Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/992 E. 2021/1271 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/992
KARAR NO: 2021/1271
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2018
NUMARASI: 2015/436 Esas 2018/432 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde, davalı ile müvekkili şirket arasında sinai gazların satın alınmasına ilişkin sözleşme, teklif isteme-teklif verme-kabul sureti ile gerçekleştiğini, davalı şirketin istediği gazların tersanede teslim edildiğini ve faturaların davalıya gönderildiğini, 14.06.2013-07.01.2014 tarihleri arasındaki zamanda 29 adet fatura ile 23.001,04-TL bedelli satış yapıldığını, davalı şirketin ödeme yapmadığından dolayı faturaya dayalı satılan gazların bedeli için takip yapıldğını itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile davalının % 20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin gemilere acentelik hizmeti veren uluslararası bir firma olduğunu, bu bağlamda Türk Limanlarına uğrayan veya Türk Boğazlarından geçen gemilerin talepleri doğrultusunda ihtiyaçlarını karşılamak adına firmalarla bağlantı sağlayan bir aracı kuruluş olarak faaliyet gösterdiğini, ürünlerin müvekkiline değil müvekkili vasıtası ile gemilere gönderildiğini, ürünlerin asıl alacısının gemi donatanı olması sebebi ile davada husumet yöneltilmesi gereken tarafın gemi donatanı olabileceğini, davacı tarafın iddiasını ispat eder nitelikte delillerini dosyaya sunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, taraflar arasında süregelen ticari ilişki ve sözleşme temelinde dinlenebilirlik şartı bulunmadığından husumet itirazının yerinde olmadığı, taraf defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 6.491,16-TL üzerinden iptali ile %20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:1-Davacı vekili, davalı kayıtları, BA/BS formları ve bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davacının davalıdan 16.918-TL alacaklı olduğu halde mahkemece eksik bedele hükmetmesinin yerinde olmadığını, defterler arasında fark bulunuyor ise mahkemenin yeniden inceleme ile resmi makamlar huzurunda ikrar edilmiş belgelerinde aynı kuvvetle olduğunun gözetilmesi gerektiğini, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili katılma yolu ile verdiği istinaf dilekçesinde, davalının acente olarak görev yaptığını, borcun sahibi olmadığını pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığından ve davacı tarafından iddiasını ispatlar bir belge dosyaya sunulmadığından davanın reddi gerektiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu davacının delil olarak yalnızca ticari defterlere dayandığını belirterek kararın kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; İİK 67 maddesi gereğince açılan ticari satım gereği oluşan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Davalı vekili katılma yoluyla kararı istinaf etmişse de, muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde nispi istinaf karar harcını ve istinaf kanun yoluna başvurma harcını yatırmadığı, 07/03/2019 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı tarafça istinaf edilmemiştir. Davalı tarafından icra takibine davalının acente olup ,borcun sahibi olmadığını ileri sürerek itiraz etmiş ise de , 2013 yılından itibaren süregeldiği ve davacı tarafından kesilen faturaların davalı defterlerinde davacıya borcu olarak kayıtlı olması nedeni ile davalının kendi nam ve hesabına işlem yaptığı anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda ve tarafların ticari defterlerine göre , davacı kayıtlarında davacının takip tarihi itibarı ile 6.491,16-TL alacaklı olduğu,davalı kayıtlarında, davalının davacıya 20.078,66 -TL borçlu olduğu belirlenmiştir. Davacı defterlerinde kaynağı belirlenemeyen bir virman kaydı nedeniyle alacak miktarının davalı kayıtlarına göre daha düşük miktarda belirlenmiş ise de ,davacının davalı ile ilgili olan tüm satış faturalarını ilgili vergi dairesine bildirdiği anlaşılmaktadır.Davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan faturaların bedelinin ödendiği veya daha az borcu olduğuna dair bir itirazı olmamıştır.Donatanlar namına aldığı sınai gazları gemilere teslim ettiğini bu sebeble borçtan sorumlu olmadığını itirazında ve savunmalarında ileri sürmüştür. Davalı ticari defterlerinde davalı davacıya takip tutarı kadar borçlu olduğu anlaşılmakla davacının davalıdan talep ettiği alacağının ispat edildiği kanaatına varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden yeniden hüküm verilmesine, davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/436 Esas-2018/432 Karar sayılı ve 29/03/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜ ile; davalının Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yönelik itirazın İPTALİNE; takibin 16.795,66-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren davacı talebini (%11.75)aşmamak üzere avans faizi işletilerek takibin devamına, %20 oranında hesaplanan 3.359,13-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 1.147,32-TL karar harcından mahkeme ve icra dosyasına peşin yatırılan toplam 286,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 860,47-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafça yatırılan 315,85-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından ödenen 126-TL tebligat ve posta gideri, 900-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.026-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan 146,50-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/09/2021