Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/993 E. 2019/846 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/993
KARAR NO : 2019/846
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2018
NUMARASI : 2018/489 Esas 2018/760 Karar
DAVA: Manevi Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/06/2019
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; müvekkilinin eğitime verdiği desteğin,bir Vakfa ait olduğu söylenen yurtlarda vuku bulan tecavüz olayı nedeniyle çarpıtılarak, sosyal medyada karalama kampanyasına dönüştürüldüğünü,davalının twitter hesabından‘1998 yılından beri … kullanıcısıyım, taahhüdüm biter bitmez elveda. Siz pedofilik tecavüzcüleri desteklemeye devam edin’ şeklinde paylaşımda bulunduğunu, davalının müvekkilinin tecavüze destek olduğuna dair ithamda bulunduğunu,TMK’nun 25.maddesi, TBK’nun 58. maddeleri ve TTK’nun 55,56.maddeleri uyarınca davalının bu eyleminin müvekkilinin kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğunu,incitici beyanlarla müvekkilini mali zarara uğratıp,rakiplerini öne çıkarma amacıyla hareket edildiğinden haksız rekabet teşkil ettiğini, manevi tazminat koşullarının oluştuğunu, müvekkilinin vakfa değil öğrencilere doğrudan burs verdiğini, bu konuda kamuoyuna da açıklama yapıldığını ileri sürerek 10.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin attığı twitin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu twitle o dönem ülke gündeminde var olan ve doğruluğu mahkeme kararı ile sabit olan cinsel istismar skandalına karşı, olayın yaşandığı … sponsor olan davacıya eleştirisini ifade ettiğini, davacı şirket yetkililerinin bu olaydan sonra vakfa sponsorluğa devam edeceklerine dair açıklama yapmaları nedeniyle hiddetlenen müvekkilinin artık davacı müşterisi olmak istemediğine dair açıklama yaptığını, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI :Mahkemece ;kamuoyuna yansıyan adli olayın gerçekleştiği vakıf kapsamında bazı öğrencilere destek bursu sağladığını belirten davacı şirket hakkında paylaşımda yer alan ifadelerin küçük düşürücü nitelikte ağır ve rencide edici olduğu, eleştiri sınırlarında kaldığının kabul edilemeyeceği,yapılan paylaşımın haksız olgu isnadı mahiyetinde olup kişisel değer yargısı olarak değerlendirilemeyeceği ,TBK’nın 58. maddesi gereği manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle haksız fiilin ağırlığı, tarafların tespit olunan sosyal ve ekonomik durumları ile caydırıcılık ilkesi gözetilerek davacının davasının kısmen kabulü ile takdiren 1.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davalının yazdığı iddia edilen paylaşımın eleştiri sınırları içinde kaldığını, davacı şirketin bu eleştiri sınırları içerisinde kalan kelimelere katlanması gerektiğini, bu kelimelerin davacının manevi dünyasında ızdıraba sebebiyet vermediğini,hakaret etme kastı bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, HMK gereği Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararı nedeniyle davalı yan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de kanuna aykırı olduğunu, hükmün kaldırılmasına davanın reddine, görevsizlik kararı nedeniyle davalı lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10.maddesi ile T.C. Anayasası’nın 26.maddesi ifade özgürlüğü ve sınırlarına ilişkin düzenlemeler içermektedir. İfade özgürlüğü hakkı, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının korunması amaçlarıyla da sınırlanabilir.Bunun yanında 6102 sayılı TTK’nun 55/1-a maddesinde ‘başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek’ haksız rekabet teşkil eden haller arasında sayılmıştır.Aynı yasanın 56.maddesi uyarınca ise, haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse, TBK’nun 58.maddesinde öngörülen şartlarda manevi tazminat verilmesini isteyebilir.Somut olayda uyuşmazlığın, davalı tarafından sosyal medya ortamında paylaşılan yazıdaki ifadenin, ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırları içinde kalıp kalmadığı, davacının ticari saygınlığına saldırı niteliğinde olup olmadığı, haksız rekabet teşkil edip etmediği noktasında toplandığı, davalının davacıyı pedofilik tecavüz destekçisi olarak nitelediği, ancak kamuoyuna yansıyan adli olayın gerçekleştiği vakıf kapsamında bazı öğrencilere destek bursu sağladığını belirten davacı şirketin olayla doğrudan ilişkilendirilemeyeceği, toplumda infial yaratan olayla bağlantılı olarak davacı hakkında kullanılan ifadelerin ağır ve rencide edici olduğu, eleştiri sınırlarında kaldığının kabul edilemeyeceği,davacının faaliyetlerini veya ticari işlerini sosyal medya ortamında yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleme niteliğinde olup haksız rekabet teşkil ettiği,manevi tazminat koşullarının oluştuğu sonucuna varılmaktadır.Davalı vekilinin paylaşımın eleştiri sınırları içinde kaldığına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Buna göre hükmedilen 1.000-TL manevi tazminat miktarı somut olaya ve dosya kapsamına uygundur.Davalı vekili görevsizlik kararı nedeniyle ayrıca davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini de istinaf nedeni olarak ileri sürülmüştür.HMK’nın 331/2. maddesi hükmü, aynı kanunun 326. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, görevsizlik kararı verilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, görevli mahkemece, yargılama giderlerinin esas yönünden aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına hükmedileceği biçiminde yorumlanmalıdır. Bu itibarla, görevsizlik kararı verilmesi halinde, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin ancak davaya görevli mahkemede devam olunmaması haline münhasır olduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 11 HD nin 2016/2081 esas ,2017/1355 karar sayılı ilamı )Mahkemece ;davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve buna göre taraflar yararına AAÜT nin 10.maddesi gözetilerek vekalet ücreti takdirinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Eksik alınan 68,31- TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 23-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 20/06/2019