Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/995 E. 2021/1099 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/995
KARAR NO: 2021/1099
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2018
NUMARASI: 2016/1019 Esas-2018/786 Karar
DAVA: Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Davanın kabulüne dair kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde,müvekkili ile davalı arasında 04.04.2012 tarihli LPG Otogaz İstasyonu ve Bayilik Sözleşmesi aktedildiğini,müvekkilinin 5 yıl süre ile otogaz bayiliğini üstlendiğini,davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeni ile müvekkilinin sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmeyi davalılardan …’nın kefil sıfatı ile imzaladığını belirterek şimdilik 1.000-TL kar mahrumiyeti ve 30.000-TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılara davetiye tebliğ edilmiş, ancak cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ: Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davalının davacıdan en son 03.05.2016 tarihinde alım yaptığı,davalıya gönderilen 01.08.2016 tarihli ihtarname ile sözleşme koşullarını yerine getirmemesi nedeni ile sözleşmenin fesh edildiğinin bildirildiği, davacının sözleşme feshinde haklı olduğu, ayrıca davalı hakkında ödenmeyen LPG bedelleri için icra takibi başlatıldığı, sözleşme gereğince cezai şart talep edebileceği, davacının kar kaybının 158.535,56-TL olduğu ancak davacı 1.000-TL talep etmiş olmakla 1.000-TL kar kaybının dava tarihinden itibaren, 30.000-TL cezai şartın 04.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar istinaf dilekçesinde; petrol piyasasında sözleşmelerde dağıtıcı firmadan para alınmadığı takdirde ve demirbaşlar sağlam ve eksiksiz teslim edildiği takdirde bayiden herhangi bir tazminat talep edilemeyeceğini,firma tarafından herhangi bir kalıcı yatırım yapılmadığını,teslim edilen tüm demirbaşların iade alındığını,sözleşme gereğince davacıya herhangi bir taahhütü bulunmadığını, mahkemeye de ekonomik olarak zor durumda olduğundan katılamadığını, …’dan sözleşme sırasında para almadığını,ticari örf gereğince bu durumda sözleşmenin tazminatsız feshedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE: Dava; akaryakıt bayilik sözleşmesi uyarınca cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının tahsili istemine ilişkindir. Akaryakıt bayiilik sözleşmesi uyarınca; cezai şart ve kar mahrumiyeti talep edilebilmesi için davalı bayinin borca aykırı davranması ve bu borca aykırı davranış nedeniyle davacı dağıtıcının sözleşmeyi feshetmesi ya da davalının haklı sebep olmadan sözleşmeyi feshetmiş olması gerekmektedir. Davacı ile davalı … Ltd.Şti arasında 04.04.2012 tarihinde LPG Bayilik sözleşmesi imzalanmış, diğer davalı …’da sözleşmeyi 100.000-usd bedele kadar müteselsil kefil olarak imzalamıştır.Sözleşmenin 10.maddesinde 5 yıl süreli olarak belirlenmiştir.Davacı tarafından davalı şirkete Beyoğlu …Noterliğinden 01.08.2016 tarihli ihtarname gönderilerek mal alımı yapılmadığından ,cari hesap borcu ödenmediğinden sözleşme feshedilmiş ve işbu ihtarname 04.08.2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Sözleşmenin 12.1 Maddesinde “sözleşme süresinde 2 haftadan fazla ,bayii satıcıdan LPG alıp-satma taahhüdünü yerine getirmez ise”12.2 maddesinde”bayi işbu sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal eder ve satıcı’ nın 3 iş günü süreli yazılı ihtarına rağmen ihlale devam ederse” Satıcı işbu sözleşmeyi ihtara ve hükme hacet kalmaksızın tek taraflı olarak fesh edebilir düzenlemeleri mevcuttur.Yine sözleşmenin 13.3 maddesinde “Satıcı sözleşmenin 12.1,12.2 maddeleri gereğince sözleşmeyi fesh ederse mahrum kaldığı kar karşılığı tazminatı ve ayrıca 30.000 -usd cezayı kabul ve taahhüt eder” hükmü mevcuttur. Yargılama esnasında sektör bilirkişisisinin de olduğu bilirkişi kurulu raporunda davalının sözleşme süresinin bitiş tarihinden önce en son 03.05.2016 tarihinde gaz alımı yaptığı bu tarihten sonra alım gerçekleştirmediği anlaşılmakla sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak feshedildiğinin kabulü gerekmektedir. Kâr mahrumiyeti süresinin hesabında, öncelikle davacının dava konusu taşınmaz için yeni bir bayilik sözleşmesi yapıp yapmadığı ve yeni bir istasyon kurup kurmadığı tespit edilmeli, yeni bir bayilik ilişkisi kurulmamış ise kâr mahrumiyeti süresinin, fesihten sözleşmenin sonuna kadar olan sürenin tamamı için değil, davacının aynı bölgede benzer bir bayilik kurabilmesi için gerekli makûl süre belirlenerek ve brüt kâr değil net kâr dikkate alınarak hesaplanması gerekir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 11.04.2019 tarihli 2018/2661 E., 2019/2508 K. sayılı ve 15.12.2015 tarihli 2015/3689 E., 2015/16904 K. sayılı emsal kararları). Davacının talebi 1.000-TL olup,bilirkişi raporunun davalılara da tebliğ edilmiş olduğu rapora göre ıslah da yapılmamış olmakla makul süre belirlenmese de hesap edilen kar mahrumiyet tutarına göre hükmedilen 1.000-TL kar mahrumiyeti kararı hukuka uygundur. Sözleşmedeki cezai şart miktarı 30.000-USD olup, davacı tarafından 30.000-TL talep edilmiştir. Sözleşmenin tarafları sözleşme özgürlüğü çerçevesinde sözleşmenin konusunu ve cezai şartın miktarını belirlemede özgür iseler de bu özgürlük sınırsız ve sonsuz değildir. BK.nun 26, 27, 181. maddeleri bu özgürlüğün sınırını çizmiş olup, TTK 22.maddesi ile tacir olan şahsa ve akidine tanınmış olan sözleşme serbestisi içinde uygulama alanı bulmaktadır. Taraflar, cezanın miktarını tayin etmekte serbest iseler de BK.182 maddesi hükmüne göre hakim, fahiş gördüğü cezaları resen tenkis etmekle yükümlüdür. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle, sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranış ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli, cezai şart miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Davalı sözleşme hükümlerine aykırı hareket ederek sözleşmenin feshine neden olmuştur. Davacı tarafından sözleşme gereği talep edilen cezai şart talebinde hukuka aykırılık olmadığı gibi talep edilen miktar fahiş sayılmayacağından cezai şart tutarında tenkis yapılması gerekmemektedir.
Davalılar tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalıların istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.117,61‬-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 529,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.588,16-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraflara tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 06/07/2021