Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/90 E. 2021/1967 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/90
KARAR NO: 2021/1967
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2018
NUMARASI: 2017/600 Esas – 2018/825 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili , müvekkili ile davalı 22/07/2016 tarihli taşıma sözleşmesini imzalayarak müvekkilinin Ehingen/Almanya’dan Amasya/Türkiye’ye olmak üzere lowbed araçlar ile taşıma işini üstlendiğini, sözleşme gereği araçların boşaltılması için öngörülen serbest sürenin 48 saat olduğunu, bekleme süresi aşıldığı takdirde araç başına günlük 350-euro bekleme ücretinin taşıyıcıya ödeneceğini, taşımayı gerçekleştirecek araçlara 09/08/2016 ve 11/08/2016 tarihlerinde olmak üzere yükleme yapıldığı ve araçların 11/08/2016 tarihinde yola çıktığını, ancak transit süre sonrası, serbest süre içinde araçların boşaltılması işlemi gerçekleşmediği, araçların serbest süreden sonra beklediği, davalı bu beklemeden kaynaklı 20/09/2016 tarihine kadar ki bekleme ücretinin ödemesini yapmışsa da, sonrasında yine bu taşımadan dolayı oluşan 20/09/2016 ve 21/10/2016 tarihleri arasındaki bekleme süresi ücretini ödemediğini, araçlar serbest süreden sonra 46 gün beklemiş olup, müvekkilinin davalıdan bakiye 30 günlük bekleme ücreti alacağının tahsili amacıyla Küçükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız borca itirazının iptali ile, takibin devamına, davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili , davacının 22/07/2016 tarihli taşıma sözleşmesinde belirtilen şartları yerine getirmediğini, yükleme ve taşıma süresini ihlal ettiğini, müvekkili şirketi zarara uğrattığını, yazılı talimatlara aykırı hareket ederek müşteriye yükü teslim ettiğini, yükü boşaltarak müşterinin insiyatifine teslim ettiğini, yükün boşaltılmasına müvekkili şirket engel oluyormuş gibi gösterip, müşteriden de müvekkili şirketten farklı miktarlarda bekleme talebinde bulunularak, kendi belirlediği tarihlere göre bekleme oluşturup, hukuka aykırı bir şekilde haksız kazanç elde etmek istediğini ve müvekkili şirket hakkında haksız bir şekilde icra takibi başlatıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı tarafça beklemeden kaynaklı ücretin tahsili amacıyla düzenlenen faturaya dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında faturanın davalı defterlerine kayıtlı olmadığı, kaldı ki, faturanın tebliğine ilişkin evrakında dosya içeriğinde bulunmadığı fatura davalıya tebliğ edilmiş olsa dahi fatura tebliğinin tek başına borç doğurucu bir işleme sebebiyet vermediği, fatura konusu bekleme ücretine davacının hak kazanıp kazanmadığına ilişkin alınan bilirkişi raporunun yeterli teknik incelemeyi içerir hükme esas alındığı, bu doğrultuda davacının hapis hakkını kullanmayarak ve davalının da bu hakkı kullanması engellenecek şekilde davalının emir ve talimatı olmaksızın malı gönderene teslim ettiği, davacının CMR senedine göre müteakip fiili taşıyıcı olduğuda dikkate alınarak bekleme ücretini akdi üst taşıyıcı olan davalıdan talep ve dava edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, davacının takibinde kötü niyetli olduğu hususu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkilinin, davalı ile arasında akdettiği sözleşme gereği fiili taşıyıcı olarak yükü taşımayı üstlendiğini, davalı firma, müvekkiline “yükler Amasya’daki teslim noktasına taşınsın ama yükler boşaltılmasın” talimatını vermiş, müvekkili de bu talimata uygun şekilde Amasya’da bulunan şantiyeye yaklaşık 5 km kala durmuş ve bekleme yapmış olup, yüklerin davalının talimatı doğrultusunda boşaltılmadığını, araçlar park alanında iken 21/10/2016 tarihinde belediyenin taşeronu olan alıcı firma, araçları müvekkil şirketin bilgisi ve rızası dışında, tamamen kendi inisiyatifi ile boşaltmış, bu durumdan haberdar olduktan sonra müvekkili şirket yetkilisi, alıcının yaptığı eylemin hukuka ve ticari teamüle aykırı olduğunu … firmasına bildirmiş ve davalı firmayı da derhal bilgilendirmiş olduğunu, müvekkili toplamda 60 gün beklemiş, 60 günün 30 günlük bekleme ücretini ödeyen davalının bakiye sürenin bekleme ücretine itiraz ettiğini, müvekkilinin, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği bekleme ücretinin muhatabının davalı .. olduğunu, müvekkilinin akdettiği taşıma sözleşmesinin karşı tarafı ve yine bekleme yapması talimatını da veren davalı olduğuna göre, müvekkilin bekleme ücretini davalıdan talep etmesinin hukuka uygun olduğunu, yerel mahkemenin müvekkilinin müteakip fiili taşıyıcı olması sebebiyle, bekleme ücretini akdi taşıyıcı olan davalıdan talep edemeyeceği görüşünün hatalı olduğunu bildirerek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava ;taşıma sözleşmesinde öngörülen serbest sürenin aşılması nedeniyle kararlaştırılan bekleme ücretinin davalı taşıtandan tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 22.7.2016 tarihli taşıma sözleşmesi ile davacının 9.8.2016 yükleme tarihli yükleme yeri Rehart GMBH olan yükü iki araç ile 28.000-euro bedel ile Almanya’dan Amasya’ya taşımayı üstlendiği ,yükleme ve tahliyede 48 ‘er saat serbest süreden sonra hesaplanacak günlük bekleme ücreti günlük 350-euro kararlaştırıldığı ,alıcının Amasya’da … şirketi olduğu anlaşılmaktadır. Taşıma güzergahı itibariyle CMR Konvansiyonu hükümlerine tabiidir. Taşıyıcının ,belirlenen sürede veya makul süre de taşıma işinin yerine getirilmesi durumunda isteyebileceği taşıma ücreti sözleşmede belirlenen ücrettir. Ancak taşıyıcı ,sözleşme hükümlerine dayanarak veya kendi risk alanından kaynaklanmayan nedenlerle makul yükleme veya boşaltma süresinde fazla beklerse ,taşıma ücretine ek bekle ücreti olarak uygun bir ücrete hak kazanır. (6102 s.TTK nun 863/3 maddesi ) Tarafların ayrıca taşıma sözleşmesine yükleme ve boşaltmanın makul süre içinde yapılmaması halinde taşıyıcının ek ücrete hak kazanacağına ilişkin hüküm koymaları da mümkündür. CMR 12/1 maddesinde “gönderici özellikle taşımayı durdurmasını ,teslimin yapılacağı yeri değiştirmesini veya sevk mektubunda gösterilen alıcıdan başkasına teslim etmesini istemek suretiyle yüke tasarruf etme hakkına sahiptir.” denilmektedir. CMR 12/5 maddesinde ise a) gönderici veya maddenin 3.parağrafında öngörülen durumda bu hakkı kullanmak isteyen alıcı ,taşımacıya verilen yeni talimatın bulunduğu sevk mektubunu sunmalı ve bu talimatı yerine getirmenin gerektirdiği bütün masraf ,zarar ve ziyanı ödemelidir. b) bu talimatın yerine getirilmesi onları yerine getirecek kişinin eline geçtiği anda mümkün olmalı ve ne taşımacının normal işlerine engel olmalı ,ne de gönderilen diğer yüklerin gönderici veya alıcılarına zarar vermelidir.”denilmektedir. Davacı taşıyıcı iki lowbed araç ile emtialar ile 20.9.2016 tarihinde Amasya’ya ulaşarak davalı taşıtanın talimatı ile alıcının adresine 5 kilometre mesafede beklemeye aldığı,malların sağlam ve tam teslim alındığının teyit edildiği 21.10.2016 tarihine kadar iki aracın yüklü vaziyette beklediği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Bilirkişi kurulu tarafından verilen kök raporda ; malların tam olarak teslim edildiği tarihe kadar 30 gün süreyle beklemenin sabit olduğu ,beklemenin davalı talimatı ile olduğu ,daha sonra talimatı alınmadan malların teslim edildiği ,bu teslimin malların göndereni ile görüşmesi ,gönderen ile ticari ilişkiyi zedelemesi sonuçta davalının bekleme ile ilgili alacaklarını alamamasına sebebiyet verdiğini ,TTK 892 .madde uyarınca hapis hakkını uygulamayarak malları alıcısına teslim ettiğinden,davalının ödemeden sorumlu tutulması için öncelikle bu bedelleri yük ilgililerinden tahsil etmesi veya tahsil etme hakkını koruyor olması gerektiğini,davacının alacağını gönderen veya gönderilenden uygun bir bekleme ücreti talep edebileceğini ,davalı akdi taşıyıcıdan talep edemeyeceği yolunda kanaat bildirmişler ,ek raporda da seçenekli olarak rapor hazırlayarak takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir. Davalı;dava dışı akidine ait yükü taşıtmak üzere davacı ile taşıma sözleşmesine taraf olmuş,davacıya karşı taşıtan(gönderen)konumundadır. İlk derece mahkemesince ;bilirkişi raporu benimsenerek davacının emtiayı talimat almadan alıcıya teslim ettiği alaacğını tahsil etme hakkının düştüğü gerekçesiyle dava red edilmiş ise de ; Freıght Prepaıd kaydı ile yapılan taşımada navlunun peşin alındığı ve davalının gönderenden bekleme parasını alamadığı bu sebeble davacı taşıyıcının bu hakkı kullanamamasına sebeb olduğu kabul edilmiş ise de davacının 45 ton yük ile iki araç yüklü vaziyette alıcının adresine yakın bir mesafede 30 gün süre ile beklediği sabittir.Beklenen süre gözönüne alındığında yükün teslim edilmemesi sürecinin uzadığı sonucun belirsiz bir hal aldığı da açıktır. Netice de göndericinin talimatını almadan yük üzerinde hapis hakkı yada tevdii mahalli tayini isteyerek yükün boşaltılmasını sağlamayan davacı kusurlu olduğu gibi davalının da CMR nin 12/5.maddesinde ki yükümlülüğü gereği verdiği talimat nedeniyle doğan masraf ve zararı da tazmin yükümlülüğü bulunmaktadır.Davacının davalının talimatı nedeniyle zarara uğradığı açık olup tarafların akdi yükümlülükleri de gözetilerek zararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince her iki yan arasında paylaştırılması adil bir çözüm olarak görülmüştür.Kaldı ki uzayan ve sonuç alınmayan bir süreç nedeniyle zararı her gün artan davacının CMR 12/5 maddesi uyarınca taşıtanın mal teslim edilmeden beklenmesi talimatına artık uymayabileceği gözönünde bulundurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle; davacının akidi bulunan taşıtan davalının emir ve talimatı ile beklenen 2 gün (48 saat) akdi boşaltma süresini aşan 30 günlük varma yeri beklemesinden davacının 21.000-euro akdi bekleme alacağına hak kazandığı, akdi olarak bunun davalı tarafından üstlenildiği ,davacı kusurlu davaranmış ise de davalının da davacının talimatı nedeniyle uğradığı zararı karşılama yükümlülüğü bulunduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Davacının ödeme isteğinin davalıya keşide ettiği ihtarname davalıya 30.1.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup,verilen süre sonu itibariyle 3.2.2017 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği takip tarihi 6.3.2017 tarihine kadar 31 gün işlemiş faiz alacağı bulunduğu ( 42.315-TL x9.75:360×31=355,26-TL)hesaplanmıştır.Davacı vekilinin istinaf nedeni yerinde görüldüğünden ,yapılan hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın kaldırılmasına yeniden hüküm verilmesine , davanın kısmen kabulüne fazla istemin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2018 Tarih 2017/600 Esas 2018/825 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne,Davalının Küçükçekmece …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının 42.315-TL asıl alacak 355,26-TL işlemiş faiz olmak üzere 42.670,26-TL alacak için iptaline ; asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazla istemin reddine, Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatına ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 2.914,80-TL karar harcından davacı tarafından icra ve mahkeme veznesine yatırılan 1.033,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.881,60‬-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından ödenen toplam 1.037,80-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 1.300-TL bilirkişi ücreti, 225,50-TL teb-müz masrafı olmak üzere toplam 1.525,50-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 761-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin üzerinde bırakılmasına. Davacı vekili için takdir olunan 6.347,13-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalı vekili için takdir olunan davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 6.373,95-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine , Davacı tarafça yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Davacı tarafından yapılan 99- TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 50-TL sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalanın üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/12/2021