Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/959 E. 2021/1052 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/959
KARAR NO: 2021/1052
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2019
NUMARASI: 2015/592 Esas 2019/201 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette denetçi olduğunu, kendisine aylık ücretlerin ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yapılarak tahsil edildiğini, 03/07/2007 – 21/03/2008 tarihleri arası ile 21/09/2009 -10/03/2010 tarihleri arasındaki ödemelerin yapılmadığını, davalı şirket tarafından icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu, sicil gazetelerinde müvekkilinin denetçi olduğunun görüldüğünü, denetçi maaş ödemelerinin ise yapılmadığını ileri sürerek 14.200-TL denetim kurulu üyesi alacaklarının maaş zamlarından yani 2007 yılının ağustos ayından itibaren tahakkuk tarihlerinden bu yana faizi de hesap edilerek taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında denetçilik görevinin iş ilişkisi olduğunu ve davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının 02/05/2010 tarihinden önceki denetçilik görevinden kaynaklanan talep hakkının zamanaşımına uğradığını, huzurdaki davada davacının 03/07/2007 – 21/03/2008 ile 21/09/2009 – 10/03/2010 tarihleri arasında denetim kurulu üyesi alacakların istediğini, oysa davacının 29/03/2007 tarihli yazılı beyan ile davaya konu ettiği alacağından kayıtsız şartsız olarak feragat ettiğini, 2007 yılına ilişkin genel kurul tutanağında ve ticaret sicil gazetesinde yayımlanan genel kurul kararında denetçi ücretinin bulunmadığını, ödenmesi talep edilen alacağın ücret gibi yasadan kaynaklanan bir alacak olmadığından ancak karşı tarafın usulüne uygun temerrüde düşürülme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının 29.03.2007 – 21.03.2008 tarihleri arasında herhangi bir ücret hakkının doğmadığı, 21.03.2008-25.05.2009 tarihleri arasında denetim kurulu üyesi olarak 1.000-TL aylık ücrete hak kazandığı ve bu alacakla ilgili olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında 21.03.2008- 21.08.2009 tarihleri için toplam 12.750-TL ücret alacağını tahsil için başlattığı icra takibi neticesinde davalı şirketten 14.01.2010 tarihli reddiyat makbuzu ile kesintiler yapıldıktan sonra 14.540,51-TL alacağını tahsil ettiği, ancak 25.03.2009- 18.03.2010 tarihleri arasında denetim kurulu üyesi olarak aylık 1.000-TL net ücrete hak kazandığı, 25.05.2009-18.05.2010 tarihleri arasında denetim kurulu üyesi olarak alması gereken ücret toplamının 11.766.67- TL olduğu, bu alacak için yasal faiz oranı üzerinden davanın açıldığı 02.06.2015 tarihine kadar toplam 5.991,25-TL faiz alacağının doğduğu,toplam 17.757,92-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili ; Zamanaşımı defiilerinin dikkate alınmadı ğını, son ücret alacağının doğduğu tarihin 18/03/2010 tarihi olduğunu, davanın ise 02/06/2015 tarihinde açıldığını, TBK m.147. Maddesi gereğince davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına 21/03/2009-21/08/2009 tarihleri arasındaki dönem için ödeme yapıldığını, fakat mahkemece bu dönemin bir kısmını kapsayacak şekilde yeniden hüküm tesis edildiğini, ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, denetçi ücretinin ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirkette 03/07/2007 tarihinden 10/03/2010 tarihine kadar denetçi olarak görev yaptığını, 03/07/2007 – 21/03/2008 tarihleri arası ile 21/09/2009 – 10/03/2010 tarihleri arasındaki döneme ilişkin ücretinin ödenmediğini ileri sürerek bu dönemlere isabet eden denetçi ücret alacağının tahsilini talep etmiş, 14/12/2018 tarihinde davasını ıslah ederek talep miktarını yükseltmiştir. Davalı ise hem dava dilekçesine hem de ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı defiinde bulunmuştur. 818 S.lı Borçlar Kanunu’nun 125/4. (6098 S.lı TBK’nın 147/1-4) maddesinde; bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu düzenlenmiştir. Davacı tarafından davalı şirkete karşı daha önceden 21/03/2018 – 21/08/2009 tarihleri arasındaki dönem ile 2007 yılına ilişkin denetçi ücret alacaklarının tahsili için icra takibi başlatılmıştır. Davacı tarafından yapılan takipler neticesinde icra dosyaları infazen kapanmıştır. Buna karşılık davacı bu dava ile 03/07/2007 – 21/03/2008 tarihleri arası ile 21/09/2009 – 10/03/2010 tarihleri arasındaki dönem için denetçi ücret alacağını talep etmiştir. Davaya konu aylık ücret alacaklarının muaccel olduğu tarihle iş bu davanın açıldığı 02/06/2015 tarihi arasında 818 S.lı Borçlar Kanunu’nun 125/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.İlk derece mahkemesince süresinde ileri sürülen zamanaşımı defii incelenmemiştir.Davalının zamanaşımı defii yerinde olduğundan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla ilk derece mahkemesince açıklanan bu hususlar dikkate alınarak, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeninden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/592 Esas-2019/201 Karar sayılı ve 26/02/2019 tarihli kararın, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Zamanaşımı nedeniyle davanın REDDİNE” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 59,30-TL harcın peşin yatırılan 242,51-TL harçtan mahsubu ile bakiye 183,21-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için takdir edilen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının kendilerine ödenmesine,” Davalı tarafından yatırılan 304-TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine, Davalı tarafından yapılan 11,03-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/07/2021