Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/958 E. 2019/801 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/958
KARAR NO : 2019/801
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/548 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/06/2019
İlk derece mahkemesince verilen 27/03/2019 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, davalı tarafından … isimli firma ile 05/02/2019 tarihinde rödövans sözleşmesi imzalandığını, 17163 sayılı dilekçe ile bunu … bildirdiğini, ayrıca dava konusu maden sahasının devir talebini içeren 26/02/2019 tarihli 25553 sayılı dilekçe ile devir için izin talep ettiğini, tüm dosya kapsamı ve davalı tarafından yapılan devir işlemleri dikkate alındığında gelinen nokta itibariyle maden sahasının devrine engel teşkil eden bir durum kalmadığını, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebini yineleyerek maden sahasının üçüncü kişiye devrini önleyecek nitelikte tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 16.03.2019 tarihli Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü yazı cevabı, dosyada iddia ve savunmanın aksine bir yenilik getirmediği, delillerde herhangi bir değişiklik yaratmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin yinelenen tedbir istemlerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; ihtiyati tedbir talebinin mahkemece ve istinaf mahkemesince reddedilmesi üzerine edinilen bilgiye göre, davalı tarafından … isimli firma ile 05/02/2019 tarihinde rödövans sözleşmesi imzalandığı ve 17163 sayılı dilekçe ile bu talebin … bildirdiğini, ayrıca dava konusu maden sahasının devir talebini içeren 26/02/2019 tarihli 25553 sayılı dilekçe ile devir için izin talep ettiğini, mahkemece … müzekkere yazıldığını, yazı cevabı ile bu hususun teyit edildiğini, gelinen nokta itibariyle maden sahasının üçüncü kişilere devri sonucunda müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayacağını, maden sahasında bulunan cevherin çıkarılmaya başlanacağını, davalı firmanın, müvekkili ile yaptığı sözleşme üzerine müvekkilinin sahada yaptığı iyileştirme ve çalışmalar neticesinde sahanın değer kazanması üzerine haksız kazanç elde etme saiki ve kötü niyetle yeni müşteri arayışına çıktığını, 3.kişi ile anlaşma yapıp bu anlaşmanın uygulanmasından hiçbir şartta kaçınmadığının verdiği ipotekle ortaya çıktığını, bu nedenlerle ihtiyati tedbirin reddi kararının kaldırılarak HMK 389.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :davacı tarafından açılan dava ,davalının davacı ile yaptığı sözleşmeler gereği maden ruhsatının müvekkiline devri mümkün olmadığı takdirde sözleşme konusu sahanın iyileştirilmesi amacıyla sahaya yaptığı masrafların uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine yöneliktir. Yaklaşık ispat olgusu gerçekleşmediğinden İlk Derece Mahkemesince verilen 05/12/2018 tarihli ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararın davacı vekilince istinafı üzerine Dairemizin 24/01/2019 Tarih 2019/59 Esas 2019/72 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir. Davacı-ihtiyati tedbir talep eden vekili Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün yazı cevabı dikkate alınarak tedbir talebini yinelemiş, mahkemece 27/03/2019 tarihli ara karar ile Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün yazı cevabının dosyada iddia ve savunmanın aksine bir yenilik getirmediği, davalının dava dışı şirketle sözleşme imzaladığını cevap dilekçesinde kabul ettiğini belirterek delillerde herhangi bir değişiklik yaratmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, iddia, savunma, müzekkere cevabı, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, taraflar arasında ki sözleşmenin haksız feshedildiği tesbit edildiği takdirde davacı zararının giderilmesinin talebi her zaman mümkün bulunmaktadır.Davacı ile yapılan sözleşmenin davalı tarafça fesih bildirimi yapıldıktan sonra maden ruhsatının dava dışı 3.şahıslara devrinin engellenmesi talebinin yasal dayanağı bulunmamaktadır.Dosya mevcudunun yaklaşık ispat düzeyine ulaşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar veren mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.İlk derece mahkemesince değişen durum ve koşullar aşamalar itibariyle değerlendirilecek olup ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı-ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/06/2019