Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/985 E. 2021/1100 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/985
KARAR NO: 2021/1100
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2018
NUMARASI: 2015/1244 Esas-2018/1169 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirketin ayakkabı imal ve satışı ticareti dolayısı ile davalıya ayakkabı tokası siparişinden doğan cari hesap sonucu 14.794,88-TL alacağı olduğunu, tokaların imal edilip müvekkiline teslim edilmesi için borçlu şirkete toplam 14.794,88-TL çek ile ödeme yaptığını,bunun karşılığında malların teslim edilmediğini,İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile davalının %20 inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacıya borcu bulunmadığını,müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunu, davacı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi üzerine 03.04.2016 tarihinde müvekkiline karşı icra takibi yapıldığını, davacı şirketin sürekli adres değiştirdiğini,Ticaret Sicil Müdürlüğü’ndeki adresine TK 35. maddeye göre tebligat yapıldığını,davacının müvekkili şirkete borcunu ödemediği gibi iş bu davayı açtığını, verdiği cevap dilekçesinin ıslah dilekçesiyle de çeklerin davalı firma çalışanı tarafından teslim alındığını ,ayakkabı tokalarının davacıya teslim edildiğini 26.12.2013 tarihli fatura muhteviyatı malların davacıya teslim edildiğini ileri sürmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı çekleri avans olarak iddia etmekle, mal teslim edilmediğini ispat külfeti altındayken, davalının teslim alınan çekler için mal verildiğini beyan ettiğinden davalı vekiline verilen kesin süreye rağmen malın teslim edildiğine ilişkin delil sunulmadığından mal teslimi konusunda ispat külfeti altında olan davalının mal teslimini ispat edememiş olması nedeni ile davanın kabulü ile itirazın iptaline ve davalının % 20 inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili ; kendileri tarafından yapılan takipten sonra takip yapılarak işbu davanın açıldığını, davacının kendi borcunu ödemediği gibi haksız davayı açtığını,taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu,davacıya 26.12.2013 tarihli fatura muhteviyatı malın davacıya teslim edildiğini,31.01.2014 ve 31.04.2014 keşide tarihli çeklerin 11.10.2013 tarihinde davacıdan alındığını, faturanın mal teslimi sonrasında düzenlenip KDV sinin davacı şirket tarafından kullanıldığını , davacının bilirkişi incelemesinde kebir defterini boş olarak sunduğunu, kebir defteri sunulduğu takdirde faturanın davacı kayıtlarına işlendiği ve KDV sinin kullanıldığının ortaya çıkacağını,kendileri tarafından KDV’nin kullanılıp kullanılmadığı hususunun belirlenmesi için ilgili vergi dairesiniden BA-BS kayıtlarının celbi talep edilmiş ise de bu talebin mahkemece kabul edilmediğini, davacı defterlerinin HMK 222 anlamında delil niteliğinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; İ.İ.K.’nın 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır. Davaya konu takipten önce davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 20.03.2014 tarihinde cari hesap alacağı için takip başlatılmış ödeme emri 27.03.2014 tarihinde, davacının adres bırakmadığından ayrıldığı kaydı ile iade edilmiştir. İş bu iade kaydından 3 gün sonra davacının adresi olarak aynı kayıt bildirilerek eldeki itiraz iptaline konu takip başlatılmıştır. Davalı cevap dilekçesinde kendilerinin de davacıdan cari hesap alacağı olduğunu bildirmiş, mahkemece yargılama sırasında taraf kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ancak davacı tarafından inceleme günü kebir defteri boş olarak sunulmuştur.Bu şekli ile davacı defterleri HMK 222 maddesi anlamında delil olarak kabul edilemez. Davalı tarafından çekin alındığı kabul edilmekle birlikte , davacıya mal teslimi yapıldığı savunulmuştur.Kural olarak çekin avans olarak verildiğini davacı ispatlamalıdır. Alışverişte edimlerin karşılıklı yapıldığının kabulü gerekir. Davalı tarafından çeklere karşılık mal teslimi yapıldığına ilişkin olarak 26.12.2013 tarihli fatura ibraz edilmiş ,yapılan bilirkişi incelemesinde de faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı belirlenmiş ,davacı da fatura muhteviyatının teslim edilmediğini ileri sürmüştür.Yargılama sırasında ve istinaf dilekçesinde fatura konusu malların davacıya teslim edildiği ileri sürülerek Vergi Dairesinden davacıya ait BA formlarının istenilmesi talep edilmiştir.Dairemizce davacının kaydı bulunan Beyazıt Vergi Dairesinden BA kayıtları istenmiş, gelen kayıtta davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafından da teslim ve tebliğ edilmediği ileri sürülen 26.12.2013 tarihli faturanın Aralık 2013 tarihli BA formlarında mevcut olduğu (kdv siz miktarı) davacı kayıtlarına işlenerek kullanıldığı anlaşılmıştır.Davacının alacak iddiası mal teslimi yapılmadığı çekin avans olarak verildiğine yöneliktir.Buna göre davalı tarafından düzenlenen faturayı teslim alan ve süresinde itirazda bulunmayan davacının malları da teslim aldığının kabulü gerekmektedir.Çeklerin avans olarak verildiğini ispatlayamayan davacının davasının reddine karar verilmek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmekle birlikte /hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne , hükmün kaldırılmasına yeniden hüküm verilmesine – davanın reddine ,davacının takipte kötüniyetli olduğu anlaşılmakla davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1244 Esas-2018/1169 Karar sayılı ve 11/12/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın REDDİNE” Asıl alacak üzerinden %20 oranda hesaplanan 2.958,97-TL kötüniyet tazminatının davacı alacaklıdan tahsiliyle davalıya ödenmesine, İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 59,30-TL harcın, mahkeme ve icra veznesine peşin yatırılan 252,66‬-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 193,36‬‬‬-TL’nin talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için takdir olunan 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Davalı tarafından yapılan 22,05-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davalı tarafından yatırılan 252,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.06/07/2021