Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/973 E. 2019/752 K. 27.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/973
KARAR NO : 2019/752
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 19/03/2019
NUMARASI : 2019/468 D.İş 2019/466 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/05/2019
İhtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen 19/03/2019 tarihli kararın ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, borçluların imzalamış olduğu 10.000.000-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında 4.551.461,06-TL borç oluştuğu,borçluların ödeme yapmadığı, hesabın kat edildiğinini belirterek borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesi’nce, İstanbul … İcra Dairesi Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasında başlatılan takipte, borçlular tarafından 05/03/2019 tarihinde borca, faize, yetkiye ve borcun tüm fêrilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 07/03/2019 tarihinde itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, durdurulan takipten sonra ihtiyati haciz talep edildiği gerekçesiyle alacaklının ihtiyati haciz talebinin reddine oyçokluğu ile karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Alacaklı vekili; … Ticaret A.Ş. ile müvekkili bankanın Hadımköy Ticari/İstanbul Şubesi arasında Kredi Sözleşmesi imzalandığını, …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kefillerin borçlu firmanın kredinin kullanıldığı tarihteki ortağı olduğunu, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine haciz yoluyla takip başlatıldığını, İİK 257.maddesinde de belirtildiği gibi, ihtiyati haciz talebinde vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir alacak mevcut olduğundan şartların yerine geldiğini, ödeme emrine itiraz edilmesinin ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmayacağını, bu nedenlerle kararın bozulmasına, talep edilen tutarda ihtiyati haciz ve bu kararın İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından uygulanması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağı teminen ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.Alacaklı bankanın alacağını tahsil amacıyla zamanda İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, icra müdürlüğü yazısına göre takibin borçluların itirazları üzerine durduğu anlaşılmaktadır.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İhtiyati haciz talebinden önce takip yapılması ve takibe vaki itirazla takibin durmuş olması dahi İİK’nın 257. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde ihtiyati haciz istemine engel değildir. Alacağın vadesi gelmişse ve alacak için bir rehin yoksa, alacaklı mahkemeye başvurarak ihtiyati haciz kararı verilmesini isteyebilir. Bu halde alacaklı, sadece alacağının varlığını, vadesinin geldiğini ve alacak için rehin bulunmadığını ispatla yükümlüdür. Alacaklının önce ilamsız icra takibine girişip sonra ihtiyati haciz talebinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü de mevcut değildir.Koşulların mevcut olması halinde alacaklının, dava veya takipten önce ya da sonra ihtiyati haciz istemesi mümkündür. İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut olayda iddia, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarı dikkate alındığında borçlular bakımından yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiği icra takibine itiraz edilmiş olmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesince haklı talebin reddinde isabet görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçe doğrultusunda istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353(1)b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin red kararının kaldırılarak alacaklının ihtiyati haciz isteminin %15 teminat karşılığında kabulune dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/468 D.İş 2019/466 Karar sayılı 19/03/2019 tarihli ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA, “4.551.461,06- TL alacak yönünden alacağın %15 ‘ine tekabül eden 682.719,15- TL teminat (nakit veya kesin-süresiz teminat mektubu) karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, İİK’nın 261. maddesi uyarınca on gün içinde infaz edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına, İhtiyati haciz isteyen tarafça yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İlk derece yargılamasına ilişkin olarak: Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,”Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca 606- TL vekalet ücretinin ve 44.45-TL yargı giderinin borçlulardan müteselsilen alınarak alacaklıya ödenmesine, Teminatın tamamlanması, tamamlandığında kararın icra dairesine gönderilmesine dair işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle HMK 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. 27/05/2019