Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/902 E. 2019/668 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/902
KARAR NO : 2019/668
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2018
NUMARASI : 2018/550 Esas 2018/1111 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/05/2019
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2016/123 esas sayılı dosyasında 5118-8 sicil numaralı …San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin davaya dahil edilmesine karar ve ihyası için yetki verildiğini, bu nedenle ilgili şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, şirketin ihtilaflı borcu olduğunu Ticaret Sicil Memurluğunun bilmesinin mümkün olmadığını, yasal hasım konumundaki müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacaklarından bahisle davanın davalı yönünden reddini talep etmiştir.Davalı tasfiye memuru … vekili cevap dilekçesinde, davacının 1996-2000 tarihleri arasındaki sigortalılığının tespiti istemiyle dava açtığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının ihyası istenen şirketten alacaklı olmadığını, tasfiye memurunun tasfiyeyi usulüne uygun gerçekleştirdiğini, bu nedenlerle davanın hak düşürücü süre yönünden, olmazsa esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafından, davalı şirketin tasfiyesi kapatılmadan önceki dönemle ilgili olarak açılmış bir alacak davası mevcut olduğu, bu davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğinde olduğu, tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından davalı şirketin ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2016/123 esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile Sicile yeniden tesciline, ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru … tarafından yürütülmesine, Davalı … Müdürlüğü yasal hasım olduğundan, diğer davalı …’in işbu davanın açılmasında kusuru bulunmadığından harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; davalılardan … San. ve Tic.Ltd.Şti. Tasfiye Memuru …’in cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, emsal Yargıtay kararları gereği davayı kabul etmeyen davalılardan aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olması gerektiğini, bu nedenlerle kararın bu yönüyle kaldırılarak, lehine yargılama masrafı ve vekalet ücretine karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalılardan …San. ve Tic.Ltd.Şti. Tasfiye Memuru …’e yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :İstinaf incelemesi bakımından incelenecek husus davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktir edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. HMK 326 madde gereği kural olarak yargı gideri davada haksız çıkan tarafa yükletilir.Çekişmesiz yargı işi sayılan elde ki dava da davadışı şirketin tasfiyesi 2001 yılında tamamlanıp sicilden terkin edilmiştir. İş mahkemesinde açılan davada davalı konumunda olan ….AŞ olup aralarında organik bağ bulunması sebebiyle şirketin ihyasını talep etmek üzere davacıya mehil verilmiştir. Tasfiyenin tamamlanmasından bu yana geçen süre ,terkin olan şirketin organik bağ nedeniyle ihyası talep edilmesi hususları gözönüne alındığında somut olaya özgü olmak üzere yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar veren mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiş,davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Dairemizce; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521.maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382.maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, daha evvel ki uygulamadan dönülerek, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/05/2019