Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/938 E. 2019/820 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/938
KARAR NO : 2019/820
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/1088 Esas
İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/06/2019
İhtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen ara kararın ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz edildiğini, Mecidiyeköy Vergi Dairesi’nden gelen cevabı yazıdan da anlaşılacağı üzere, davalı şirketin söz konusu faturayı Vergi Dairesi’ne bildirdiğini, gerek Vergi Dairesi kayıtları, gerekse de emsal Yargıtay içtihatları doğrultusunda müvekkili şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun yaklaşık olarak ispat edildiğini, davalı şirketin tüm taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesi’nce; davalının bağlı olduğu vergi dairesinden gelen cevabi yazıda, davacının bir kısım faturalarının bildirildiği görülmekte ise de, bildirimi yapılan faturaların davaya esas faturalar olup olmadığı anlaşılamadığı gibi irsaliyelerde teslim alan kısmında davalının imzasının da bulunmadığı, başka bir deyişle teslim alan kısmının boş olduğu, salt fatura düzenlenmesinin alacağın varlığının kabulü için yeterli olmadığı, kaldı ki davalı tarafından icra takibine itiraz edildiği iş bu davada yargılama neticesinde davacının alacaklı olup olmadığının belirleneceği, İİK 258 maddesi gereğince, yaklaşık ispat koşulunun mevcut deliller kapsamında oluştuğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; Mecidiyeköy Vergi Dairesi’nden gelen cevabı yazıdan da anlaşılacağı üzere, davalı şirketin söz konusu faturaları Vergi Dairesi’ne bildirdiğini, bu bildirime rağmen takibe yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın BA-BS formları ve Vergi Dairesinin kayıtları ile yaklaşık ispatın da üzerinde kanıtlandığını, davalı şirketin vergi dairesine bildirdiği kayıtların aksine bir ödeme belgesi de sunmadığını, gerek Vergi Dairesi kayıtları, gerekse de emsal Yargıtay içtihatları doğrultusunda müvekkili şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun yaklaşık olarak ispat edildiğini, bu nedenlerle ara kararın kaldırılarak davalı şirketin tüm taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, bir adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan davada, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.İhtiyati haciz talebinin kabulü için ; İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Alacağın tam olarak ispatı gerekmemektedir. İcra takibi 16/05/2017 tarihli … numaralı nakdi yekünü KDV hariç 270.083,12- TL, KDV dahil 316.227,85 TL bedelli 1 adet faturaya dayalı yapılmış olup, davacı ve davalıya ait bulunan ve dosyaya getirtilen BA-BS formlarında 1 adet belge ile 5/2017 döneminde (kdv hariç)270.083,12- TL’lik mal alım-satımın yapıldığı her iki tarafça vergi daresine beyan edilmiştir. Buna göre takibe konu faturanın davalının vergi dairesine bildirimde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre ihtiyati haciz isteminin kabulü için kanaat verici delillerin davacı tarafından dosyaya sunulduğunun kabulü gerekmektedir. Buna rağmen beyan edilen faturanın takip konusu fatura olup olmadığının belli olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, istemin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak 316.227,25 -TL alacak için ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/01/2019 Tarih, 2018/1088 Esas sayılı ara kararının HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;İhtiyati haciz isteminin kabulü ile “316.227,25- TL asıl alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 47.434,08- TL teminat (nakit veya kesin-süresiz banka teminat mektubu) karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, İhtiyati haciz kararının İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosya üzerinden uygulanmasına.İİK’nın 261. maddesi uyarınca on gün içinde infaz edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına,” İhtiyati haciz isteyen/davacı tarafça yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İhtiyati haciz isteyen/davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,Teminatın tamamlanmasına dair işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/06/2019