı su kullandığının tespit edildiğini, arızaların, davacı tarafın ürünleri sorumsuzca yanlış kullanmasından dolayı meydana gelen arızalar olduğunu, ayrıca, davacı tarafın ürünleri, yanlış kullanmasından ve belirtilen talimatlara uygun kullanmadığından, ürünlerin,garanti kapsamının dışına çıktığını, ayrıca ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, hukuki mesnetten yoksun haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davada temel uyuşmazlığın ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığı, dosyada makinenin ayıplı olduğuna ilişkin davacı tarafından sunulan servis fişlerinin olduğu ve bilirkişi raporunda her bir arızanın sebebi ve kaç defa meydana geldiğine ilişkin detaylı tespit yapıldığı, dava konusu makinenin davacı tarafça 01.12.2015 tarihinde satın alındığı, farklı hususlarda yaşanan arızalardan sonra 05/04/2016 tarihinde ihtarname ile ayıp ihbarında bulunulduğu, makinenin ayıp ihbarı öncesi arızalandığı ve beklenen performansı göstermediği görülmekle, taraflar tacir olduğundan ayıp ihbarının TTK’nın 18/3. Maddesinde hükme bağlanan usullerle ve TTK’nın 23/3. maddesinde öngörülen süreler içinde ve gizli ayıp olması halinde BK’nın 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarındaki belirtildiği üzere derhal yapılması gerektiği, bu noktada yapılan değerlendirmede; makine için satın alınmasından yaklaşık 4 ay sonra birçok kez arıza meydana geldikten ve ataşman şasesinde meydana gelen kırılmanın kaynak yapılarak onarımı yapıldıktan sonra yapıldığı, ayıbın derhal ihbar edilmediği, dolayısıyla belirtilen süreler geçirilmiş olmakla; davacının makineyi ayıplı haliyle kabul etmiş sayıldığı sonucuna varılmakla, TTK’nın 23/2. maddesi yollaması ile BK’nın 223. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili, gizli ayıbın tespiti oluşan tek bir arıza ile tespit edilebilecek şekilde olmayıp, teknik bilgi gerektiren bir konu olduğunu, Müvekkil şirketin de somut olayda 4 ay boyunca bekleyip çalıştırmaya, onarmaya çalıştığını, 4. ayın sonunda ayıplı olduğunu tespit edilebildiğini ve karşı tarafa ihbarda bulunduğunu,mahkemenin değerlendirme yaparken somut olayın ticari satımdan kaynaklandığını bilerek ve ayıplı makinenin kompleks, ağır sanayiide kullanılacak olan bir makine olduğunu değerlendirerek ayıbın ne zaman tespit edilebileceği hakkında somut bir tespit yaptırması gerektiğini, TTK da ve TBK da ayıbın ihbarı için herhangi bir şekil şartı öngörülmediğini, Müvekkil şirketin makine her arızalandığında satın olduğu şirkete bu hususu bildirip teknik destek aldığını, satıcı ağır kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Açılan dava, ticari satımdan kaynaklanan malın gizli ayıplı olması nedeni ile sözleşmeden dönme ve malın bedelinin iadesi ile zararın tazmini istemine ilişkindir.6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK’nın 223/2. maddesi uygulanır. TBK’nın 223. maddesine göre; alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda gizli ayıp bulunması halinde ve böyle bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. TBK’nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; “satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” olarak belirlenmiştir. Somut davada,davacı tarafından davalıdan 1.12.2015 tarihinde güneş paneli temizleme makinesi satın alındığı ve makinenin 02.12.2015 tarihinde teslim edildiği, makinede 2015 yılı içerisinde 3 kez.2016 yılı içerisinde 13 kez arıza kaydı ile teknik servise gittiği, 08.12.2015 tarihinden 28.03.2016 tarihine kadar olan 10 adet arızanın davacı tarafından Adana …Noterliği’nin 05.04.2016 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunarak sözleşmeden dönüp malın bedelinin iadesini istediği belirlenmektedir. Güneş paneli temizleme makinesi 02.12.2015 tarihinde teslim edildikten(2.12.2015) sonra 08.12.2015 tarihinden başlayarak en son 09.09.2016 tarihi olmak üzere tam 16 kez yetkili servise götürüldüğü dosyada mübrez servis formları ile sabit olup davaya konu makine garanti süresi içerisinde hemen yetkili servise götürülmesi nedeni ile davacının servis başvurularının ayıp ihbarı yerine geçeceğinin kabulü yerleşik yargı uygulamasıdır.Ayrıca ayıp ihbarında bulunma zorunluluğunun bulunmamaktadır.( Yargıtay 11.HD’nin 2020/5194 esas- 2021/4984 karar sayılı ve 10.06.2021 tarihli ilamı, Yargıtay 3.HD’nin 2022/4107 esas- 2022/5947 karar sayılı ve 20.06.2022 tarihli ilamı vb.)İlk derece mahkemesi’nce ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü gerekirken ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiş olması isabetli olmamıştır.Öte yandan satılan güneş paneli temizleme makinesi, 1 adet … ve 1 adet … ibaret olup iki kısımdan oluşmaktadır. Sunulan servis formları ve yaptırılan bilirkişi incelemelerine göre asıl makine olan …’da arıza ve ayıp bulunmadığı, sorun yaratan ve ayıplı olan kısmın ataçman olup çeşitli arızalar vererek davacının makineden beklediği faydayı elde etmesine engel taşıdığı, buna göre Davacı alıcı TBK 227.maddeye göre kanunen kendisine tanınan seçimlik hakları kullanma hakkının bu kapsamda sözleşmeden dönme hakkının mevcut olduğu, fakat sadece ana makine hariç ayrılabilen ataçmanın ayıplı olması nedeni ile iadesi ile bu kısma ilişkin bedelin talep edilebileceği, 01.12.2015 tarih ve 84353 no’lu faturaya göre satılan ataçman bedelinin KDV dahil 47.247,20-TL olduğu, bu bedele birlikte ifa kuralı gereği ataçmanın davalıya iadesi tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği , ataçmanın halen davacı yedinde bulunduğu anlaşılmakla , satış tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebi yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf nedeni yerinde olduğundan başvurusunun kabulüne, belirtilen hata yeniden yargılama gerektirmediğinden,kararın kaldırılmasına yeniden hüküm verilmesine,ayıplı ataçman yönünden davanın kabulüne; …’ın davalıya iadesine, bedeline …’ın iadesi tarihinden itibaren faiz işletilerek davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2020 Tarih 2017/160 Esas – 2020/267 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b- gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne, … yönünden davanın kabulüne; …’ın davalıya iadesine, bedeli 47.247,20-TL’nin …’ın iadesi tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 3.227,45-TL nispi karar ve ilam harcından 2.869,91‬-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 357,54‬-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 2.901,31-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 1.100-TL bilirkişi ücreti ve 143,38-TL tebliğ masrafı olmak üzere toplam 1.243,38-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 385-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kalan kısmın üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine takdir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Reddolunan kısım üzerinden takdir olunan 17.012,62-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Davacı tarafça yapılan 42,50-TL istinaf yargı giderinin kabul oranında hesaplanan 13-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2023